Cumhurbaşkanı Gül: Herkes bu ülkenin asil ve özgür vatandaşlarıdır
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ayrım gözetmeden herkesin Cumhuriyet'in gerçek sahibi olduğunu söyledi. Cumhuriyet'in en önemli faziletini eşitlik, adalet, hürriyet ve özgür seçimler olarak sıralayan Gül, "Millet egemenliğine dayanan, gücünü millet irade
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-28 14:39:45
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyet'in 90. yılı vesilesiyle mesaj yayınladı. Gül mesajında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Türk milletinin geçmişteki mücadelelerine atıfta bulunan Gül, "Cumhuriyetimiz 90 yaşında. Bu anlamlı gün, geçen süre zarfında geldiğimiz seviyeyi değerlendirme, geleceğe dönük hedeflerimizi gözden geçirme imkanını bizlere vermektedir. Cumhuriyet, Türk milletinin büyük Atatürk önderliğinde verdiği emsalsiz mücadelenin, onurlu duruşunun, vatan sevgisinin, egemenliğine sahip çıkma ve bağımsız yaşama iradesinin ortaya çıkardığı bir eserdir. Atatürk'ün liderliği ve yüce meclisimizin cesur kararları neticesinde Kurtuluş Savaşı'nda tarihi bir başarı elde edilmesi ve ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, Anadolu'daki bin yıllık egemenliğimizi ebedileştiren ileri görüşlü bir adım olmuştur. Cumhuriyetimizin kazanımları, bir asra yaklaşan zaman diliminde kat ettiği mesafe, ülkemizin bölgesindeki ve dünyadaki saygın konumu, şüphesiz hepimiz için büyük bir iftihar vesilesidir. 90 yıl milletlerin hayatında çok uzun bir süre değildir. Böyle bir çerçeveden bakıldığında Cumhuriyet'in çok daha fazla kökleştiğini ve halkımız tarafından benimsendiğini görmekteyiz." ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYET'İN EN ÖNEMLİ FAZİLETİ EŞİTLİK, ADALET, HÜRRİYET VE ÖZGÜR SEÇİMLERDİR"
Cumhuriyet'in ve onun kazanımlarının halk arasında fark edilenin çok üzerinde bir mutabakata dönüştüğünü anlatan Gül şöyle devam etti: "Bu hususta vatandaşlarımızın hiçbir tereddüdü de yoktur. Uzun yıllar devam eden savaşlar nedeniyle yanmış yıkılmış, imkansızlıklar içindeki Türkiye'nin, bu kadar kısa bir süre içerisinde, modern bir devlete dönüşmesi ve bugünkü seviyeye ulaşmasını, örnek bir başarı ve gurur tablosu olarak görüyorum. Cumhuriyet'in en önemli fazileti, eşitlik, adalet, hürriyet ve özgür seçimdir. Millet egemenliğine dayanan, gücünü millet iradesinden alan Cumhuriyet rejiminin temel esasları, bireylerin hak ve özgürlüklerini teminat altına alması, herkese fırsat eşitliği sunması, toplumda adalet duygusunun yerleşmesini sağlayacak bir hukuk düzenini tesis etmesidir. Bugün herkes, bu ülkenin eşit haklara sahip, asil ve özgür vatandaşlarıdır. Ve ayırım gözetilmeksizin herkes, Cumhuriyet'imizin gerçek sahibidir. Diğer taraftan Cumhuriyetimizin en belirgin özelliği, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmasıdır. Bu temel nitelikler, bölgemizde yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında; Türkiye Cumhuriyeti'nin daha başlangıçta ne kadar sağlam temeller üzerine kurulduğunu ortaya koymaktadır. Esasen tarihin akışı da, ülkemizin dayandığı esas ve değerlerin isabetini çarpıcı bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktadır. Sizlerin de bildiği gibi, Türkiye'nin bugün en güçlü dönemini yaşadığı tartışma götürmez bir gerçektir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, 90 yıldır devam eden ve özellikle son yıllarda daha da ivme kazanan gayretler sayesinde Türkiye, büyük dönüşümleri ve kalkınma atılımlarını başarıyla hayata geçirebilmiştir. Demokrasimizin de aynı paralelde büyük bir olgunluk seviyesine ulaşmış olması, ayrıca iftihar kaynağımızdır. Modernleşme süreci, yükselen demokratik standartları, çoğulcu parlamenter sistemi, gelişen ekonomisi, siyasi istikrarı ile yumuşak güç bakımından Türkiye'nin ulaştığı seviye dikkatle ve ilgiyle takip edilmektedir. Bunları söylerken, yumuşak güç unsurları, kazanımları ve demokratik rejiminin nimetleriyle ilham kaynağı olan ve model alınan, etki alanı güçlü bir Türkiye'den söz ediyorum. Türkiye çağdaş değerlere dayalı demokratik rejimiyle bölgesinde bir yıldız gibi parlamaktadır."
