Japon turistin katil zanlısı cinayeti arkadaşının işlediğini iddia etti
Nevşehir'in Göreme beldesinde 9 Eylül 2013 günü Zemi Vadisi'ni ziyaret eden Hoshie Teramatsu'yu (22) yaraladığı ve arkadaşı Mai Kurıhara'yı (22) öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan 23 yaşındaki F. U.'nun yargılanmasına Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-30 12:08:53
Nevşehir Cumhuriyet Savcısı Recep Özcan tarafından hazırlanan iddianameye göre "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve bir suçu gizlemek veya başka bir suçu delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek veya yakalanmamak için öldürmeye teşebbüs cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, nitelikli cinsel saldırı, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, nitelikli yağma" suçlamaları ile cezalandırılması isteği ile hakim önüne çıkan F. U. hakkında isnad edilen tüm suçlamalar ile önceki bütün ifadelerini kabul etmedi.
Geniş güvenlik önlemleri altında Nevşehir Adliye Sarayı'na getirilerek Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen F. U.'ya hakkında hazırlanan iddianame okundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen F. U. "Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12 Eylül günü alınan ifadesini red etti. F. U. : "Okunan ifadem doğru değildir. Beni tehdit ettikleri için önceki ifadeleri böyle verdim. Japon turiste cinsel saldırıda bulunan öldüren ve yaralayan ben değilim. Soyadını bilmediğim Mustafa Mehmet isimli Avanos ilçesinde oturan araba yarışları yapan bir arkadaşım. Kendisini çok yakından tanımıyorum. Birkaç kez Avanos'taki caminin altındaki kafeteryada konuşmuşluğumuz var. Olay günü Zemi Vadisi'nde arkadaşım Mustafa Mehmet ile birlikte kullandığım otomobil ile gittik. Benim gitme amacım orada bulunan peribacalarının fotoğraflarını çekip Facebook'da paylaşıp bilgisayarıma atmaktı. Yolda giderken turist kızlarda bisikletle bizim gideceğimiz yöne doğru ilerliyorlardı. Turistlerden birine vurdum, yere düştü. Arabadan indim, nasıl olduğuna baktım. Arkadaşımda onlarla bir şeyler konuştu. Onların dillerinden ben anlamıyordum. Sonra onlar vadi de ilerledi. Biz döndük. Vadi girişinde bir yerde oturduk. Sonrasında arkadaşım birkaç dakikalığına aracımı istedi. Ne yapacağını sorduğumda da turistlerle bir şeyler konuşacağını söyledi. Birkaç dakika istemesine karşın yarım saat sürede gelmeyince ben yaya olarak vadiye doğru yürümeye başladım. Olay yerine ulaştığımda arkadaşımın aracı geriye döndürmeye çalıştığını gördüm. Üzerindeki elbiseleri kanlı idi. Elinde bıçak kanlı idi ve titriyordu. Onu hafifçe silkeledim. Ve aracı kullanarak Avanos ilçesine doğru yola çıktık. Araçta ne olduğunu sordum, o da olayı bana anlattı. Ama ismini kimseye söylememem gerektiğini belirterek, beni tehdit etti." dedi.
Turistlerden gasp edilen çantayı kendisinin korktuğu için yaktığını, fotoğraf makinesi ve parayı da arkadaşına aittir zannı ile eve getirdiğini belirten F. U., mahkeme başkanı Sinan Akdoğan'ın "Mağdurun kendisini teşhis ettiğini hatırlatması üzerine " Yaralı turisti arkadaşım Mustafa Mehmet ile birlikte gördük. O da bizi gördü, bu yüzden beni teşhis etmiş olabilir. " diye cevap verdi.
Önceki ifadelerini polislerin yönlendirmesi ile verdiğini iddia eden F. U.: "Polisler beni yakaladıklarında arabada turistlere tecavüz ettiğimi ve çukurda bıçakladığımı söyledikleri, böyle ifade vermemi istedikleri için bu şekilde bir beyanım oldu. Önce emniyette, daha sonra da savcının yanında da bu şekilde ifade vermem gerektiğini söyledikleri için böyle ifade verdim. Polisler beni aldıklarında olayı bu şekilde anlatmamı söyledi. Polisler 'Zaten sperm örneği kalır, eğer sen yapmadıysan açığa çıkar." dediler.
