Haşim Kılıç: İnanç ve ifade özgürlüğünü savunanlar çok ağır bedeller ödedi
Anayasa Başkanı Haşim Kılıç, geçmişte inanç ve ifade özgürlüğünü savunanların çok ağır bedeller ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini ifade etti. Kılıç, "TBMM'ye başörtüsüyle giren bir milletvekili devlete meydan okumakla itham edilerek meclisten ko
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-05 19:38:12
İnandığı dinsel değerleri değiştirmek için ikna odalarında gençleri ikna edemeyenleri toplum ikna ederek yaşanan bu sayfaları kapatmıştır. Geçmişte demokratik hayatın ağır heba olmasına sebep olan bu olayların sonuçlarını keşke Anayasa Mahkemesi olarak biz tedavi edebilseydik." şeklinde konuştu.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nın Muharrem Ayı iftarı Ankara Rixos Otel'de yapıldı. İftara; TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Başkanı Haşim Kılıç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Masum Türker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AK Parti milletvekilleri Abdulkadir Aksu ve Necati Çetinkaya ile çok sayıda siyasi ve bürokrat katıldı.
Anayasa Başkanı Kılıç, gecede yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. İnançların ideoloji haline dönüştürüldüğünü anlatan Kılıç, "Hiçbir araştırma ve bilgiye dayanmadan önyargılarla inanç sahipleri birbirini ötekileştirmek için var gücü ile savaştı. Konuşmadan birbirimizi öteledik. Vicdanlar sağır ve dilsiz kılındı. Sevgi ve hoşgörü üretemediğimiz için birbirimize ulaşamadık. Gönüller bu tarihi sarmalın işgali altındadır. Yürekleri bu işgalden kurtarmadıkça girdiğimiz bu insanlık sınavından başarıyla çıkamayacağız. İslam coğrafyasına baktığımızda mezhebi farklılar nedeniyle doğrultulan silahlar ve camilerde patlatılan bombaları İslam inancının onaylaması asla düşünülemez. Hangi amaç, hangi siyaset yaşanan bu sefaletin haklı sebebi olabilir. Bu vahşeti sergileyenlerin hangi cennete gireceğini doğrusu merak ediyorum." diye konuştu.
"İNSANLARIN İNANDIKLARINA LÜTFEN KARIŞMAYIN"
Sevgi ve insani değeri barındırmayan hukuk kurallarının topluma iyi bir hayat sunamayacağını belirten Kılıç, devlete düşen görevin din ve mezhep farkı gözetmeden insan olma onuruna sahip olan herkese bu kaynakları sunabilmesi olduğunu söyledi. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özgürlükleri uğruna gözyaşı döken toplumları küçük özgürlük rüşvetleri ile oyalama politikaları gelecekte külfetli olayların yaşanmasına neden olmaktadır. İnsan onurunun zorunlu kıldığı özgürlükler kendisine ulaştırılmalıdır. İnançlara meydan okuyanların galibiyetine tarih şahitlik etmemiştir. İnsanların sevdiklerine ve inandıklarına lütfen karışmayın."
"KEŞKE, DEMOKRATİK HAYATI HEBA EDEN SONUÇLARI ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK TEDAVİ EDEBİLSEYDİK"
Laiklik anlayışının çağdaş ve evrensel ölçülere dönüşmesinin sorunların çözümünü kolaylaştırdığını vurgulayan Kılıç, eşit uzaklıkta duran bir devlet anlayışı yerine, eşit yakınlıkta duran bir devlet anlayışının gerekliliğine işaret etti. Kılıç, "Yasaklarda eşitlik değil, insanların ve özgürlüklerin eşit ve adil olduğu bir devlet refleksi gelişiyor. Farklılıkların dışlandığı inançların yerine, bireysel özgürlüklerin alanı genişletiliyor. Geçmişte inanç ve ifade özgürlüğünü savunanlar, çok ağır bedeller ödedi ve ödemeye de devam etmektedirler. Öyle ki, TBMM'ye başörtüsüyle giren bir milletvekili devlete meydan okumakla itham edilerek, meclisten kovuldu, milletvekiline sahip olan parti kapatılmakla cezalandırılıyor. Daha yakın bir zamanda inanç ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmak için TBMM'de 410 milletvekilinin yapmak istediği anayasa değişikliği, 336 milletvekiline sahip bir siyasi partinin kapatılması için mahkemeye delil olarak sunuldu ve parti kapatılmaktan kıl payı kurtuldu. İnandığı dinsel değerleri değiştirmek için ikna odalarında gençleri ikna edemeyenleri, toplum ikna ederek, yaşanan bu sayfaları kapatmıştır. Geçmişte demokratik hayatın ağır heba olmasına sebep olan bu olayların sonuçlarını keşke Anayasa Mahkemesi olarak biz tedavi edebilseydik." sözlerini dile getirdi.
SİYASİ PARTİLERE BAŞÖRTÜ TEŞEKKÜRÜ
Geçtiğimiz hafta TBMM'ye milletvekillerin başörtüsüyle girmesine de değinen Kılıç, tüm siyasi partileri kutlayarak, şükranlarını sundu. Kılıç, aynı anlayışın hangi düşünceye sahip olursa olsun terör ve şiddeti çağırmayan, tüm inanç ve ifade özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması için sürdürülmesini diledi.
"ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN SORUNLARI ACİLEN ÇÖZÜME KAVUŞMALIDIR"
Alevi vatandaşların sorunları ile ilgili olarak da, Alevi vatandaşların sorunlarının devletin inançlara eşit yakınlığı kapsamında acilen çözülmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, ayrıca bu inancın tarihinden yanlışların ayrıştırılarak, topluma sunulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Kılıç, hangi inanca sahip olursa olsun bu ülkede yaşan herkesin bu ülkenin ev sahibi olduğunu dile getirdi. Kılıç, ayrışmaya yol açan tarih bilincinin temizlenmesinin birlik ve beraberliğe güç katacağını da vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara