ASO Başkanı'ndan sitem: Ankara'da bile İstanbul'u pazarlıyoruz

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Ankara Sanayi Odası (ASO), Türkiye İnavasyon Haftası nedeniyle Rixos Otel'de toplantı düzenledi. Toplantıda, 'Gelecek İstanbul'da sloganıyla 'İnavasyon Dünyası İstanbul'da Toplanıyor' etkinliğinin duyurusu yapıldı.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, çoğunluğunu ASO üyelerinin oluşturduğu katılımcılara yanlışlıkla İstanbul Sanayi Odası (İSO) diye hitap etti. ASO Başkanı Nurettin Özdebir de bu duruma sitemle karışık, "Ankara'da bile İstanbul'u pazarlıyoruz. Hepimiz İstanbul'u pazarlıyoruz." diyerek göndermede bulundu. TİM Başkanı Büyükekşi de bunun üzerine gülümseyerek yaptığı hataya, "Dil sürçmesi. Özür dilerim. İSO meclis üyesi olduğum için oradan gelen bir alışkanlık var." diyerek açıklama getirdi.

Büyükekşi, açılışta yaptığı konuşmada, İstanbul'da yapılacak organizasyona özellikle şirketlerin araştırma, geliştirme bölümlerindeki çalışanların katılmasını istediklerini belirterek, "Aslında biz burada misafirleri oraya beklerken illa bir şirketin patronu gelsin demiyoruz. Ar-Ge'nin başında kim varsa bu konuda ilgili kimse o gelsin, böylesi daha faydalı olur. Bu katılım aşamasında desteğinizi bekliyorum." ifadelerini kullandı.

"MUCİTÇİLİK İLE İNOVATİF ÇALIŞMAYI BİRBİRİNDEN AYIRMALIYIZ"

Açılışta söz alan Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç de "Mucitçilik ile inovatif çalışmayı birbirinden ayırmalayız." uyarısını yaptı. Bir kişinin çıkıp ülkeyi kurtarması beklenirse, gelecekte Türkiye'nin var olamayacağını belirten Güvenç, şunları dile getirdi:

"Mucitçilik ile inovatif düşünmeyi çalışmayı birbirinden ayırmalıyız. Mucitçiliğin ortaya koyduğu yenilikler bir kibritin yanma süresi kadardır. Hemen taklit edilir anında öğrenilir ve onun kopyası ertesi gün piyasada görürsünüz. Ama arkasında bilgi ve teknoloji yoğun temel bilimlerin mühendisliğin ve sosyal bilgilerin her alanını bünyesinde barındıran yenilikler dünya pazarında kalıcı olarak uzun süre varlığını barındırır. Cebimizdeki telefonlar gibi kopyalanması mümkün değil. Türkiye'ye yılda 10 milyar lira değerinde cep telefonu giriyor, haydi kopyalayalım. Mümkün değil. Bizde o ekosistem yok. Bu sistem nasıl oluşacak?"