Dolar

34,8734

Euro

36,7448

Altın

3.033,86

Bist

10.058,47

Faruk Çelik: İnsanların kafa tasına değil, kafa hasına bakalım

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Sermayenin rengi mengi, şusu busu, filanı hiç bir şey önemli değil. Biz insanların kafalarının tasına değil, kafalarının hasına bakalım; Kafa has mı? Bırakalım artık, bizim insanımız iyi ya, güzel bizim

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-24 19:20:08

Faruk Çelik: İnsanların kafa tasına değil, kafa hasına bakalım
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Sermayenin rengi mengi, şusu busu, filanı hiç bir şey önemli değil. Biz insanların kafalarının tasına değil, kafalarının hasına bakalım; Kafa has mı? Bırakalım artık, bizim insanımız iyi ya, güzel bizim insanımız. Doğusu ile batısı ile güneyi ile kuzeyi ile yani 76 milyon insanımız iyi gerçekten." dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı'na katılan Faruk Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Çelik, sanayileşme ve ekonomi için çok önemli olan ve birincisini Atatürk'ün gerçekleştirdiği İzmir İktisat Kongresinin 5.'sinin önümüzdeki hafta düzenleneceğini belirtti.

Antidemokratik hareketlerin sanayileşmeye darbe vurduğunun altını çizen Çelik, özellikle 1960 darbesinden sonra Almanya'nın Türkiye'den iş gücü talebinde bulunmasının ilginç olduğunu söyledi.

1961 yılında ilk kez IMF'den borç alındığına dikkat çeken Bakan Faruk Çelik, özellikle 28 şubat sürecinde sermayenin renklere ayrılması gibi garip bir tablo ile Türkiye'nin karşı karşıya bırakıldığını belirtti.

Demokrasi ile kalkınma arasında doğru orantılı bir bağlantı olduğunun altını çizen Bakan Çelik, "Unutulmamalıdır ki kalkınmanın en önemli unsuru; gelişmiş ileri demokrasi ve siyasi istikrardır. Girişimci yarınından emin olmak ister. Siz müteşebbisler yarınından emin olmak istersiniz. Paran var ama o para bir güvenli limana gider, rastgele limana gitmez. Onun için hem demokrasi kalitesi ve niteliği, hem de siyasi istikrar son derece önem arz etmektedir." dedi.

"Özgürlüklerden taviz vererek gelişmek, adaletten taviz vererek büyümek ve demokrasiden taviz vererek kalkınmak sürdürülebilir bir durum değil." diyen Çelik, "Biz, ekonomik kalkınma ile demokratik gelişmeyi aynı anda sağlayarak eşit ve adil hizmet anlayışı gözeterek bu günlere geldik. Ekonomide sağladığımız ivme sadece makro göstergelerde değil, vatandaşa da yansıdığını söyleyebiliriz." şeklinde konuştu.

Küresel ekonomide 1928 buhranından bu yana en sıkıntılı dönemin yaşandığının altını çizen Bakan, "Biz Türkiye olarak ise gazı, fireni, vitesi iyi ayarlamalıydık, onu iyi ayarladığımızı söyleyebilirim. Çünkü bu süreçte bu kriz döneminde gerçekten de en az etkilenen ülkelerin başında geldiğimizi hepimiz biliyoruz." ifadelerini kullandı.

BİR EVDE 5 KİŞİNİN ELİNDE CEP TELEFONU

Son dönemde toplu iş sözleşmesi yasası ve iş güvenliği gibi yasalarda da önemli değişiklikler yaptıklarını anlatan Bakan Çelik, "İşveren var, işçi var. İşveren olmadan işçi, işçi olmadan işveren olmaz. O halde karşılıklı hakkaniyet çerçevesinde karşılıklı işveren hukukunun uluslararası rekabette var olmasını sağlayacak bir bakış açısının işçide olması gerekiyor. Yani uluslararası rekabette var olmayı düşünmeyen bir emek hareketi aslında kendi bindiği dalı kesiyor. Peki patronun işverene ne yapması gerekiyor. Geçim şartları bellidir, standartlar bellidir. Türkiye refah toplumu. Refah düzeyi yükseliyor, talepler yükseliyor. Maşallah evde beş kişi, beşinin de cep telefonu var. Olmasın diyebilir misiniz?. Refah toplumu böyle. Zaten bunun için yaşıyorsunuz. Bunu dikkate alarak, işveren rekabetini sürdürürken daha çok kazanayım diye, beni kazandıran işçim kazansın anlayışının da işverende hakim olması halinde bir masada anlaşmamak için bir neden yok. Ben on kazanıyorum, yüz kazanmalıyım, yüz kazanmaya devam edeyim. On kazan öteye mi götüreceksin?. İşçi kazansın onun da refah düzeyi yükselsin. Yani bu dengeleri kurmak zorundayız." şeklinde konuştu.

BİZ İNSANLARIN KAFA TASINA DEĞİL KAFA HASINA BAKALIM

ABD'de kamu borcunun tavanda olduğunun altını çizen Çelik, "Sermayenin rengi mengi, şusu busu, filanı hiç bir şey önemli değil. Biz insanların kafalarının tasına değil, kafalarının hasına bakalım; Kafa has mı? Bırakalım artık, bizim insanımız iyi ya, güzel bizim insanımız. Doğusu ile batısı ile güneyi ile kuzeyi ile yani 76 milyon insanımız iyi gerçekten. Dolayısı ile biz kafa tasımızın değil, kafa hasımızın hangi noktada olduğunu mutlaka gözden geçirmemiz gerekiyor. Onun için biz gerek Bursa'da, gerek ülkede taş üstüne taş koyan herkese müteşekkiriz. Bu konuda gayretli olan vatandaşlarımıza da kapılarımız sonuna kadar açık. Bu konuda bütün bakan arkadaşlarımızın bu alanlarda adım atacak herkese kapıları açık. Ve diyorum ki; İstikrar bizden, istihdam sizden. Teşvik bizden, yatırım sizden. Güven ortamını korumak bizden, üretimi ve ihracatı artırmak sizden." şeklinde konuşmasını tamamladı.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara