Suriye'den 'yeter artık' dedirten görüntüler

Suriye’nin en büyük kentlerinden Halep’in kenar mahallelerinden Ardul Hamra’da gördüklerimiz tüyler ürperticiydi.

Şehrin üzerine 2,5 yıldır ölüm kusan bombalamalar Suriye’de yüzleştiğimiz ve her an tekrar eden bir gerçeklikti. Fakat Ardul Hamra’da gördüğümüz manzara çok farklıydı.

Ardul Hamra’da 50’den fazla ev, bir gazeteci olarak bir fiil bulunduğum Düzce depreminden çok daha öte bir felaket görüntüsü arz ediyordu.

Marmara Depreminde karşılaştığımız tek tük ayakta kalan evlerin zıddına Ardul Hamra’nın 3 mahalle istisnasız tüm evler viran olmuştu.

Ölümün gece yarısı yakaladığı evlerden arda kalan ise yüzlerce Şehit olmuş. Üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen enkaz altından çıkarılamayan insanlar var.

Kimyasal silah oyalamacası ile meşgul olan uluslararası kamuoyu ise, Suriye’nin gerçekleri yerine, menfaat eksenli gündemlerle Esed’in toplu katliamlarına göz yummaya devam ediyor.

Bombalanan evlerin etrafında bir çok akrabasını kaybedenlerin acılarına şahit olduk. Oğlu gelini ve iki torununu kaybeden yaşlı bir Suriyeli teyze “biz Esed’i Allaha havale ettik, ben inanıyorum ki hesap günü Allahu Teala Esed’e benim yavrularımı neden öldürdüğünü soracaktır’’ diyor.

''Bizi insan olarak görmüyorsanız bari hayvan olarak görün…..”

Esed rejim güçleri tarafından kuşatılan Şam-beyt Sahım köyünde yaşayan bir kadının dünyaya seslenişi.

Buradaki en büyük ızdırap ve trajedi hasta olan çocuklar, hasta yaşlı adamlar ve hasta kadınlardır. Buradan çıkarma yolumuz olmadığından gözlerimizin önünde ölüyorlar.

Anladık ki bu kuşatma ekmek ve yemek kuşatması ancak bizler sabırlıyız.

6 aydan bu yana burada yiyecek sıkıntısı çekiyoruz.

Burada çocukların sütü yok hatta küçük çocukların maması dahi yok.

Bizlere sadece insani yol açın .

Bizler buradan Dünya Devlet Başkanlarına sesleniyoruz. Madem bizleri insan olarak görmüyorsunuz bari hayvan olarak görün ve bizlere hayvana verdiğiniz değeri verin.

Bir sürü hayvan örgütleri var, hayvan örgütlerine sesleniyoruz, o hayvan örgütleri bize yardım etsin. Madem bizleri insan gibi görmüyorsunuz bari hayvan gibi görün ve hayvana verdiğiniz değeri bizlere verin. Anladık ki insani yardım kuruluşları bizi görmüyor, o halde bize hayvan hakları örgütleri yardım etsin.

Hayvan hakları savunma örgütleri var onlara sesleniyoruz.

Hep siyaset adamları kınıyoruz diyorlar, bu boş şeyler bize ne yarar verdi? bize ne yardım ettiler? Bayramdan bir gün önce bir kadın oturarak yemek pişiriyordu, üzerine bir bomba düştü ve kadın çocuğunu kaybetti. Bu 6 yaşındaki çocuk ne yaptı Kaleşnikof ile mi savaşıyordu bu çocuğun suçu neydi?

Siz ”teröristlerle savaştığınızı iddia ediyorsunuz, hadi gidin onlarla savaş edin. Gözümüzün önünde çocuklar hastalıklardan ölüyorlar.
24 yaşında bir genç gözümüz önünde öldü, biz ona hiç bir şey yapamadık, ilaç yoktu, yemekte ekmek yoktu.İnsani yol açın, yemek içecek elektrik yokluğu ile boğuşuyoruz, sabır ediyoruz ama nereye kadar!

Burada bir yıldan bu yana elektrik yok. Sadece insani yardım yolu istiyoruz. Bir kaç gün önce bir kadın hastalandı o kadını bir kafir görürse kalbinde şerliği gider. Kadını nereye götüreceğiz? Hastaneler yok, ilaç yok. Bir çocuk var ağzında iltihap var, ona ne yapabiliriz.? Hiç bir şey yiyemiyor bizler ona ne yapabiliriz. Bu hasta insanlar nereye gidecek?

