Sisi yargılanıyor: İşte o dilekçe
Mısır'da askeri darbe yaparak halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi deviren general Sisi'nin Türkiye'de yargılanmasına yönelik süreç önceki gün fiilen başladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarzında çalışacak Vicdan Mahkemesi kuruldu. Sisi hakkında suç duyurusu savcılığa verildi. İşte o dilekçe
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-06 12:26:49
Mısır'da darbe yaparak, ardından kendilerini protesto eden binlerce göstericiyi öldürerek ülke yönetimini zorla ele geçiren general Sisi önderliğindeki darbeciler, yönetimi ele aldıklarında devirdikleri anayasaya göre yemin edecek kadar şaşkın durumdaydılar. Bu şaşkın darbecilerin Türkiye'de yargılanmasına yönelik ilk somut adım Türkiye'den gelmişti. 11 Temmuz 2013 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mısır´daki darbeyi evrensel suçlar kapsamında kabul ederek soruşturma başlatmıştı.
Mazlum-Der´in verdiği suç duyurusuyla harekete geçen savcılığın soruşturmasına göre darbe lideri general Sisi, geçici cumhurbaşkanı Mansur ve yardımcısı Baradei ile birlikte 12 isim yargılanabilecek. Soruşturma kararı TCK´nın 13. ve 77. maddelerine dayanıyor. TCK´nın 13. maddesinde, soykırım, insanlığa karşı suç gibi uluslararası suçların, bir yabancı tarafından yabancı bir ülkede işlenmesi halinde bile Türk kanunlarının ve Türk yargısının görevli olacağını belirtiyor. 77. maddede ise insanlığa karşı işlenen suçlar tanımlanıyor.
2'NCİ SORUŞTURMA DA TÜRKİYE'DEN
Sisi'nin yargılanamsına yönelik ikinci somut adım yine Türkiye'den geldi. Resmi açıdan bağlayıcılığı olmasa da yargılamanın şeffaf ve canlı yayında yapılacak olması ve uluslararası insan hakları örgütleri ile kamuoyu önünde yürütülecek olması açısından bakıldığında büyük etki yapacağı ve darbecileri zor durumda bırakacağı değerlendiriliyor.
Darbecilerin ve liderleri Sisi'nin yargılanması sürecinde yer alan kişiler, kendi alanlarında uzman ve saygın kişiler olacak, Hukukun temel ilkelerine, usul ve esas açısından bağlı kalınılarak dava açılacak ve yargılama yapılacak.. Bu yargılamaya tanık olarak ya da müdahil olarak gerçekten konuyla ilgisi ve bilgisi olanlar müdahil ya da tanık olabilecek, bazı gizli tanıklar da dinlenebilecek..
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ (UCM) TARZINDA ÇALIŞACAK
Yargılama aylarca sürebilecek.. Bir bakıma Uluslararası ceza mahkemesinin çalışması esas alınacak.. Yargılama şeffaf olacak, internetten de yayınlanacak ve dava dosyası basın, insan hakları ve hukuk kuruluşları, uluslararası örgütlerle paylaşılacak.. Gıyabi yargılama yapılsa da, sanıkların savunuları için adli müzaheret yoluyla, kendi açıklamalarından yola çıkılarak savunma da yapılacak..
İŞTE SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ
Bu canlı yayın kapsamında darbecilerin ve liderleri Sisi'nin yargılanmasına yönelik talebi içeren ve önceki gün savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesini aşağıda aynen yayınlıyoruz.
MISIR EVRENSEL VİCDAN MAHKEMESİ SAYIN SAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİLER (İHBAR EDEN) :
1. İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı)
2. ÖZGÜRDER (Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği
ŞÜPHELİLER :
1. Abdulfettah Sisi - Mısır Genelkurmay Başkanı
2. Muhammed İbrahim (Mısır İçişleri Bakanı)
3. Karar, emir-komuta zincirindeki diğer sorumlular ile hukuka aykırı emirleri yerine getiren tüm kişiler.
SUÇLAR :
• İnsanlığa Karşı Suç,
• Yetkilerin Kötü Kullanılması Suretiyle Silah Kullanılarak Yönetime El Konulması,
• Kasten Adam Ödürmek,
• Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs,
• İşkence ve Kötü Muamele,
• Haberleşmenin Engellenmesi,
• Cinsel Saldırı,
• Çocukların Cinsel İstismarı,
• Yağma,
• Kasten Yaralama,
• Ve Re’sen belirlenecek diğer suçlar.
