Üstün İnanç Menderes'i anlattı

Adnan Menderes'in İstanbul'la ilgili en büyük hatası neydi? İstanbul' a ne kazandırdı; neleri yok etti?

Gazeteci, yazar Üstün İnanç, zamanın ruhunu aralamayı sürdürüyor. Konu bu kez, Adnan Menderes ve İstanbul…

Bu kapsamda, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşide konuşan Üstün İnanç, Adnan Menderes dönemini, çok tartışılan imar kararları üzerinden ele aldı.

'12-13 yaşlarında bir çocuktum'

Menderes döneminde 12, 13 yaşlarında bir çocuk olduğunu belirten İnanç, İstanbul için oldukça önemli olan Barbaros Bulvarı ve Sahil Yolu'nu Menderes'in yaptırdığını şu sözlerle ifade etti: 'Kumkapı falan hep sahildi. Sahil yolu yoktu. Kamyonlar gelir ve oralara hep toprak dökerdi. Sirkeci'den Florya'ya kadar giden yol denizden alınmıştır ve yapan da Menderes'tir. Ayrıca Barbaros Bulvarını da yapan Menderes'tir. Barbaros Bulvarı İstanbul için bayağı önemlidir. Şükrü Kaya Eski İç İşleri Bakanı o zaman 'Olmaz böyle şey' diyerek bulvarın açılmasına tepki göstermişti. Ancak sonrasında 'Bizim yapamadığımızı, siz yaptınız' diyerek tebrik etti.'

'Elinde peynir ekmek, taşa oturmuş'

Millet Caddesi'nin darlığı nedeniyle tramvayın evlere sürterek geçtiğini belirten İnanç, konuşmasında Adnan Menderes ile ilgili bir anısını da paylaştı: 'Laleli Kıraathanesi vardı; buraya Acem'in kahvesi de denirdi. Bazen siyah bir Cadillac gelirdi oraya. Sonradan öğrendik ki, Menderes'e çay alıp götürüyormuş. Peki Başvekil nerede? Topkapı'da yol açılıyor onun başında. Biz de merak ettik tabiî ki, 4 arkadaş duramadık ve gittik. Bir baktık ki, bir taşın üzerine oturmuş, elinde ekmek arası domates, peynir ve çay çalışanları kontrol ediyor. Tabi ki bu bizi müthiş şaşırtmıştı.'

'Nesnel ve objektif bakarız'

İstanbul'u çiçeklerle güzelleştirenin de Menderes olduğunun altını çizen Üstün İnanç, tarihi bir olaya nesnel ve objektif bakılması gerektiğini de belirterek, 'Suzan Sözen, İstanbul Emniyeti 3. Şube Müdürü'nün eşiydi. Başvekil ile ilişkileri olmuş. Derbeder Apartmanı'nda buluşuyorlarmış. Biz de film çekiyoruz o apartmanda, oradan biliyorduk bu hadiseyi. Yine bir gün tramvayda İsmail Dümbüllü ile karşılaştım. 'Burada cami vardı ne oldu?' dedi, yıkıldı dedim. Bir Avrupalılaşma, yolları düzleştirme hevesi varmış o zamanlar. Öte yandan bugünkü belediye sarayını da o yaptı ancak kendisi oraya giremedi.'dedi.

'En büyük hatası Beyazıt meydanı'

Konuşmasında 1956'da çıkan imar yasasını eleştirenlere de seslenen İnanç, 'Bizim yaşadığımız eski İstanbul'da yaşasalardı nefes alamazlardı. Ancak Menderes'in en büyük hatası, Beyazıt meydanıdır. Tabiî ki haksız eleştiriler de vardır, gelenler gidenlere karşı her zaman bir haset duyarlar çünkü. Süleymaniye Camii teneke kulübelerle kuşatılmıştı. Onu kaldırtan da Menderes'tir.'diye konuştu.