Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Erdoğan: Baharı kışa çevirmek isteyenler var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de huzur dolu güzel günlerin başladığını, ancak baharı kışa çevirmek isteyenlerin olduğunu söyledi.

Toplu açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere birçok bakanla birlikte Van'a gelen Başbakan Recep Tayyip

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-27 13:02:00

Başbakan Erdoğan: Baharı kışa çevirmek isteyenler var
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de huzur dolu güzel günlerin başladığını, ancak baharı kışa çevirmek isteyenlerin olduğunu söyledi.

Toplu açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere birçok bakanla birlikte Van'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van ziyaretinin ikinci gününde Özalp ilçesinde toplu açılış törenine katılıp halka hitap etti. Yoğun katılımın olduğu mitingte Özalplılara seslenen Başbakan, Özalplılardan, Özalp'ı istedi. Konuşmasında yapılan çalışmaları ve yaşanan gelişmelere değinen Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi güzel günlerin beklediğini vurguladı. Sözlerine "Bizim lügatımızda ayrımcılık yok" diye devam eden Başbakan Erdoğan, Van'da meydana gelen depremin ardından 2 yıl içerisinde Van'a yapılanların Cumhuriyet tarihinde yapılmadığının altını çizdi.

"BİZ CAMİYİ YAŞARIZ"

Başbakan Erdoğan, son günlerde gündemi meşgul eden 'yol için gerekirse camiyi de yıkarız' sözleriyle ilgili ana muhalefet ve muhalefet partilerinin yaptığı yorumlarla ilgili de açıklama yaptı. 'Yol için cami yıkarız' şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, "Biz bir ifadeyi kullanırken bütün değerlerimizi bilerek, yaşayarak kullanırız. Camiyi yıkmak 'gerekirse' ifadesiyle kullanılmıştır. Onu yıkarken daha güzelini hemen yanında yaparız ifadesi konuşmamda vardır. Şu anda biz camiyi yapmanın yanında yaşarız." dedi.

Muhalefetin genel başkanlarının ismini ağzına almayacağı sözü verdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Onlara gerekli cevabı arkadaşlarım zaten veriyor. Ben sadece zihniyet eleştirisi yapacağım. Onlar varsın bana hakaret etsin. İşte bir tanesi dün bana Samsun'dan hakaret ediyor. 'Camiyi yıkacakmış' diyor. 'Milletin vergileri ile Akdamar Kilisesi'ni yapıyor' diyor. Ben bu zata sadece bir ifade kullanırım; biz bir ifadeyi kullanırken bütün değerlerimizi bilerek, yaşayarak kullanırız. Camiyi yıkmak 'gerekirse' ifadesiyle kullanılmıştır. Onu yıkarken daha güzelini hemen yanında yaparız ifadesi konuşmamda vardır. Şu anda biz camiyi yapmanın yanında biz bu işi yaşarız. Ama bunu yaşamayanların bize böyle bir eleştiri göndermesine zaten benim halkım inanmaz. Bu konuda bizim ne olduğumuzu millet zaten iyi biliyor. Akdamar Kilisesi'ne gelince bu ülkede benim Ermeni Ortodoks vatandaşım var mı? Var. Bu vatandaşlarımın hukukunu korumak bizim görevimiz değil mi? Ama bunlar bu işin de cahili. Bugün benim ülkemdeki Ermeni vatandaşımın ticaretle uğraşanı vergi ödüyor mu ödüyor. Onun da inancının gereğini yerine getirme senin görevindir, görevimizdir. Bunu ben hem İslami hem insani hem vicdani hem de hukuki bir görev olarak yerine getiriyorum. Bunu da benim vatandaşlarım böyle bilmeli. Bu iş cahili cühela ile olacak iş değil. Bilerek her şeyi yapacaksınız. Herkesin hukukunu biz koruyacağız."

