Dolar

34,8955

Euro

36,6388

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

Hüsnü Dağ: Darbelerin antidemokratik uygulamalarını ben de yaşadım

28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Savunmasını alınan dönemin Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı emekli

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-30 16:43:14

Hüsnü Dağ: Darbelerin antidemokratik uygulamalarını ben de yaşadım
28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Savunmasını alınan dönemin Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı emekli Albay Hüsnü Dağ, darbelerin antidemokratik uygulamalarını kendisinin de yaşadığını söyledi. Dağ'ın savunmasının ardından ara karar veren mahkeme 7 Nisan 1997'de Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan "irtica konusunda alınacak tedbirler" konulu toplantı tutanağı hakkında bilgi istedi.

28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın 26. duruşması sona erdi. Savunması alınan dönemin Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı emekli Albay Hüsnü Dağ, "Gerek yargı yolu gereksese basın yolu ile oluşturulan suçlamaların tek tek delillerini göstererek masun olduğumu göstereceğim. Darbelerinin antidemokratik uygulamalarını ben de yaşadım. Bilerek ve isteyerek hukuka aykırı hiçbir eylemim olmamıştır. BÇG'de görev almadım. Hiçbir ilişkim olmadı. Evimde yapılan arama sonrası bulunan belgeler sahtedir. Masum bir insan haksız ve hukuksuz biçimde tutuklu bırakılıyor. Hep hukuka uygun olarak hareket ettim. Hukuku araç yapanların haksızlıklarına da çok maruz kaldım. Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak yaptıkları savunmalarla benim BÇG'de görevlendirilmediğini, kendisine hiçbir görev verilmediğini söylediler. BÇG'de çalıştığım bir iftiradan ibarettir." dedi.

Batı Çalışma Grubu'nun oluşturulmasına ilişkin 7 Nisan 97 tarihli toplantıya katıldığını iddia eden Dağ, "İddia makamı bu toplantıya katılıp katılmadığını bana sormadı bile. Genelkurmay'a soruldu. İsim listesi talep ettik. Bahse konu yazısı sureti haricinde toplantıyla ilgili herhangi bir kayıt veya belgeye rastlanmamıştır cevabı verildi. Toplantıya katılanlar listesi gerçeğe aykırı olarak hazırlanmış bir listedir. Bu sahte liste iddianamede yer almıştır. Bu mahkemenin tavrını yanıltma davranışta bulunan kamu görevleri suç işlemişlerdir. Bu toplantıya katılmam imkânsızdır. Bu toplantı general amiral toplantısıdır. Bir de kendi özel olarak istedikleri personeller katılır. Bu toplantı daire başkanları toplantısı değildir. Bu tutanakların gerçekliği ve güvenliği konusundaki şüpheler açık şekilde savunmalarda ortaya konulmuştur. Bu liste personel çizelgesi bilgilerinden çıkarılan sahte bir listedir. Hiçbir amiral general toplantısına katıldığımı hatırlamıyorum" şeklinde savunma yaptı.

Dağ'ın savunmasının ardından mahkeme 7 Nisan 1997'de Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan "irtica konusunda alınacak tedbirler" konulu toplantı tutanağının, Genelkurmay Başkanlığı'nda bulunan örneğinin kim tarafından, nasıl, ne zaman bulunduğunu, belgenin arşiv kayıtlarında olup olmadığını, sonradan bulunmuşsa herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını, bu belge konusunda tutanak tutulup tutulmadığını ve belgenin ne şekilde saklandığını sordu.

Sanıkların savunmalarının alınması ile devam edecek duruşmaya yarın 10:00'da devam edilecek.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara