Ağaçtan koparılan kestanenin kebap olması bir yıl sürüyor

Uzun kış gecelerinin, aile meclislerinin vazgeçilmezi kestanenin evimize ulaşma serüveni duyanları hayretler içerisinde bırakıyor. Ağaçlarından toplandıktan sonra tezgahlara gelmesi yaklaşık bir yıl süren kestane büyük zahmet ve emek gerektiriyor.

Azerbaycan'ın kuzey şehirlerinde bol miktarda yetiştirilen kestane, birçok ailenin de en önemli geçim kaynaklarından biri olarak biliniyor. Hasat işlemleri sonbahar aylarında yapılan söz konusu meyve, önce uzun sopalarla ağaçtan düşürülüyor. Sonrasında ise dış kabuğu sivri dikenlerle kaplı olduğu için maşalarla yerden tek tek toplanıyor. Dikenlerinin uçlarının oldukça ince ve sivri oluşu kestanenin eldiven yardımıyla toplanmasını mümkünsüz kılıyor. Bir ağacın meyvesinin toplanmasının dahi saatler sürdüğü hasat işlemleri, toplanan meyvelerin bahçenin uygun bir yerinde dikenli kabuklarıyla birlikte yığılmasıyla devam ediyor. Yığılan kestanelerin üzeri çeşitli otlar ve gazellerle güneşin temas edemeyeceği ama hava alabilecek şekilde harmanlanıyor. Kış süresince gazellerin ve yağan karın altında kalan kestaneler, ancak bahar geldiğinde çıkartılabiliyor. Tokaç olarak adlandırılan tahtadan yapılmış bir alet yardımıyla kabuklarından arındırılan kestaneler, yaklaşık 2 ayda kurutulması için sergilerde bekletiliyor. Kestanenin ağaçtan kopartılmasından toplanmasına harmanlanmasından gazellerle kaplanmasına tokaç yardımıyla dış kabuklarının temizlenmesine ve kurutulma işlemlerine kadar her aşaması özenle takip ediliyor.

Basına açıklamalarda bulunan Zaur Memmedov kestanenin kalitesine o yıl yağan karın miktarıyla doğru orantılı olduğunu söylüyor. Memmedov 'Kestanenin üzerine ne kadar çok kar yağsa o kadar iyi oluyor. Kar yağmasa mahsul kuruyor.'dedi.