Bakan Bağış: Önemli olan faslın değil zihinlerin açılmasıdır

Sanatçı Ajda Pekkan'a Fransa tarafından verilen "Sanat ve Edebiyat Şövalyesi' nişanı törenine katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, önemli olanın faslın değil zihinlerin açılması olduğunu söyledi. Bağış, "Türkiye eninde sonunda Avrupa Birliği'ne girecektir" dedi.

Beyoğlu'ndaki Fransız Sarayı'nda yapılan törende Bakan Bağış basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bu akşamın tarihi bir an olduğunu belirten
Bağış, "Dünya tarihinde ilk defa bir süperstar aynı zamanda devlet nişanıyla şövalye unvanına kavuşmuş olacak. Ajda hanım gerçekten gönüllerin şövalyesi. Kendisini aile dostu olarak kabul ediyoruz. Çok takdir ettiğimiz bir sanatçımızdır. Türkiye'de herhalde sorulsa şövalyelik unvanı en çok hangi sanatçıya yakışıyor diye çoğu kişinin aklına ilk olarak Ajda Pekkan gelecektir. Biz kendisinin kahramanlığını Başbakanımızla Somali'ye Emine hanımla Brüksel'e gittiği günlerden biliyoruz. Türkiye'de önemli sosyal konularda ortaya koyduğu cesur duruşuyla biliyoruz. Bu akşamda böylesine anlamlı bir ödülü kendisine veren Fransız devletini, takdir ediyorum. Ümit ediyorum ki Ajda Hanımın bu nişanı almasıyla birlikte sadece Türk Fransız ilişkileri değil Türkiye'nin AB süreci de hızlanacaktır. Ajda hanım zaten bizim müzakere sürecimizdeki en önemli güç kaynaklarımızdan. Ama bu yeni nişanıyla Türkiye'nin AB sürecinde daha fazla destek olabilecek bir pozisyona kavuşacaktır. Kendisine bundan sonrada bize yardımlarını esirgememesini rica edeceğiz.' dedi.

"ÖNEMLİ OLAN AKIL TUTULMASI YAŞAYANLARIN ZİHİNLERİNİN AÇILMASIDIR"

Bakan Bağış, Salı günü Avrupa Birliği ile 3 yıl aradan sonra başlayacak fasıl hakkında ise şunları söyledi; "Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte Brüksel'de olacağız. 22. Fasıl yani bölgesel politikalar faslını açacağız. Ama önemli olan faslın açılması değil zihinlerin açılmasıdır. Biz Türkiye'nin reform süreciyle Türkiye'ye çifte standartlar uygulamaya çalışa o akıl tutulması yaşayanlarında bu zihinlerinin açılmasını ümit ediyoruz. Eninde sonunda Türkiye Atatürk'ün hedef gösterdiği AB standartlarınında üzerinde çağdaş medeniyetler seviyesini aşmış bir ülke olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."