Bakan Şahin: Kadını merkeze alan yönetim anlayışını özümsedik
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadını merkeze alan bir yönetim anlayışını özümsediklerini söyledi. Şahin, " 'Önce insan' dedik. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz ve kadını merkeze alan, kadının yaşam kalitesini yükselten, kadının onu
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-07 11:55:17
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği Komisyonu ve UN WOMEN ortaklığında gerçekleşen 'İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeler' toplantısı Wow Otel'de gerçekleşti. Programa; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, Avrupa Konseyi Adalet ve İnsan Onuru Direktörü Marja Ruotanen ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Bakan Fatma Şahin, İstanbul'da toplumların önemli temsilcileriyle beraber kadın sorunlarının ele aldıkları için büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Şahin, "İktidara geldiğimizde 'önce insan' dedik. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz ve kadını merkeze alan, kadının yaşam kalitesini yükselten, kadının onurlu yaşam mücadelesinde yanında olan bir yönetim anlayışını özümsedik, benimsedik ve bunu yol haritası olarak kendimize aldık. Eğitimde önce kadın sağlıkta önce kadın, istihdamda önce kadın ve bugün İstanbul antlaşması olarak söylediğimiz şiddetle mücadelede önce kadını merkeze alarak bu yolculuğa devam ediyoruz." dedi.
Şiddetle mücadele alanında Türkiye'nin durumunu değinen Şahin, "Aslında halının altına süpürdüğümüz, 3 maymunu oynadığımız bir anlayıştan, 2008'de Sayın Başbakanımızın bir genelgesiyle, toplumsal bir sorundur, gereği yapılmalıdır anlayışına dönüştürdük. Geldiğimiz noktada hala sorunlarımız var. Ama bu mesele, insanlık tarihi kadar eski bir meselede, bir kanunu çıkarmakla, bir hukuki düzenleme yapmakla bitecek, çözülecek bir mesele değil, uzun soluklu bir mücadele. Bu, bir süreç. Mesele, bunu ilerleyebilme gücüne ulaşabilmek, bunu bir sorun olarak görüp, çözebilme gücünü sürekli arttırabilmek. İşte biz, buradan baktığımız noktada, kadının yaşam kalitesini nasıl yükselteceğiz, dediğimiz 3 temel başlığı çok önemsedik. Birincisi eğitim, ikincisi sağlıkta fırsat eşitliği, üçüncüsü ise istihdam." ifadelerini kullandı.
Şiddetle mücadelede çok önemli bir yol kat ettiklerini vurgulayan Şahin, açılan konukevlerinde bin yataktan bin 600 yatağa ulaşıldığını aktardı. Bütün büyükşehirlerde 14 merkezde şiddet izleme merkezleri kurduklarını anlatan Şahin, "Çocuk yaşta evliliği de büyük bir sorun olarak görüyoruz. Mutlaka, çocuklarımızın çocuk yaşta eğitime devam etmeleri gerektiğini ve örgün eğitim sürecinde eğitim hayatında kalmalarını ve bunu da iyi bir takip sistemiyle hayata geçirmeyi önemsiyoruz."
FÜLE: KADINLARA KARŞI ŞİDDET HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEMEZ
Stefan Füle ise, kadına karşı şiddetin sonlandırılmasının önceliklerinden bir tanesi olduğunu söyledi. Füle, "Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi öncelik olarak ele alınmalıdır. Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddet hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu toplantıda tek erkek sesi olarak konuşuyorum. Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddette önemli olan mücadele etmektir. Hiçbir kuş tek kanatlı uçamaz. Bir toplumda verilen kararlara karar mekanizmalarından yarısı katılıyorsa o toplum bir adım ilerleyemez. Avrupa Birliği toplumsal eşitlik ve kadının korunması üzerinde durmaktadır. Son zamanda Türkiye'de bu konuda atılan adımları tebrik ettiğimi söylemek istiyorum." İfadelerini kullandı.
20 ile 64 yaş arasındaki kadınların istihdama katılmasını ön görüldüğünü ifade eden Stefan Füle, şunları kaydetti: "Okulu bırakanların sayısı onda birden az olmalıdır. Genç nüfus arasında çalışma ve iş gücünde tam bir eşitliğin olması gerekir. 2020 itibariyle Türkiye'nin de bunları benimsemesini tavsiye ediyoruz. Böylelikle siyasi anlamda daha fazla aktif olmasını buna paralel olarak eğitime daha fazla teşvik etmelerini istiyoruz. Bu ülke için somut anlamda ne demek oluyor. Ayrımcılığın ortadan kalkması, toplumsal cinsiyet konularının ana politikalara dahil edilmesidir. Zaten Başbakan Erdoğan demokratikleşme paketiyle buna katılmıştır. Buda kapsayıcılık politikanın bir parçası haline getirilmiştir. Böylelikle toplumsal cinsiyet ayrımcılığının kaldırılması konusunda her türlü çabanın gösterildiği adımlar söz konusudur. Şunu söylemek istiyorum belli başlı alanlarda çok önemli gelişmelere ihtiyaç duyulmaktadır. Özelliklede kadın hakları konusunda."
SON VİDEO HABER
Haber Ara