Abdülkadir Selvi: Genelkurmay Başkanı emekli olduktan sonra ne yapacak?
Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Çankaya'yı, başörtü virajını, Marmaray'ı ve son olarak da Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'i köşesinde ele aldı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-31 05:09:10
Kayseri'de rahatsızlanıp programlarını iptal etmesine, İstanbul ile Ankara arasında mekik dokumasına rağmen, sağlığı iyiydi.
Ama her şeyden öte morali yüksekti.
Sadece Cumhurbaşkanı'nın mı? Salonda herkesin yüzü gülüyordu. Marmaray'ın açılışı moralleri yükseltmişti.
Cumhurbaşkanına Marmaray söz konusu olunca, 'Büyük bir gurur hissettim' dedi. Merak bu ya. 'Açılışta vatman koltuğuna oturdunuz, gerçekten siz mi kullandınız' diye sorduk. 'Yok' dedi. 'Çok magazin konusu olmaması için vatmana 'siz kullanın' dedim. O da 'Efendim siz koltuğa oturun zaten ben kullanacağım' dedi' diye anlattı.
Tahmin edileceği gibi resepsiyona AK Parti milletvekillerinin başörtüsü kararı damgasını vurdu.
Hayrünnisa Hanım'la Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin kapısından, 'Yassak kardeşim' diye geri çevrilmiş bir isim Abdullah Gül.
Gül ailesi bu işin mağduru. Cumhurbaşkanı adayı olduğunda eşinin başı kapalı diye 367 kararına, 27 Nisan e-muhtırasına maruz kalmış. Cumhurbaşkanı olunca eşli resepsiyon veremediği için, 'Eşli-eşsiz' davetiye bastırıp, iki ayrı resepsiyon vermek zorunda kalmıştı.
Türkiye o günlerden buraya gelebildiyse, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan'ın liderliklerinin payı büyük. Kırmadılar, dökmediler ama Türkiye'yi dönüştürmeyi başardılar.
Cumhurbaşkanı, gelinen aşamada CHP'ye de bir pay verdi. SHP'den bu yana türbanla ilgili her kararı Anayasa Mahkemesi'ne ya da Danıştay'a götürerek iptal ettiren CHP'nin payı tartışılır. Belki Çankaya'dan bakınca öyle gözükebilir. Cumhurbaşkanı'nın hasenata herkesi ortak ederek, ileriye dönük hayırlı işlerde ön alma düşüncesinin eseri olabilir. Ama burada muhtıraya, 367 kararına ve kapatma davasına, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen, her şeyi göze alarak dönüşümü başaran siyasi iradenin ve milletin payı unutulmamalı.
Çankaya'daki resepsiyonlarda bir süredir askerler gelecek mi, eşli mi eşsiz mi katılacaklar sendromunu yaşamıyoruz. Ama, 'Asker ne diyor' kaygısı da içimize işlemiş. Genelkurmay Başkanı ile konuşmak için can atıyorduk. Necdet Özel'in göreve geldiği günden bu yana basından uzak duran ve az konuşan tavrı da bunda etkiliydi elbette ki. O yüzden kendimize fazla haksızlık etmiş olmayayım ama ne zaman, 'Asker ne düşünüyor' diye merak etmekten kurtulacağız, ancak o zaman normalleştik diyebileceğiz.
Şaşırtıcıydı ama 4 ayrı halka içinde Genelkurmay Başkanı ile sohbet etme imkanı bulduk.
Olağanüstü şartlarda, demokrasinin askeri olarak görev yaptı Necdet Özel.
Saldırılara hedef oldu, ağır baskılara maruz kaldı.
Resepsiyon sırasında Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı'nın gösterdiği yakın ilgide olduğu gibi, görev süresinin her anında Çankayası, hükümeti ve Meclisiyle devlet ve siyasetin desteği hep yanında oldu.
En güçlü desteğe sahip Genelkurmay Başkanları'ndan biri oldu ama en çok saldırıya maruz kalan Genelkurmay Başkanları'ndan biri olduğu da bir gerçek.
'Marjinaller istedi diye istifa etmem' sözleri bir patlamanın eseri.
Balyoz sanıklarının, 'Hasdal'da bize söz verdi' şeklindeki yıpratma kampanyasına verdiği cevap da bu psikolojinin sonucu.
Ama beklediğimden daha kararlı bir Necdet Özel portresiyle karşılaştım. Aynı zamanda sohbeti de keyifli.
'Emekli olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz' dedik. '19 Mayıs stadyumunda maç seyrederim' dedi. Futbola ilgisi ortaya çıkınca, Necdet Paşa'ya hemen orada ayaküstü spor yazarlığı teklif eden gazete yöneticileri oldu.
Spor yazarları aranızda bir yer ayırın Necdet Paşa bu işte çok iddialı.
Yaşar Büyükanıt da Fenerbahçe tutkusuyla bilinen bir komutandı. Ağzından bir şey alabilmek için önce Fenerbahçe'yi sorardık. Söz konusu Fenerbahçe olunca akan sular dururdu. Tarağının rengi bile Sarı-Lacivert'ti. Önce Feneri sonra Türkiye'yi konuşurduk.
Necdet Özel ise Galatasaraylı ama Fenerbahçe üyesi, Beşiktaşlılardan da teklif bekliyor.
Futbol dedik de.
Güven Erkaya, 28 Şubat'ın ilk işaretini bir maç sırasında vermişti. Meslek büyüğümüz Yavuz Donat, Gençlerbirliği-Altay maçını izlerken, kendisini yanına çağıran Güven Erkaya'dan 28 Şubat darbesinin haberini almıştı. Hem de 1 hafta önceden.
SON VİDEO HABER
Haber Ara