Dolar

34,9574

Euro

36,7930

Altın

2.972,58

Bist

10.125,46

Böbrek yetmezliği yüzünden mesleğini bıraktı, kadavra ile hayata tutundu

Böbrek yetmezliği yüzünden mesleğini bıraktı, kadavra ile hayata tutundu. 2003 yılında İstanbul'da gittiği hastanede böbrek yetmezliği yaşadığını öğrenen bilgisayar öğretmeni Salih Cem Koçarslan, kadavra sayesinde hayata tutundu. Şimdilerde tost sata

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-03 08:04:09

Böbrek yetmezliği yüzünden mesleğini bıraktı, kadavra ile hayata tutundu
Böbrek yetmezliği yüzünden mesleğini bıraktı, kadavra ile hayata tutundu. 2003 yılında İstanbul'da gittiği hastanede böbrek yetmezliği yaşadığını öğrenen bilgisayar öğretmeni Salih Cem Koçarslan, kadavra sayesinde hayata tutundu. Şimdilerde tost satarak hayatını idame eden Koçarslan, herkese organ bağışlaması tavsiyesinde bulunuyor.

Yaşadığı 9 yıllık kabustan trafik kazasında ölen bir gencin böbreği ile kurtulan Koçarslan, her zaman organ kardeşine rahmet okuduğunu belirtiyor. İstanbul'da 2 yıl yaptığı bilgisayar öğretmenliğinin ardından özel bir şirkette çalışan Koçarslan, 2003 yılında başka bir şikâyetle gittiği hastanede böbrek yetmezliği hastası olduğunu öğrenmiş. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tahliller sonucu acil olarak hastaneye yatırılan Koçarslan'a katater denen damar yolu açılarak diyalize başlanmış. Bir süre hastanede diyalize giren Koçaslan, isteği üzerine karın bölgesine yerleştirilen katater ile evde diyaliz yapmış. Bu dönemde gerekli sağlık şartlarını sağlayamadığı için fenalaşıp bir hafta yoğun bakımda yatan Koçarslan, şimdilerde mutlu.

Yaşadıkları huzursuzluk nedeniyle eşi ile de ayrılmak zorunda kalan Salih Cem Koçarslan, İstanbul'da tedavisini tek başına sürdüremeyince de Bursa'nın Mudanya ilçesinde yaşayan annesinin yanına taşınmış.

"LEYLA BENİ BEKLER GİTMELİYİM"

Salih Cem Koçarslan, yaşadığı bu sıkıntılardan dolayı diyaliz makinesi ile adete Leyla ile Mecnun gibi olduklarını anlatıyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde diyalize girdiğini anlatan Koçarslan, rahatsızlıktan dolayı sosyal hayatının da kalmadığını belirtiyor. Özellikle tanıdık ve arkadaşlarının aynından diyalize girmek için ayrılırken, "Leylam beni bekler, artık gitmeliyim." dediğini ifade ediyor.

Diyalize gidip gelirken gerekli izinleri alarak sahilde tost satmaya başladığını ifade eden Koçarslan, annesi ile kendi geçimini sağlamak için çalıştırdığı tezgahını bir sabah açarken kalp krizi dahi geçirmiş. Ambülansla kaldırıldığı devlet hastanesinde kroner yoğun bakımda yatırıldığını kaydeden Koçarslan, altı saatte bir diyaliz yaptırıp, adından Uludağ Üniversitesi Hastanesi Kalp damar Kliniği'nde kalbine stend takıldığını belirtiyor.

BÖBREK DAHA GENÇ HASTAYA TAKILDI

Bir süre sonra Nefrolojı poliklinik doktorunun "Cem, artık sana böbrek takalım, seni bu hastaneye yazdıralım" demesi üzerine Sağlık Bakanlığı ve Uludağ Üniversitesi Hastanesinde nakil sırasına girdiğini ifade eden Koçarslan, şunları söylüyor: "Akrabalarımın böbrekleri bana uymadı. 2 ay sonra kadavradan böbrek çıktığı için hastaneye çağrıldım. Annem sevinçten havalara uçuyordu. Bende ise hem sevinç, hem üzüntü vardı. Ancak sabaha kadar süren tahliller sonucunda böbreğin daha genç bir hastaya verileceği bildirildi. Ben bunu sakin karşılarken, annem için yıkıcı oldu."

Aradan iki yıl geçtikten sonra Uludağ Üniversitesi'nden gelen bir telefon ile hayatının değiştiğini anlatan Salih Cem Koçarslan, yapılan tahliller sonucu böbreğin kendisine uyduğunun belirtti. Hemen ameliyata alınan Koçarslan, gözlerini açtığında kendisine yabancı bir organla yeniden hayata tutunmasını ise şöyle anlatıyor: "Güzel bir haberdi, yoğun bir tedavi programı sonrası eve geçtim. Allah annemden razı olsun. Evde steril bir ortam hazırlamıştı. Senelerce idrara çıkamamıştım. Artık çıkacaktım. Annemler ve ailem çok sevinçliydi. Annem adeta uçuyordu. Tam beş gün sonra kendi başına küçük tuvaletimi yapabiliyordum."

Kendisini sıkıntılı bir süreçten kurtaran Uludağ Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Kliğini doktor ve ekibine de teşekkür eden Salih Cem Koçarslan, organ bağışının önemini şimdi daha iyi anladığını belirterek, "Belki bir gün sizinde başınıza gelebilir" diyerek herkesi organ bağışında bulunmaya davet ediyor.

Haber Ara