Suriyeli mültecilerin travma ile mücadeleleri
Lübnan'da tehlikeli bir yaşam süren Suriyeli mülteciler arasında öfke, endişe ve depresyon oldukça yaygındır.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-05 11:57:31
TIMETURK / HABER MERKEZİ
Suriyeliler Lübnan'a göç ettikçe ev, yiyecek ve iş bulmakta zorlaşıyor.Ülkelerindeki sivil savaştan kaçan çoğu mülteci görünmeyen fakat etkileri çok güçlü olan psikolojik stres ve travma ile boğuşuyor.
27 yaşındaki Meryem küçük kamp çadırında çömelmişti. Dar bir alandı. Sıcak tutsun diye zemine serilmiş kirli bir halı ile hem yaşayıp hem yattıkları bir alan olarak kullandıkları yerde kocası Muhammed ve 3 küçük çocuğu ile birlikte yaşıyor.
Çadırları Lübnan'ın verimli Bekaa Vadisi üzerindeki 30 kümeden birinde yer alıyor. Erkekler dışarıda oturup sohbet ediyorlar ve dikenli tellerden yıkanmış çamaşırlar sarkıyor. Tüm aileler tek bir mutfak ve banyoyu paylaşıyor.
Özel hayat yok. Meryem duş almanın bile bir çile olduğunu söylüyor. 'Bu benim kocamla birlikte olduğum anlamına geliyor ve adamların arasında yürürken çok utanıyorum. Muhammed herkesin beni görebileceğinden ötürü çok sinirleniyor.'
Paraları yok ve Muhammed bacağındaki yara nedeniyle çalışmak için bir iş bulamıyor. Özgür Suriye Ordusu eski savaşçısı olan Muhammed karısıyla birlikte olabilmek için çatışmayı bırakmış.Ailesinin geri Suriye'ye dönmesini istiyor ama Meryem evleri yıkık olduğu için bunu istemiyor.
Meryem ; 'Dün bir komşumuzdan ekmek istedik ve çok utandım.Durum gerçekten çok kötü.Pişirme için gaz bitti ve daha fazlası için paramız yok,' dedi.
Uykusuz geceler
Meryem geceleri uyumuyor ve okula gidemeyen ve çok az yiyecekleri olan çocukları için endişeli. 'Özgür Suriye Ordusu birini öldürdü ve en büyük oğlum köpeği onu yerken gördü.Bu sebepten kabuslar görüyor.Babası kaçamasın diye onu tutuyor. Bu iyi bir şey değil. Ben Muhammed ile mücadele ediyorum, O'da benimle.O'na sakin olması gerektiğini söylüyorum.'
International Medical Corps danışmanı Zeina Hassan mülteciler arasında ağır depresyon ve travmanın yaygın olduğunu söyledi. ' Daha önceleri yaşadıkları hayat ile şimdikini kıyaslıyorlar. Umutsuzluğa kapılacakları çok şey var. Bu yıkımdan sonra geri dönüşün olmayacağı hissi var.'
Mülteciler için Birleşmiş Milletler Yüksek Komisyonu'na göre Lübnan'da yaşayan Suriyeli mülteci sayısı 800.000 'in üzerinde.Bunlardan sadece 44.000'i yardım kurumlarından manevi destek alabiliyor.
Geçici,kalabalık barınaklar düdüklü tencere de yaşıyormuş hissi veriyor.
Lübnan,Suriye ve Ürdün Uluslararası Af Örgütü araştırmacısı Neil Sammonds 'Savaş sosyal ve siyasi çok hassas bir bölünmeye yol açtı.'
Çoğu mültecinin çok az parası kaldı. Çok az iş var. Sağlık ve eğitime erişim kısıtlı ve Lübnan nüfusunun bir kısmı ülkenin ekonomik sorunlarından ötürü mültecileri suçluyor.
Sanat terapisi
Şu anda Lübnan'da bulunan aslen Suriyeli olan psikolog Halil Yosef ; 'Özel hayat yok,güvenlik yok ve zulüm altındalar.'
Yosef genelde Lübnan'da yaşayan Suriyeli çocuklarla çalışıyor. Duygularını çizerek ortaya çıkarmalarında yardımcı oluyor. Kendi babası yıllar önce tutuklandı ve onun yokluğunun verdiği travma onu bu işe sevk etti.
Çocukların çizimleri genellikle siyah ve kırmızı,tank resimleri,silahlar ve yıkılmış evlerini tasvir eden resimleri içeriyor. 'En belirgin belirtiler saldırganlık,uyku problemleri ve kekemelik gibi konuşma sorunları. Önümde doğru düzgün bir şey yiyemediği için bayılan birçok çocuk gördüm.'
Tal Kalkh şehrinden gelen iki çocuk ile çalışıyor. Anneleri rejime casusluk ettiği gerekçesiyle Özgür Ordu tarafından öldürülmüş.Babaları da ordan kaçmış ve çocuklar Akka'da anneannelerine kalmış.Artık casus birinin oğlu olarak anılıyorlar.Travma geçiriyorlar,yemiyorlar,uyumuyorlar ve yataklarını ıslatıyorlar. Sadece annelerinin cennette olduğunu söylüyorlar.'
Her zaman çok sinirliyim
Öfke birçok mülteci arasında giderek artıyor. İş bulamayan erkekler yetersiz hissediyor ve kadınlar dilenmek yada hizmet karşılığında seks yapmak zorunda kalıyor. Sözlü ve fiziksel istismara hedef olarak çocuklar hassaslaşıyor.
Orta yaşlı bir anne olan ve Özgür Ordu'ya yardım ettiği gerekçesiyle aylarca hapiste kalan Selma Şam'dan kaçtı. Sorgulamalar sırasında gözleri bağlandı,elektrik çubuğu ile dövüldü. Oğlunun öldüğü ve evinin yıkıldığı yalanı söylendi. ' Ölmek istedim. Oğlunu ve evini kaybeden bir kadının başka hiçbir şeyi kalmaz.'
Ama Selma kendinin artık başka bir insan olduğunu söylüyor. Lübnanlı komşuları O'na lanet ediyor ve Selma'nın oğlu kendisiyle birlikte yaşıyor. Geçenlerde su kaynağı yüzünden biriyle kanlı bir kavga yaşandı.
'Her zaman çok sinirliyim ve insanlar benim hakkımda şikayet ediyorlar.Hiçbir şeyi hafife alamıyorum. Geçen gün kimseyle anlaşamadım ve bu yüzden mezarlığa gidip ölülerle konuştum.'
ALJAZEERA'DA YER ALAN BU HABER AYŞE AYDIN TARAFINDAN TİMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara