Dolar

34,8760

Euro

36,6327

Altın

3.001,88

Bist

10.058,63

TBMM Çözüm Süreci Komisyonu heyeti Hakkari'de

TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Süreci'nin değerlendirilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'ndan bir heyet bölge gezisi kapsamında Hakkari'ye geldi.
Komisyon Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-07 14:48:48

TBMM Çözüm Süreci Komisyonu heyeti Hakkari'de
TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Süreci'nin değerlendirilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'ndan bir heyet bölge gezisi kapsamında Hakkari'ye geldi.
Komisyon Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı başkanlığında ilçeye gelen heyette AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ve AK Parti Van Milletvekili Fatih Çifti yer aldı.

Heyet Hakkari'de bir basın açıklaması yaptı. Heyet adına konuşan AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, Çözüm komisyonu olarak Meclis tarafından 4 ay için görevlendirildiklerini, bu sürenin hemen hemen sonuna yaklaştıklarını belirtti. Ankara'da çeşitli görüşmeler yaptıklarını, rapora ilişkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini, şimdi de 2 grup halinde toplam 8 vilayette çalışma yürüttüklerini aktaran Bostancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir grup Eskişehir, Bursa, Kocaeli, Sakarya o istikamete gitti. Biz de Cizre, Şırnak, Hakkari ve yarın da Van'da bu çalışmaları yürüteceğiz. Hakkari'ye geldik. Bazı arkadaşlar Hakkari'yi yeni görmüşler. Doğrusu Hakkari'ye bayıldılar; tabiatına, insanına, güzelliğine. Burada yapmış olduğumuz görüşmelerde 18 kişi ile görüştük. Bu 18 kişinin dağılımı 2 geçmişteki çatışma sürecinde gazi, 3 şehit yakını, 4 kişi şiddet olaylarında zarar gören hayatını kaybeden kişi yakını, 2 kişi örgüt kadrolarına katılan hayatını kaybeden kişi yakını ve 7 sivil toplum kuruluşu olmak üzere 18 kişi ile görüşme gerçekleştirdik.
Tamda geldiğimiz bir günde sınırda yaşanan müesip bir olay bir vatandaşımız ile bir uzman jandarma çavuşun hayatını kaybetiğini bir olay ile karşılaştık. Her ikisine de Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Acıları bitirmek için uğraşıyoruz. Ama müesip bir olay neticesinde kısmen de olsa küçük hadiseler şeklinde acılar yaşandığında bundan çıkardığımız ders hepimizin bu acıları sonlandırmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği dersidir.
Bu ülkede yeteri kadar eve ateş düştü. Yeteri kadar insanların canı yandı. Bu şiddet döneminde hayatını kaybeden kişilerin yakınları ile doğrudan onların yaşadığı olayları ve acıları konu alan oradaki olup biteni görmek isteyen bir çalışma gerçekleştirmiştik. Hakikaten henüz üstü açılmamış çok dramatik, çok travmatik bir geçmiş var. Acılar sürdükçe bu geçmişin yaralarını kapatmak mümkün değil. Acıları bitirecek olan akıldır, sağduyudur, güven ortamının oluşmasıdır."

Bir toplumun içerisinde farklı görüşler, farklı pozisyonlar, farklı çıkarlar, farklı yaklaşımların muhakkak olacağını, önemli olanın farklılıkların şiddet marifeti ile çatışma üzerinden bir güç ilişkisine izin vermek olduğunu vurgulayan Naci Bostancı konuşmasına şöyle devam etti: "İktidarlar halka dayandıkça bu tür çatışma ortamları da ortadan kalkacaktır ve Türkiye'nin istikameti genel olarak resme baktığımızda bu demokratikleşme istikametidir. Bizim çözüm süreci dediğimiz bu süreçte aslında Türkiye'nin genel olarak yaşadığı demokratikleşmenin bir parçasıdır. Türkiye'nin demokratikleşmesi neticesinde bugün çözüm sürecinin içindeyiz. Siyasette, halk da bu istikamette bir çabanın içerisindedir. Şunu gördük millet Türkiye'nin her yerinde memnun. Sadece çıkarları bozulanlar, sadece dün ki olaylardan gerilimlerden nemalananlar buradan bir takım pozisyonlar doğuranlar onlar memnun değiller. Ama önemli olan halkın büyük bir çoğunluğunun memnuniyeti. Önemli olan en temel değer olan insan hayatının ve hakkının savunulması. Çözüm sürecinin de zaten nihai olarak varacağı yer bu. Ülkede herkesin reşit vatandaşlar olarak siyasete katılmasıdır. Kimlikti, kültürdü, dünyaya bakıştı bunlara ilişkin farklılıkların meşru bir biçimde Türkiye'nin bir parçası olmasıdır. Bu yönde talepleri dinledik. Elbette talepler olacak. Türkiye'de çok farklı talepler olduğunu da biliyoruz."

Heyet Başkanı Bostancı, Cizre'de, Şırnak'ta ve bugün burada yaptıkları görüşmelerde karşılarına çıkan tabloyu ise şöyle aktardı: "Bir kişi bile çözüm süreci iyi olmadı, bu çözüm sürecinden bir şey çıkmayacak, bu iş bitmiştir. Böyle bir yorumda bulunmadı. En kötümser olanlar, en fazla itiraz edenler bile Allah rızası için bu işi sürdürün, bunu neticelendirin derler. Bugün en temel ortaklık bu çözüm sürecini devam ettirelim iradesidir. Kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi düşüncede olursa olsun, hangi itirazları ve talepleri dile getirirse getirsin, üzerine bastığı üstünü çizdiği husus, çözüm sürecini devam ettirin, asla bu yoldan geri dönmeyin. Bunu çok önemli görüyoruz. Bu vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının duyarlılığıdır. Bu en fazla da geçmişi 30 yıllık kanlı dönemde yakınlarını kaybetmiş insanların duyarlılığıdır. Ne zaman kapı çalınsa anneler çocuğum mu gelmiş diye düşünürler. Özellikle kayıp çocuklarını hatırlarlar. Türkiye'de birçok evde halen kapılar çalındığında çocuğum mu geldi duygusunu yaşayan gözü yaşlı anneler var. Biz istiyoruz ki bundan sonra bu ülkede kapılar çalındığında çocuklar gelsin. Çözüm sürecinin en temel kastı budur. Kapılar çaldığında çocuklar evlerine gelebilmelidir.'

Açıklamanın ardından heyet helikopterle Van'a geçti.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara