Dolar

34,9612

Euro

36,7939

Altın

2.987,92

Bist

10.119,59

Savcıdan, 12 Eylül’e Latin Amerika benzetmesi!

12 Eylül davasında savcı Selçuk Kocaman mütalaasını sundu. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya için müebbet hapis talebinde bulunurken, sanıkların rütbelerinin sökülmesini istedi. Arjantin, Şili, Meksika gibi ülkelerdeki darbe davalarına atıf yapan savcı, darbeci rejimlerin yaşanan ölümler ve işkencelerden sorumlu tutulduğuna işaret etti.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-26 03:05:20

Savcıdan, 12 Eylül’e Latin Amerika benzetmesi!
Zaman'da yer alan habere göre; Dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı 12 Eylül darbe davasında sona yaklaşıldı. Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmada, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Kocaman, sanıkların Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 146. maddesi uyarınca cezalandırılmalarını ve ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmalarını talep etti. Askeri Ceza Kanunu’nun 30. maddesine de dikkat çeken savcı, bu kapsamda Evren ve Şahinkaya’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılmalarını, rütbelerinin sökülerek er statüsüne düşürülmelerini istedi.

Mütalaanın en dikkat çekici bölümlerinden birini Latin Amerika ve Almanya’daki darbe davalarına yapılan atıf oluşturdu. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımının söz konusu olmadığını vurgulayan savcı Kocaman şu örnekleri verdi: “Latin Amerika’da hüküm süren diktatörlüklerin yönetimleri sırasında sebep oldukları ölümler, işkenceler ve kayıp hadiselerinden sorumlu tutulabilmeleri uluslararası hukukun kabul ettiği bu kuralın uygulanması suretiyle sözkonusu olabilmiştir. Arjantin, Şili, Ekvator, Meksika, Panama, Paraguay, Peru ve Uruguay bu ülkelerden bazılarıdır. Amerika İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile zamanaşımı ve geçmişe uygulama yasağının darbeci rejimler için söz konusu olamayacağını kayıt altına almıştır. Almanya’da 1946’da işlenen insanlığa karşı suç ile ilgili dava ile AİHM’in Korbely-Macaristan ve Kononov-Litvanya kararları somut örneklerdendir. AİHM, insanlığa karşı işlenen suçlar ulusal mevzuatta tanınmamış olsa bile faillerin yargılanabilecekleri yönünde karar vermiştir. Venedik Komisyonu’nun Peru Anayasa Mahkemesi’nin müracaatı üzerine hazırladığı 2011 tarihli raporu da dikkat çekicidir. Komisyona göre insanlığa karşı suçlarda zamanaşımı işlemez.”

Savcı 18 sayfalık mütalaasında, sanıkların Başbakan’a verdiği muhtıra ile Anayasa’yı ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işlediklerine de dikkat çekti. Konuyla ilgili TCK’nın 146. maddesinde yer alan ‘cebren’ ifadesinin altını çizen savcı, bunun mutlaka maddi anlaşılmaması, ‘manevi cebir’ unsuruyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Elinde, devlet içerisinde başka bir kurumca karşı konulamayacak bir güç bulunan Silahlı Kuvvetler’in, anayasal demokratik sistem içerisinde hiyerarşik olarak bağlı olduğu, Başbakan ve tüm siyasi partileri doğrudan, bunların temsil edildiği TBMM’si ile cumhurbaşkanını dolaylı olarak tehdit ettiğini vurguladı. Kocaman, ülkenin içine düştüğü durumu ise şöyle özetledi: “Anayasa ve Anayasal düzen ortadan kaldırılarak, kişi hak ve özgürlükleri tamamen Milli Güvenlik Konseyi’nin inisiyatifine terk edildi. Başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler açısından hiçbir güvence kalmadı.”

‘İhsas-ı rey olur’ gerekçesiyle talep reddedildi

Dünkü duruşmada bazı müşteki avukatları savcının mütalaasında belirttiği dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın rütbelerinin sökülmesi yanında Evren’in Cumhurbaşkanlığı’ndan doğan haklarının da geri alınmasını istedi. Mahkeme heyeti, söz konusu talebi, bu aşamada ‘ihsas-ı rey olacağı’ gerekçesi ile reddetti. Heyet, ayrıca Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman’ın talebi üzerine, 12 Eylül müdahalesinin hazırlık çalışmalarının yer aldığı Yurt-Kor belgesini mahkemeye göndermeyip imha ettiği ileri sürülen Abdullah Recep için suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, daha önce verilen kararlar göz önüne alarak sanıkların tutukluluklarının reddine karar verdi. Mahkeme heyeti avukatların mütalaaya görüş beyan etmeleri için duruşmayı 27 Aralık’a erteledi. Duruşmayı Kenan Evren Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden (GATA), Tahsin Şahinkaya ise İstanbul GATA’dan takip etti. İkili, hastane odalarına kurulan sesli ve görüntülü sistemle savcı Kocaman’ın mütalaasını takip ederek duruşmaya dahil oldu.

MİT: 12 Eylül ile ilgili belgeye rastlanmadı

12 Eylül askerî darbesine ilişkin davada mahkeme heyetinin daha önce Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) istediği bilgiye cevap geldi. Mahkeme heyeti, MİT’ten 12 Eylül’e giden süreçte hazırlanan Bayrak Harekât Direktifi’nde, ‘Sivil İşler Koordinasyon Grubu’ şeklinde bir grubun görev aldığının belirtildiğini ve bu belgede görev alan sivil unsurlar hakkında bilgi ve belgelerin gönderilmesini istemişti. MİT, talebe ilişkin yapılan araştırma sonucunda bilgi ve belgeye rastlanmadığını bildirdi.
SON VİDEO HABER

Yeni boykot hamlesi: 'Gazze Kola'

Haber Ara