"DEMOKRASİ EKSİĞİNİN NEDEN OLDUĞU MESELELERİ HEPİMİZ YAŞADIK"
Cumhuriyet'in demokrasi ayağının hep sorunlu olduğunu belirten Gül mesajında şu ifadelere yer verdi: "Demokrasi eksiğinin yakın tarihimizde neden olduğu meseleleri hepimiz yaşadık. Bugün gelinen noktada Türkiye, Cumhuriyetimizi çağdaş bir demokrasiyle taçlandırma yolunda önemli mesafe kat etmiştir. Son yıllarda gerçekleştirilen köklü reformlar, özgürlükleri genişletirken, hukukun üstünlüğünü esas alan modern bir devlet ve toplum düzeninin temellerini de güçlendirmiştir. Kabul edilmelidir ki, Cumhuriyetimizin demokratikleşmesi, ülkemizin son yıllardaki en büyük kazanımıdır. Tüm bunlar da göstermektedir ki Türkiye, sadece ekonomik, siyasi, askeri ve beşeri açıdan değil, demokratikleşme açısından da, "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma" hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlemektedir. Türkiye'nin bugünkü konumu, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk başta olmak üzere tüm liderlerimizden siyasi partilerimize, her türlü meslek erbabından sivil toplum kuruluşlarına milletimizin on yıllar süren ortak çabasının ve modernleşme iradesinin bir ürünüdür. Bugüne kadar sorunlarını kendi iradesiyle çözmesi, ülkemizi ve milletimizi farklı kılan bir özelliktir. Bundan sonra da sorunlarımızı adım adım giderek, demokratik bir olgunlukla, cesaretle, konuşarak, barış içerisinde çözeceğimizden, sıkıntılarımızı hızla aşacağımızdan şüphe duymuyorum. Her milletin tarihi süreçte inişleri, çıkışları olmuştur. Demokratik süreç kimi zaman kesintiye uğrasa da, ekonomik sıkıntılar gelişme ivmesini olumsuz etkilese de, Türkiye yönünü hep ileriye çevirmiş, sorunlarını çözme iradesini kaybetmemiştir. Bugün Türkiye, güçlü bir vizyonla hedeflerine doğru ilerliyor. Ülkemizin büyüklüğüne yakışan, gıpta ile bakılan projelerle yoluna devam ediyor. Cumhuriyetimizin kazanımlarının üzerine daha büyüklerini inşa etmek, önümüzdeki süreçte temel önceliğimizi oluşturmaktadır. Ülke olarak kat ettiğimiz önemli mesafeye rağmen, eksikliklerimizin bulunduğunun idraki içindeyiz. Türkiye'nin, insani gelişmişlik endeksinde daha üst sıralara taşınması; demokrasi, ekonomi, kültür, sanat, eğitim, sağlık, altyapı, bilim ve teknoloji, ile çevre alanlarında gelişmiş ülkelerin standartlarını yakalaması için çalışıyoruz. Demokrasi ve ekonominin birlikte yükselmesine özel bir önem veriyoruz. Cumhuriyetimiz on yıl sonra bir asrı tamamlıyor. Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerini tamamlamış, dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki yerini almış, en gelişmiş demokratik standartları yakalamış, küresel bütün alanlarda aktif rol oynayan bir Türkiye'ye ulaşılması, 'muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma' hedefinin de taşıyıcısı olacaktır. Bugünkü mevcut göstergeler, bu hedeflerin çok da uzak olmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca Cumhuriyetimizin gurur verici başarıları, bizlere haklı olarak bu güveni vermektedir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara