Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Dr. Laçiner: Ülkelerin anayasaları yazılı değildir

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, hiçbir ülkenin anayasasının yazılı olduğuna inanmadığını belirterek, genellikle yazılı olanlara çok uyulmadığını söyledi. ÇOMÜ tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Sivil Top

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-25 09:40:18

Prof. Dr. Laçiner: Ülkelerin anayasaları yazılı değildir
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, hiçbir ülkenin anayasasının yazılı olduğuna inanmadığını belirterek, genellikle yazılı olanlara çok uyulmadığını söyledi. ÇOMÜ tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi, Terzioğlu Kampüsü Troia Kültür Merkezi'nde başladı. Açılış konuşmasını yapan Laçiner, yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi.

Yazılı anayasaların bir kitapçıktan ibaret olduğunu ve bunun bazı insanlar tarafından birbirine atıldığını söyleyen Rektör Laçiner, "Genellikle orada yazılı olan şeylere çok uyulmaz. ABD Anayasası'nı bugün itibarıyla organ nakli gibi nakletsek, Türkiye'de çok az şey değişir. Bu anlamda Türkiye'de anayasa yapımına abartılı düzeyde bel bağlanmasını doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Türkiye'nin bir anayasaya ihtiyacı vardır, Anayasa'yı değiştirmeye. Ben bunu bir şeref, namus meselesi olarak görüyorum. Bu kadar yetişmiş, bu kadar eğitimli, bu kadar meselelere duyarlı milyonlarca insana bir hakaret olarak görüyorum, mevcut anayasanın halen duruyor olmasını. Yoksa onun ötesinde anayasanın yazılı olarak değiştirilmesinden, demokratikleşme adına beklentilerim sınırlıdır. Türkiye'nin Anayasası'nın, aslında bakarsanız bir yönüyle filen değiştiğini düşünüyorum. Yazılı olarak değişimi yavaş sürse de hızlı bir değişim söz konusu." dedi.

'TÜRKİYE SİYASETİNDE İKİ AYRI DÜŞÜNCE VAR'

AK Parti Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş ise özellikle son 11 yılda, güçlü devletten güçlü ferde doğru yol alan bir devlet yönetimi olduğunu ifade ederek daha demokratikleşilen, ferdin özgürleştiği, sivil düşüncenin ve sivil toplum örgütlenmesinin önünün açıldığı bir dönem yaşandığını söyledi. Türkiye'de siyasetin iki ayrı düşünce arasında gidip geldiğini belirten Milletvekili Daniş, mevcut durumu şöyle değerlendirdi: "Ülkemizde hem siyasi hem de ekonomik anlamda istikrarı hep beraber yaşıyoruz. Gerçekten de ben üçüncü dönem parlamentodayım. Anayasa tartışmaları içindeyim, geçen dönem Anayasa Komisyonu'nda görev yaptım. Türkiye'de aslında siyasi yelpazeye bakıldığında, iki ayrı düşüncenin olduğunu görüyorum. Değişimden yana olanlar; bu değişim aslında başkalaşma yana değil de öze dönüş anlamında. Millî kimliğimiz anlamında öze dönüş olarak değerlendiriyorum. Değişimden yana olanlar, çağdaşlaşmak isteyenler. Öbür taraftan da var olan darbe zihniyeti, darbe ürünü olan anayasalara, darbe ürünü olan mevzuata sıkı sıkıya bağlılığın ulusalcılık ve vatanperverlik olduğunu düşünen diğer bir görüş. Türkiye'deki siyaset, bu ikisi arasında gidip gelmekte. Birincisi gücü milleten, yani değerlerden, ikinci akım ise gücünü var olan kalıplaşmış normlardan alıyor."

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar da sivil toplum kuruluşlarının önemine değindi. Ülkelerin geliştiği ve demokratikleştiğinin göstergesinin bunlar olduğunu söyleyen Çınar, iyi ve kötü yönde çalışanları olduğunun altını çizdi. Vali Çınar, "Çanakkale, 850'yi aşkın sivil toplum kuruluşuyla Türkiye ortalamasının hayli üzerinde. Bu hem sayı olarak hem de Türkiye ortalamasına kıyaslayacak olursak çalışma biçimi bakımından ortalamanın üzerinde. Bu seviye elbette yeterli değil. Sivil toplum kuruluşlarının güçlü oluşu, o ülkenin sosyalleşme seviyesi, demokratikleşme seviyesi, hukuk devleti oluşu, sermaye birikimi, kalkınmasıyla doğrudan bağlantılı. Bunlar aslında birbirini besleyen, bir sistematik döngü içinde birbirini büyüten gelişen olgular. Dünyada artık kendi küçük amaçları doğrultusunda faaliyet gösteren örgütlerle birlikte uluslararası olmuş, dünyanın kaderine etki eden büyük örgütlenmeler de var. Bunların bir kısmı, belki de birçoğu kendi siyasi ideolojileri doğrultusunda, biraz da sömürüye yönelik ciddi etkin faaliyetler gösteriyorlar. Hem sermayeleri büyük, birçok ülkeden bütçe olarak belki daha büyükler. Bunlar dünyanın birçok, özellikle geri kalmış bölgelerinde faaliyet gösteriyorlar. Bunların yanında iyi niyetle güzel faaliyetler gösteren örgütler de var." şeklinde konuştu.

İki gün sürecek kongrede, yeni anayasa çalışmaları ve sivil toplum kuruluşları ele alınacak.

Haber Ara