Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan Bayraktar, ÇED Kongresi açılışana katıldı

Uluslararası Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Kongresi İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Açılışta konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, insanlığın ortak değeri olarak nitelediği çevreyi korumanın da ortak sorumluluk olduğunu vur

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-08 12:02:15

Erdoğan Bayraktar, ÇED Kongresi açılışana katıldı
Uluslararası Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Kongresi İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Açılışta konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, insanlığın ortak değeri olarak nitelediği çevreyi korumanın da ortak sorumluluk olduğunu vurguladı.

İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 3 gün sürecek ÇED Kongresi Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın da katılımıyla açıldı. Programa, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kamu kurum ve kuruluşu temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile yerli ve yabancı akademisyenler de katıldı. Açılışta konuşan Bakan Bayraktar, Avrupa Birliği (AB) ve politikalarının çevre konuşundaki önemine dikkat çekti. Bayraktar, "AB'nin temel prensiplerinden bir tanesi de, bu konuda inisiyatif almak ve yürütülen çabalara destek vermektir. Bölgesinde istikrarı sağlamış bir AB, dünyanın sorunlu birçok bölgesinde de sorunları çözen ve güven veren bir konuma gelecektir. Gelişen ve hızlı bir değişime uğrayan dünyada, Türkiye'nin durumu; dikkatle izlenmektedir. AB üyesi bir ülke olmak için, var gücü ile çalışan Türkiye'nin insan odaklı politikaları aslında, AB konusundaki kararlılığını ve özgüvenini göstermektedir. Türkiye'nin temel hedefi ve önceliği AB üyesi bir ülke olmaktır. Bu konuda hiçbir tereddüt ve çekince söz konusu değildir." şeklinde konuştu.

AB üyelik sürecinde 27 nolu çevre faslının 21 Aralık 2009 tarihinde açıldığını hatırlatan Bayraktar, "Çevre faslının birçok sektörü ilgilendiriyor olması, yüksek uyum maliyetlerini beraberinde getirmekte ve bu faslın zor bir fasıl olmasına neden olmaktadır. Ancak, birçok aday ülke için çevre faslı, zorlu yapısından dolayı müzakereye açılan son fasıllardan olurken, ülkemizin Avrupa Birliği'ne adaylık sürecinde 12. Fasıl olarak açılmıştır. Bu da ülkemizin çevre alanındaki kararlı tutumunun bir göstergesidir." diye konuştu.

AB üyesi ülkelerinin yıllarca inşa ettikleri hiçbir nükleer santrale hatta fabrikaya ÇED raporu almadığını vurgulayan Erdoğan Bayraktar, "Halbuki biz, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak olan, İstanbul'da inşa edilen havalimanının ve ülkemizde inşa edilecek olan 2 nükleer santralin 'yanlış bilinenin aksine' ÇED sürecine uygunluğunu denetliyor ve kontrol ediyoruz." şeklinde konuştu.

ÇEVREYİ HAYATIN VAZGEÇİLMEZ BİR GERÇEĞİ OLARAK GÖRÜYORUZ

Bayraktar, "Türkiye, sürdürülebilir kalkınmayı, yani çevresel değerler olan su, toprak ve havayı koruyarak gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmayı temel hedef olarak belirlemiştir. Biz hem gelişeceğiz, büyüyeceğiz hem de çevremizi; geçmişte Avrupalı muhataplarımızın düştüğü hatalara düşmeden, onların da tecrübelerinden istifade ederek koruyup kollayacağız. Çünkü birilerinin fantezisi olan çevreyi, biz hayatın vazgeçilmez bir gerçeği olarak görüyoruz. Bugün, ülkemiz başta olmak üzere; yeryüzünde yaşayan tüm insanların, sağlıklı, dengeli ve sürdürülebilir bir çevrede hayat hakkı bulmasını arzu ediyor, bunu temel bir hak olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sadece kendi kaynakları ile 1990-2012 döneminde sera gazı emisyonlarını yüzde 21 oranında azaltmayı başardığını dile getiren Bayraktar, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenli ve hayat kalitesi yüksek bir çevrede yaşaması için uygulanan ÇED sürecini Bakanlık olarak, büyük bir dikkat ve kararlılıkla yürütmekteyiz." diye konuştu. Bayraktar sözlerini "Çevre, her ne kadar insanlığın ortak değeri ve geleceği ise, onu korumak ve yaşatmak da ortak sorumluluğumuz olmalıdır." şeklinde bitirdi.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da "Artık çevre insanlığın ortak değerleri arasında en öne çıkan hususlardan biri oldu. İlk sıralara mutlaka çevreyi yerleştirmemiz lazım. Artık çevrede dünyanın en önemli meselelerinden birisi olarak zikrediliyor, devletin asli görevlerden birisi sağlıklı ve düzenli bir çevrede yaşamayı temin etmek ve vatandaşlara böyle bir alanı sağlamak. Şehirlerde nüfusun gittikçe artmaya başlaması bizi çevreyle çok daha yakın temas içerisine soktu. Sağlıklı çevrede yaşayan toplumların daha sağlıklı daha mutlu olduklarını fark etmeye başladık. Şehirlerin planlanmasının da bu noktada önemli meselelerden birisi olarak görüyoruz. Her şeyin başı sağlıktır olgusunun yanında, 'her şeyin başı çevredir' olgusunu da eklemek gerektiği düşüncesindeyim." diye konuştu.

Programda ayrıca çevreye katkıları bulunan bazı kişilere plaket verildi.


Haber Ara