"BİZİM İDEOLOJİMİZ HİZMETTİR"

Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Başbakan Erdoğan, kitaplarında ayrımcılık olmadığını vurgulayarak, "Biz biriz, beraberiz. Hep birlikte Türkiye'yiz. Biz laf üretmiyoruz. Biz kuru ideolojilerin peşinde koşmuyoruz. Biz gerilim siyaseti istemiyoruz. Bizim davamız hizmettir. Bizim fikrimiz, zikrimiz hizmettir. Bizim ideolojimiz hizmettir. Biz bu ülkede ne kadar etnik unsur varsa hep birlikte yaradılanı, Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Onun için biz bir etnik unsurun partisi değiliz, bir bölgenin partisi değiliz. Biz tüm Türkiye'nin, tüm milletin ve 76 milyonun partisi ve hizmetkarı bir hükümetiyiz. Kalkınma ile huzur birbiri ile paralel ilerler. Huzurun olmadığı yerde kalkınma olmaz, ilerleme olmaz. Kalkınmanın olmadığı yerde huzur, refah olmaz, muhabbet olmaz. Biz 11 yıl boyunca hem huzur pekiştirmenin, hem kalkınmayı sağlamanın mücadelesini verdik. Hem ekonomi dedik hem demokrasi dedik. Birini diğeri tercih etmedik, feda etmedik. Bu ülke hem ekonomik olarak büyüyecek, hem ileri demokratik standartlara ulaşacak dedik ve 11 yıl boyunca bunun mücadelesini verdik. Hamdolsun tüm tehditlere, tüm kışkırtmalara, bize kurulan tüm tuzaklara rağmen milletimizin desteği ve hayır duası ile çok güzel işler yaptık, milletimizi sevindirdik, hizmetler ürettik. Geçmişin yaralarını tedavi etmenin, geçmişin ihmallerin telafi etmenin gayreti içinde olduk." şeklinde konuştu.

"SİLAH DEMOKRASİNİN YOLU DEĞİLDİR"

Geçmişin artık geçmişte kaldığını kaydeden Başbakan Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: "Geçmiş artık geride kaldı. Türkiye 11 yıl boyunca yaptığı reformlarla daha güçlü, çok daha ileri demokratik standartlara sahip bir küresel güç haline gelmiştir. Geçmişin tartışmaları ile geleceğimizi karartmayacağız, geçmişin acılarıyla umutsuzluğa mahkum olmayacağız ve ülkemizi de umutsuzluğa mahkum etmeyeceğiz. Geçmişten ibret alacağız, geçmişin hatalarından sakınacak, geleceği birlikte inşa edeceğiz. Her ne sorun varsa oturacak, konuşacak, samimiyetle yüreklerimizi birbirimize açacağız. Silah demokrasinin yolu değildir, şiddet demokrasinin yolu değildir, Molotof kokteylleri demokrasinin yolu değildir, esnafımızı, vatandaşımızı kepenklerini indirmeye mahkum etmek özgürlük mücadelesi değildir. Ne biliyorsak bunlar masada konuşalım. Hepsinden öte 4 yılda bir genel, 5 yılda bir yerel seçimde sandık gelecek, hür irademizle, özgür irademizle gelelim sandıkta kararımızı verelim ve bu karara da herkes saygı duysun. Olay budur."

"BİR OLDUK, İRİ OLDUK, DİRİ OLDUK, TÜRKİYE OLDUK"

İster Türk olsun, ister Kürt olsun bir etnik unsuru savunmanın milleti sevmek anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, millet kavramının içine herkesin girdiğini söyledi. "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında hep birlikte toplandık. Bir olduk, iri olduk, diri olduk, Türkiye olduk. Olay bu" diyen Başbakan Erdoğan, çözüm süreciyle birlikte Türkiye'nin güzel bir ivme kazandığını anlattı.

"BAHARI KIŞA ÇEVİRMEK İSTEYENLER VAR"

Çözüm süreci ile kazanılan bahar iklimini kışa çevirmek isteyenlerin olduğunu savunan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bahardan, aydınlıktan rahatsız olanlar var. Huzurdan, barıştan, kardeşlikten rahatsız olup, gençlerimizi yine ölüm tuzağına çekmek isteyenler var. Kandan beslenmeyi alışkanlık haline getiren bu çevrelere artık fırsat vermeyeceğiz. Düşmanlarımızı değil, dostlarımızı sevindireceğiz. Terörden, şiddetten medet uman çevrelere fırsat vermeyeceğiz. Her meselenin çözüm zemini siyasettir. Silah ve şiddet hiçbir meseleyi çözmemiştir, çözemez. Silah ve şiddet acıdan başka bir şey getirmedi ve getiremez. Silahın, şiddetin araya girmesine izin vermeyeceğiz. Bu bahar ikliminin bozulmasına, silahların konuşmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu günlere önce Allah'ın sonra sizlerin sayesinde kavuştuk. Bölgemizde barışı hakim kılacak, bölgenin hızla kalkınmasını mümkün hale getireceğiz."

