'Türk solu, Kürt sorununda hep ikiyüzlü tavır gösterdi'
Fehmi Işıklar: BDP’li arkadaşlar iyi niyetle büyümek isteyebilirler. Ama kendilerini inkar ederek, Kürt sorununu görmezden gelerek, böyle bir açılım istemezler. Kürtler, kendilerini görmezlikten gelen kendisine Kürt siyasi hareketi demeyen bir partiye niye itibar etsin ki!
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-02 02:51:42
Türkiye'deki tüm renkleri kucaklama iddiasıyla kurulan; ancak BDP’yi bölünmenin eşiğine getiren HDP’ye yönelik eleştiriler sürerken, en sert tepki ise HEP’in kurucu Genel Başkanı Fehmi Işıklar’dan geldi.
Hamza Erdoğan'ın Star'daki haberine göre, SHP-HEP ittifakının mimarlarından eski DİSK yöneticisi tecrübeli siyasetçi Fehmi Işıklar, HDP projesi ve Türk soluna yönelik sert eleştirilerde bulundu. HDP’nin Kürtleri temsil edemeyeceğine işaret eden Işıklar, ‘sol’un Kürt sorununda hep ikiyüzlü davrandığını ve Kürtleri kullandığını söyledi. Işıklar, “Türk solunun herhangi bir başarı şansı olsa Kürtlerin yüzüne bakmazlar” diye konuştu. Işıklar, Müslüman Kürtlerin dışlandığı, sol, sosyalist ve eşcinseller de dahil marjinal gruplara kapılarını sonuna kadar açan HDP’ye ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
Bölgede ciddi kaygılar var
HEP’in kuruluşunda Karadenizli, Çerkez, Türkmen vardı. İşçi sınıfının en dinamik kesimleri vardı. Böyle bir oluşuma hem Kürtler hem de demokrasi açısından ihtiyaç vardı. O dönemde elinde silahı olanlar barışı istemediler. Başta devlet olmak üzere HEP’i kapattılar. Şimdi kaybedilen bu doğruyu bulmaya çalışılıyor. HDP ile bulabilecekler mi bilinmez ama bölgede çok ciddi kuşkular var. Halk, ‘bu yapı ile Türkiye çapında genişleyemezler’ diyor. Bölge halkında Dimyat’a giderken evdeki bulgurdan olmayalım endişesi hakim. Özellikle Kürt sorunu ve yoksulların meseleleri ile ilgilenmek için ne kadar insan bir araya gelirse o kadar iyidir. Ama bu konuda ciddi kuşkular var.
Kürtler’den niye kaçıyorlar?
HDP’nin Kürt hareketi ya da partisi olmadığına yönelik özel bir çaba gösteriliyor. Şimdi, bu ülkede en çok ezilen uzun yıllar baskı altında bırakılmış, hakkı yenmiş olanlar Kürtlerse niye ondan kaçıyorsun? Bu sorunu çözmek için ortaya çıkmış siyasetçi niye bunun gizlenmesine gayret göstersin? Bunu anlamak zor. Sorunu görmemezlikten gelmek, üstünü örtüp yokmuş gibi farz etmek ‘aman başkaları ürkmesin, çoğalalım’ demek o sorunu ötelemektir.
Demirtaş’a siyasi katliam
Selahattin Demirtaş ve parti yönetimi, artık Türkiye’de beğenilen, söyledikleri dikkate alınan hatta kamuoyunda da giderek beğeni ile izlenen bir profil çizmeye başladılar. Bir siyasi figür oldular. HDP’ye ihtiyaç bile yoktu. İhtiyaç olmadığı ortamda böyle bir girişimi anlamakta güçlük çekiyorum. Ege’de bile BDP’ye oy vereceğini söyleyen Kürt olmayan insanlar var. ‘Türkiye’ye barış gelecek, bunların çok önemli rolü olacaktır, ben de barıştan yanayım’ diyorlar. Şimdi nasıl kaçırılır böyle bir fırsat? Bu gözden kaçırılacak bir durum değildir ki! Eğer Selahattin Demirtaş gibi giderek deneyim kazanan insanların üzeri çizilmek isteniyorsa bu siyasi bir katliam olur. Bu konuda acımasız uygulamalar olduğunu biliyorum.
Kürtler buna itibar etmez
BDP’li arkadaşlar iyi niyetle büyümek isteyebilirler. Ama kendilerini inkar ederek, Kürt sorununu görmezden gelerek, böyle bir açılım istemezler. Kürtler, kendilerini görmezlikten gelen kendisine Kürt siyasi hareketi demeyen bir partiye niye itibar etsin ki! Etmez de. Etse zaten çok sayıda parti var. Kürtler Türkiye’de bir sürü nimet varken, bu külfetin altına niye girsin?
Yüzlerine bakmazlar ama!
Sol ve sosyalist gruplar gibi içinde marjinal kesimlerin bulunduğu bu proje bölgede nasıl karşılık bulur onu bilemem. Ama şunu çok iyi biliyorum. Türkiye’de Türk solunda herhangi bir çizgisinde başarı şansı olsa, Kürtlerin yüzüne bakmazlar. Onlar hep ‘Bize oy versinler onlar için çok iyi şeyler düşünürüz’ derler. Yoksa kendi başlarına başarsaydılar, böyle bir şeye girerler miydi? Burada Kürtlerden yararlanma amacı olabilir.
Gezi’dekiler ağaç da bölgedekiler değil mi?
Türk solu, Kürt sorunu konusunda iyi bir sınav vermemiştir. Gezi parkında 15-20 ağacın kesilmesini tepki ile karşılarım. Ama Türk solu (1990’lı yıllarda) bölgede kesilen meşe ormanlarını bir göz önüne getirip ne yaptığına bakmalıdır. Sol ve sosyalist herhangi bir örgüt ya da partinin ortaya çıkıp ‘bütün meşe ormanları kesiliyor, bize de bir şey düşüyor’ dediğini görmedim Bunlar ağaç değil miydi? Bunlar basit şeyler değil.
Korkunç şeyler oldu bir kez sormadılar
Bırakın ağaçları, başkanı olduğum HEP’te aralarında il başkanlarının da olduğu 70’e yakın siyasetçi öldürüldü, faili meçhul oldu. Allah rızası için Türk solundan birisi gelip da yahu ‘haliniz, derdiniz nedir, ne yapabiliriz’ diyen olmadı. Oysa Diyarbakır il başkanının (Vedat Aydın) cenazesinde 7 kişi öldü 500 kişi yaralandı. Cenazeye saldırdılar, korkunç şeyler yaşadık. ‘Biz bunları bilmiyorduk’ deme şansları da yok bunların. Halk bunları biliyor. Bu bakımdan halk yeni
oluşuma büyük bir kaygı ile bakıyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara