9 kişinin öldüğü hastane yangınında üçüncü rapor da mahkemeye ulaştı

Bursa'da, Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 26 Mayıs 2009'da çıkan ve 9 hastanın ölümüyle sonuçlanan yangınla ilgili açılan dava kapsamında bilirkişi tarafından hazırlanan 3. rapor da mahkemeye ulaştı. Yangından sonra mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından hazırlanan birinci raporda; dönemin hastane başhekimi ve yangının çıkış yeri olan görüntüleme merkezi doktorunun 8'de 2 kusurlu olduğu vurgulanırken ikinci raporda sanıklar hakkında herhangi bir kusur bulunmadığı dile getirilmişti. Mahkemeye ulaştırılan üçüncü raporda ise sanıkların olayla ilgili herhangi bir kusuru bulunmadığı savunuldu.

    Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 26 Mayıs 2009'da 2. bodrum katında elektrik kablolarının için için yanmasıyla oluşan duman, en üst kattaki genel cerrahi, kardiyoloji ve yeni doğan yoğun bakımlarına dolmuş, dumandan nefes alamaz hale gelen yoğun bakım hastaları itfaiye ve hastane personelinin müdahaleleriyle tahliye edilmişti. 9 kişi, yaşam destek ünitelerinin tam çalıştırılamaması ve yoğun dumandan etkilenerek hayatını kaybetmişti. Yangının ardından Cumhuriyet Savcısı'nın soruşturmasının tamamlanmasıyla hastane eski müdür yardımcısı Mehmet Genç, eski teknik işlerden sorumlu müdür yardımcısı Yakup Güler ve elektrik elektronik mühendisi Süleyman Karapınar, görüntüleme merkezinin sahibi Dr. Erol Kılıç, hastanenin eski başhekimi Osman Naci Çelik ile eski hastane müdürü Salim Özdağ hakkında Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Taksirle yangına ve birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.

    Daha önce iki kez bilirkişi raporunun mahkemeye sunulduğu davanın bugünkü duruşmasına üçüncü rapor damga vurdu. Sanıklardan sadece hastane eski müdür yardımcısı Yakup Güler ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyetinin, daha önceki duruşmalara gönderilen 2 bilirkişi raporunun farklılık oluşturması sebebiyle istediği rapor heyete ulaştı. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri uzman bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda, inşaatı kısmen tamamlanmış geçici kabulü yapılmış olan 'Hastane olma adayı' olan yapının yetkili makamlarca onanmamış ve 'Hastane olarak kullanılma ruhsatı' almamış bir yapı olduğu dile getirildi. Rapordaki bazı ifadeler şöyle: "Buna rağmen hastane yönetimi tarafından bazı eksikliklerinin tamamlanarak kendilerince 'Hasta kabul edilebilir' duruma getirilip, ruhsatı olmaksızın hasta kabul etmeye başlaması, meydana gelme ihtimali olan her türlü kazanın sorumluluğunu üzerine aldığını göstermektedir. Bu nedenle gerek hastanenin inşaatında ve gerekse hasta kabulüne başlanan dönem içinde hastane yönetiminde bulunan kişilerin hastanenin yapımında gerekli özeni göstermedikleri, özellikle yangına karşı gerekli düzenlemelerin yapılmadığı, İnşaat, Elektrik ve Makine Mühendisleri Odası gibi yetkili makamlardan gereken belgeleri almadan ve bitmemiş bir hastane adayı olan yapıya hasta kabul ettikleri için dönemin hastane yönetiminde görev alan şahısların tamamen asli kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. Yangını önleyebilecek herhangi bir tedbiri almada sorumluluklarının olmadığı, yangını meydana getiren unsurun hastanenin yapımı sırasındaki bir gizli ayıp ya da ayıplardan kaynaklandığı anlaşıldığından tutuksuz 6 sanığa atfedilecek herhangi bir kusur olmadığı kanaatine varılmıştır."

    Mahkeme heyeti, avukatların raporla ilgili görüşlerini bildirmeleri için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.