Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kışlakçı: Ortadoğu'da diktatörler 2 milyon insanı katletti

AA Arapça Genel Yayın Koordinatörü Kışlakçı 'Ortadoğu'da 2010'a kadar diktatörler yüzde 90'ı üniversite mezunu olan 2 milyona yakın insanı katletti' dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-29 00:34:14

Kışlakçı: Ortadoğu'da diktatörler 2 milyon insanı katletti
Anadolu Ajansı (AA) Arapça Genel Yayın Koordinatörü Turan Kışlakçı, Ortadoğu'da Batılı ülkelerin yönetimden ayrılmasının ardından diktatörler döneminin başladığını ve 2010'a kadar çoğunluğunu üniversite mezunlarının oluşturduğu 2 milyon insanın diktatörler tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Kışlakçı, Sakarya Büyükşehir Belediyesince Adapazarı Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen "Ortadoğu'da Neler Oluyor" konulu konferansında yaptığı konuşmada, bölgenin dünyanın beşiği olduğunu belirtti.

Medeniyetin, felsefenin, dinlerin ve doğal zenginliklerin Ortadoğu'dan dünyaya yayıldığını anlatan Kışlakçı, bölge ülkelerinin sahip olduğu doğal zenginlikler nedeniyle kaos ortamına sürüklendiğini ifade etti.

Osmanlı İmparatorluğu'nun sonlarına doğru Batılı ülkelerin, Ortadoğu'da işgaller yaptığını dile getiren Kışlakçı, "1800'lü yılların başı ve 1. Dünya Savaşı'nın başına kadar Batılı ülkeler tarafından katliamlar yapıldı. Milyonlarca insanı katlettiler. Bu coğrafyada insanları öldürdüler. Sürekli Türkiye'yi suçluyorlar Ermenileri katlettiğimizi öne sürerek ama milyonlarca insanı o bölgeyi yönetebilmek için öldürdüler. Bu konuda önemli araştırmalar başlatıldı" dedi.

Kışlakçı, Batılı ülkelerin yürüttüğü politikalarla bölge insanlarını birbirine düşman ettiği görüşünü paylaştı.

"Bırakın aynı ülke insanının, aynı ailedeki insanlar bile birbirine düşman oldular" diyen Kışlakçı, "1970'li yıllarda bu fitne fesatlarla insanları birbirine öldürttüler. Sağ ve sol döneminde yaşayan çok mert insanlar öldürdü birbirini. Bu coğrafyaya milliyetçilik görüşünü nüfuz ettirdiler. Ortadoğu, Batılı ülkelerin milliyetçilik akımını getirmesiyle bölündü. Bölgeyi, paramparça ettiler" ifadesini kullandı.

İşgalci ülkelerin 2. Dünya Savaşı'na kadar bölge ülkelerini yönettiğine işaret eden Kışlakçı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Batılı ülkelerin, bölgeden ayrılmasından sonra darbeler dönemi başladı. Her gün bir darbe yapılıyordu. Bu coğrafyada, emperyalistler gittikten sonra darbe yönetimleri başa geldi. Suriye'de Hafız Esed, Irak'ta Saddam, Mısır'da da Nasr. Diğer ülkelerde de böyle diktatörler vardı. 2010'a kadar diktatörler, yönetimi ele geçirdi ve 2 milyona yakın insanı katletti. Katledilenlerin yüzde 90'ı da üniversite mezunu.

Arap Baharı, yeni bir Doğu'nun başlangıcı. Bu coğrafya, modern çağa uyumu yeni yeni yakalıyor. Yeni bir değişiklik var. İnsanlar diktatörlerden kurtulmaya başladı. Osmanlı sonrası çizilen suni hariteler önemini yitirdi. Yeni haritalar ortaya çıkıyor. Eski statüko bitiyor ama bu kolay kolay olmayacak. Bölgede yaşanan olaylara kayıtsız kalamayız."

"Devrimin ardından daha büyük savaş başladı"

Konferansta konuşan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Türkiye temsilcilerinden Ahmet Yusuf da Mısır'da devrimin ardından devletin tüm kurumlarının Mursi aleyhine çalıştığını söyledi.

Hüsnü Mübarek döneminde Mısır halkının fakirliğin ve yoksulluğun içinde kaldığını vurgulayan Yusuf, "Üniversitelerde, öğrencilerin siyasi hayata katılımı adına çok önemli engeller vardı. Tunus'ta olaylar başladıktan sonra Mısırlı insanlar 25 gün içinde eylemlerini tamamlayarak bahar ateşini daha da büyüttü. Tahrir Meydanı'nda verilen mücadeleyle Mübarek rejimi, sona erdirildi" diye konuştu.

Yusuf, şunları söyledi:

"Devrimin ardından Mısır halkı, derin devletten kurtulduğunu sanıyordu fakat daha derin ve daha güçlü bir savaş başladı Mısır'da. Mübarek devrildikten sonra Mısır'da çok farklı şeyler yaşandı. Asker, yönetimi ele aldıktan sonra çok büyük acılar yaşadık. Mısır halkının demokratik bir hayat yaşama isteği, derin devlet tarafından engellendi.

Mursi döneminde derin devletin tüm kurumlarıyla savaş başladı. Devletin tüm kurumları Mursi aleyhine çalıştı. Arap ülkelerindeki Arap Baharı'nı başarısız kılmak için devlet kurumları elinden geleni yaptı. Mursi karşıtı gösteriler medyada çok fazla ve abartılı şekilde yer aldı. Bu şekilde derin devlet, yönetimi yeniden ele geçirdi."

Haber Ara