OLAYLAR ve MAKTULLER :
14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ilk müdahalenin ardından Mısır Sağlık bakanlığı 464 kişinin öldüğünü duyurmuştur. Ülke genelinde devam eden müdahalelerde bir diğeri El-Kardaka kentinde, olaylar sonrası 1 kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmıştır. Süveyş'te ise 11 kişi ölmüş, yaklaşık 160 kişi yaralanmıştır. Yine ülkede 14 Ağustos tarihinden itibaren 1 aylık olağanüstü hal ilan edilmiş, Mısır genelinde yaşanan olaylar sonrası Mısır Sağlık Bakanlığı ilk resmi açıklamasında 235 kişinin öldüğünü, 2001 kişinin yaralandığını, İhvan-ı Müslimin ise, internet sitesinden yazılı olarak yaptığı açıklamada ise ölü sayısının 2.200 olduğunu duyurmuştur.
Saldırı ve katliamlar
14 Ağustos
Kadın ve çocukların aralarında bulunduğu siviller keskin nişancılar tarafından öldürülmüş, yaralılara saldırılmış, göstericilere gaz bombası atılmış, Müslüman Kardeşler 15 Ağustos 2013 tarihli açıklamasında ölü sayısının 2.200, yaralı sayısının 10 bine yakın olduğunu bildirmiştir. Yine olaylarda İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci'nin 17 yaşındaki kızı ölmüştür. Mısır Sağlık Bakanlığı ise 14 Ağustos'ta yaşanan olaylar sonrası 525 kişinin öldüğünü, 3700 kişinin yaralandığını duyurmuştur.
15 Ağustos
Sivillere yönelik saldırıların ikinci gününde Mısır Sağlık Bakanlığı ölü sayısının 638[18], yaralı sayısının 4201 olduğunu duyurmuştur.
16 Ağustos: Gazap Cuması
16 Ağustos tarihinde "Gazap Cuması" ya da "Öfke Cuması" adıyla toplanan göstericiler ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin Voice of America raporu.
"Gazap Cuması" adıyla 14 Ağustos'ta sivil göstericilere karşı başlatılan saldırı veya katliamlara karşı Muhammed Mursi destekçisi gösteriler sırasında halka açılması sonucu ilk belirlemelere göre, 213 kişinin hayatını kaybetmiştir.
Sina yarımadasının kuzeyinde de ordunun ayaklanan kabileleri kontrol altına almakta zorlandığı belirtilmiş, Mısırlı yetkililer, son 24 saat içinde 20'den fazla güvenlik görevlisinin öldüğünü, 15 karakolun saldırıya uğradığını belirtmiştir.
El Fetih Camii kuşatması
16 Ağustos günü Ramses Meydanı'nda düzenlenen gösterilerde darbe yönetiminin sivil halka ateş açması sonucu aralarında yaralıların da bulunduğu yüzlerce kişi El Feth Camii'ne sığındı. Camide bulunan 400 ile 1000 kişi arasındaki kalabalık grup, sabah namazından sonra cami hoparlöründen yardım çağrısında bulundu.
Öğle saatlerinde bir grubun çıkışına izin verilmesi ve ardından camiden ayrılanların tutuklanmasını gören grup, camiden bu şekilde ayrılmayı reddetti ve camide açlık grevi başladı. Bunun üzerine saat 14:00 sularında darbe yönetimi camiye müdahale etmeye başladı. Müdahale sonrasında camide bulunanlar tutuklandı.
Ayrıca kuşatma sırasında camide bulunan TRT muhabiri Metin Turan ve Anadolu Ajansı muhabiri Hiba Zekeriya'dan uzun süre haber alınamadı. TRT muhabiri Metin Turan, Twitter hesabı aracılığıyla caminin içerisinden uzun süre yaşananlarla ilgili bilgi verdi.
HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Haber Ara