Yemek, ekmek, içecek hiç istemiyoruz. Saddece insani yolları açın. Kadınlar çocuklar ve yaşlı adamlara için bir geçid yol, insani bir yol açın başka bir şey istemiyoruz.

Bizler son nefesimize kadar sabır edeceğiz. Vallahi ölürsek bile evlerimizde hiç çıkmayacağız. Çocuklarımız şehid düştü ve hala şehid düşmesine rağmen biz buradan çıkmayacağız. Allah bize sabrı ile güç veriyor. Burada en zor olan çocuklardır.
Hastalıktan ölüyorlar ve biz hiç bir şey yapamiyoruz.

Yemek gida eksikliğinden hasta oluyorlar.

Bizler onlara yedirmek için hiç bir şey veremiyoruz.

Suriye’de Özel Görüntülerle Açlığın Portresi

Bölgelerde yaşayan halk açlıkla başbaşa kalınca Alimlerden fetva alarak kedi yemeye başladı. Bir çok insan ‘yaprak yiyerek hayatta kalmaya çalışırken yaralılar tedavi edilemediği için uzuvları kesiliyor. Suriye’de “kedi-köpek eti yenilmesi”ne ilişkin fetvanın tüm Suriyelileri değil, sadece Şam’ın güneyinde kuşatma altında yaşayanları kapsadığı ve bunun “zaruretler haramı mübah kılar” hükmü çerçevesinde verildiği belirtildi.

Esed rejim güçleri tarafından muhasara altına alınan Şam’da ve Humus’ta ölüm kokusu yayılmaya devam ediyor.
Muhasara sebebi ile bölgelerde çocuk ölümleri başladı. Şam bölgesinde en az 15 çocuk yetersiz beslenme sebebiyle yoğun bakıma alındığı söyleniyor.

Doktorlar Acil Çağrıda Bulundu

Esed rejiminin Muhasarayı acilen kırmasını ve yardım kuruluşlarının bu bölgeye gıda ve tıbbi malzeme girişine izin vermesini istiyorlar.Doktorlar, yardım kuruluşları kısa bir süre içinde müdahele etmesse hastanelere gıda yetersizliği yüzünden getirilen insanlar bu seferde ilaç yetersiliği yüzünden can çekişerek hayatını kaybedecektir diye sözlerine ekliyorlar.
Şam Yarmuk Mülteci Kampında yaşayanlar bayat mercimekle yapılmış ekmekleri yiyiyorlar.

Hastanelere gıda ve ilaç yetersizliği bağlı şikayetler yüzünden yatırılan insanlar.

Medya aktivistlerinin aktarmış olduğu bilgilere göre , Suriye’de Esed rejimi sivil halka uyguladığı ablukanın getirdiği felaketin sadece açlık olmadığını ilaç yetersizliğindende bir çok insanın hayatını kaybettiği söyleniyor.

Rejimin süren bombardımanı sebebiyle Ürdün-Suriye sınırında kısılı kalan mültecilerin 50 si açlıktan hayatını kaybetti. Ölümler rejim bombardımanı sebebiyle gıda girişinin durduğu Dael(Dail), Sheikh Miskeen ve Tafas kasabalarında meydana geldiği söyleniyor. Ölenlerin çoğu ise ülkenin diğer şehirlerinden buraya kaçan ve Ürdün sınırından içeri giremeyen 50.000 mülteciden oluşuyor.Gönüllü bir hemşirenin ifadesine göre çocuklar ve hatta yetişkinler arasında su kaybı ve ishal gibi basit rahatsızlıklar sebebiyle ölümler meydana geldiği ve bu ay itibariyle burada ölenlerin sayısı 250′ye yükseldiği söyleniliyor. Muhalif yetkililere göre eğer rejim insanlık dışı kuşatmasına devam edip yardım girmesini engellemeyi sürdürürse ölenlerin sayısında büyük bir artış olacak.

HAKSÖZHABER / ISLAHHABER.NET

Suriye'den 'yeter artık' dedirten görüntüler

Ardul Hamra’da 50’den fazla ev, bir gazeteci olarak bir fiil bulunduğum Düzce depreminden çok daha öte bir felaket görüntüsü arz ediyordu.Suriye'de insanlar açlıktan ölüyor