BAHÇELİ'YE CEVAP VERDİ: BEN SADECE ZİHNİYET ELEŞTİRİSİ YAPACAĞIM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de cevap veren Erdoğan, "Biliyorsunuz ben bir söz verdim. Bundan sonra bu muhalefetin genel başkanlarının isimlerini ağzına almayacağım. Arkadaşların onlara gerekli cevabı veriyor zaten. Ben sadece zihniyet eleştirisi yapacağım. İşte dün bir tanesi Samsun'dan bana hakaret ediyor. Diyor ki 'Cami yıkacakmış'. Öbür taraftan milletin vergileriyle Akdamar Kilisesi'ni yapıyor diyor. Ben bu zata sadece bir ifade kullanırım. Biz bir ifadeyi kullanırken itikati noktadaki bütün değerlerimizi bilerek kullanırız. 'Cami yıkmak gerekirse' ifadesiyle kullanılmıştır. Onu yıkarken hemen yanında daha güzelini yaparız ifadesi konuşmamda vardır. Biz şu anda camiyi yapmanın yanında biz bu işi yaşarız. Ama bunu yaşamayanların bize bu eleştirileri göndermesine zaten benim halkım inanmaz. Akdamar Kilsesi'ne gelince. Benim Ermeni Ortadoks vatandaşım var mı? Var. Ama bunlar bu işin de cahili. Bugün benim ülkemdeki ermeni vatandaşım, ticaretle uğraşanı vergi ödüyor mu? Onun da sen inancını yerine getirmesini sağlamak görevindir."

"ATEİSTİN DE HUKUKUNU KORUYACAĞIZ"

"Ben bunu hem İslami hem insani hem vicdani hem de hukuki bir görev olarak yerine getiriyorum. Bu iş cahili cühelayla olacak iş değil. Biz bu ülkede kim varsa hepsinin iktidarıyız. Hepsine hizmet bizim görevimizdir." diyen Erdoğan, "Müslümanın da iktidarıyız, Hristiyanın da iktidarıyız, Musevinin de iktidarıyız. Herkesin hukukunu koruduk, koruyacağız. Ateistin de hukukunu koruyacağız." ifadelerini kullandı.

"VAN ARTIK BÜYÜKŞEHİR"

Verdikleri sözü gerçekleştirdiklerini ve Van'ı büyükşehir yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Van'ın yanında 13 şehrimizi daha büyük şehir yaptık. Van ne oldu, büyükşehir. 30 Mart'ta yapılacak seçimle Van büyükşehir belediyesi olarak hizmet verecek. Altyapıyı yani buranın su, kanalizsyon sorunlarını büyükşehir belediyesi çözecek. İmar planlarını herkes istediği gibi yapmayacak." diye konuştu.

ÖZALPLILARDAN ÖZALP'İ İSTEDİ

Demokratikleşme paketi ile getirilen yeniliklerin idari noktada olanlarının hepsini hayata geçirdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Şimdi yasal olanları yapıyoruz." dedi. Bazı illerin isim değişikliğinden, ilçelerin isim değişikliğine varıncaya kadar Parlamento'nun elinden gelen olumlu yaklaşımı göstereceğini dile getiren Erdoğan, yaklaşan yerel seçimlere ilişkin de mesajlar verdi.

"Belediyecilik bizim işimiz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Ben belediye başkanlığından geldim. Göreve geldiğimde İstanbul çöp içindeydi, havası kirli, suyu yoktu. Herkes su bidonları ile su satın alıyordu. Bir yıl içinde su sorununu çözdük, çöpünü temizledik, dünyanın sayılı temiz şehirlerinden biri olduğunu Habitat 2 toplantısında teyit ettiler, tescil ettiler. O günden bugünkü İstanbul artık farklı. Van ve ilçeleri neden böyle olmasın? İşte bunun için şu büyükşehir olayı çok önemli. Buralarda da inşallah çok farklı bir değişimi yaşatacağız. Batıda olanı mahalli idareler yoluyla buralara sizin taşıyacağınıza gönülden inanıyorum. İnşallah 2014 ve sonrasının Van için, Özalp için yeni bir dönem olmasını yürekten temenni ediyorum."

Haber Ara