Sanığa mahkeme başkanı Sinan Akdoğan daha önce ifadeler alınırken, neden arkadaşının ismini vermediği şeklindeki soruya da F.U. "Polisler beni yakaladıklarında omuzlarıma vurdular, bende bu nedenle suçlamaları kabul ettim. O gün Avanos'a giderken arkadaşım beni tehdit etmişti. Bana 'Nasıl olsa seni bulamazlar, benim ismimi söyleme" demişti. Polis beni bulduktan sonra ben yapmadım dedikçe polis tekrar sordu, ben de Mustafa Mehmet'in ismini söylemedim." dedi.
Mahkeme söz alan sanık avukatı Ayhan Şahin'de, müvekkilinin yaptığı savunmalara katıldığını, teşhisin sağlıklı bir şekilde yapılmadığını düşündüklerini söyledi. DNA eşleşmesinin de sağlıklı olmadığı kanaatini paylaştığını söyleyen Şahin, bu nedenle yargılamanın genişletilmesini, Mustafa Mehmet isimli şahsın ifadesinin alınmasını mahkemeden talep etti.
Söz konusu talebi değerlendiren duruşma savcısı ise dosya kapsamına ve alınan DNA raporlarına göre, sanık avukatının kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talepleri ile sanığın savunmasında adı geçen Mustafa Mehmet isimli şahsın tespitinin sonuca etkili olmayacağından bu yöndeki taleplerin reddine sanık F. U.'nun tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı Sinan Akdoğan'da, sanığın suçu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması ve eylemin CMK' nın 100/3 maddesinde belirtilen suçlardan olması nedeniyle tahliyesinin isteminin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca Avanos'da yaşadığı belirtilen Mustafa Mehmet ismindeki bir şahsın bulunup bulunmadığının da araştırılması ve varsa zorla mahkemeye getirilmesine karar verdi. Sanık avukatının yargılamanın genişletilmesi ve diğer taleplerinin de mesnetsiz olduğu, teşhisin ve bilirkişi raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve usule uygun olması nedenlerinden dolayı reddetti.
Ayrıca mahkeme, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından davaya katılma hususu ile ilgili değerlendirme yapılacağı yazısı üzerine de, Bakanlığa duruşma gününü bildirir yazılı bilgi verilmesini ve duruşmanın 3 Aralık 2013 tarihine ertelenmesine karar verdi.
AİLESİ SUÇSUZ OLDUĞUNA İNANIYOR
Duruşma sonrasında Nevşehir Adliye Sarayı dışında basın mensuplarının sorularını F.U.'nun babası Mustafa U., oğlunun suçsuz olduğunu iddia etti. Mustafa U.: "Oğlumun kendisi de mahkemede söyledi. Benim oğlum suçsuz. Baskı altında kaldığı için kabul etmiş. Oğlumun daha önce sabıkası bile yok" dedi.
Duruşma sonrasında F.U., Jandarma tarafından Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.
OLAY NASIL OLMUŞTU
Kültür, doğa, peribacaları ve manzara turizmi ile dünyaca ünlü Kapadokya bölgesini gezmek için Türkiye'ye gelen Japon turistler Mai Kurihara ile Hoshie Teramatsu, 9 Eylül 2013 tarihinde Nevşehir'in Göreme beldesindeki Zemi Vadisi'nde bıçaklı saldırıya uğramıştı. Olay sonrasında Mai Kurihara ölmüş, arkadaşı Hoshie Teramatsu ise ağır yaralanmıştı. Teramatsu, kaldırıldığı Nevşehir İ. Şevki Atasagun Devlet Hastanesi'nde yapılan tedavisinin ardından Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçak ile 19 Eylül 2013 günü Japonya'ya gönderilmişti.
Güvenlik güçleri yaptıkları araştırmalar sonrasında ilk olarak M.V.D.'yi yakalamış ve mahkemece tutuklanarak Nevşehir E Tipi Cezaevi'ne gönderilmişti. Sonrasında ise F.U. olayın asıl faili olarak yakalanınca suçsuz olduğu anlaşılan M.V.D. serbest bırakılmıştı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara