Dolar

34,8744

Euro

36,7325

Altın

3.040,44

Bist

10.122,52

Pilotlarımızla beraber Lübnan’a gidebiliriz

Kaçırılan pilotlara zarar gelmemesi için Lübnan’a gitmediğini söyleyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, önümüzdeki dönemde pilotlarla birlikte Lübnan’a gidebileceklerini söyledi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-23 03:04:34

Pilotlarımızla beraber Lübnan’a gidebiliriz
Star'da yer alan habere göre; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’nin Dostları Grubu, Çekirdek Grup toplantısına katılmak için İngiltere’nin başkenti Londra’ya giderken uçakta konuştu. Davutoğlu, zirve öncesinde Lübnan’da kaçırılan iki pilot Murat Akpınar ve Murat Ağca’nın kurtarılmasına ilişkin bilgiler verdi. Pazartesi sabahı kahvaltıda pilotlar ve aileleriyle buluşan Davutoğlu, o görüşmedeki anektodları da aktardı. Lübnan Dışişleri Bakanlığı ile yaptıkları her görüşmenin anından pilotları kaçıranlar tarafından pilotlara aktarıldığını belirten Davutoğlu şunları söyledi: “Bu da doğal olarak anında pilotlarımızın havasını değiştiriyormuş. İlgilendiğimizi hissedince işlerin yürüdüğünü düşünüyorlardı. Rehine alan kişiler benim hükümetle temaslarımı “Ogli (Davutoğlu) aradı, Ogli aradı, Davutogli aradı” diye pilotlara haber vermişler... Tabii kaçıranlar televizyondan takip ediyorlar bütün gelişmeleri.”

‘Köyümüze gidelim bakanım’
Davutoğlu kaçırılma sürecinde bir pazarlığa yol açmaması için Lübnan’a gitmediğini belirterek şunları söyledi: “Ama önümüzdeki dönem gideceğim. Hatta pilotlarımızla gidebiliriz. Onlar da çok sevindiler. Hatta, pilotlar esir tutuldukları yeri kastederek “İyi olur. Biz de köyümüze gideriz” dediler.Pilotlarımızı kaçıranlar “Bizi Türkiye ile hiçbir sorunumuz yok. Hatta, ‘buraya geldiğinde Türk bayraklı t-shirt ile Başbakan Erdoğan’ı karşılamaya gittik’ demişler.”

‘Esiriz, Cuma kılamayız!’
Davutoğlu pilotların başından geçen ilginç bir anektodu da anlattı: “Köylüler pilotları Cuma namazına davet etmişler ama arkadaşlar “Hayır. Biz burada esiriz. Bize Cuma namazı farz olmaz...’ demişler. Bunun üzerine öğle namazı kılmışlar...”

Katar’ı özellikle istedik
Sürecin bayramdan birgün önce bitebileceğini ancak Esad rejiminin sözünü tutmasını beklediklerini anlatan Davutoğlu şunları söyledi: “Biz pazarlığın parçası olarak görünmek istemedik. Katar’ı da sürece o yüzden biz özellikle kattık. Onların da arazideki gruplar üzerinde etkileri var. Bizim pazarlığın parçası olarak görünmemizin mahsurları vardı. Katar Dışişleri Bakanı çok çaba sarfetti. Uzun süre kaldı Türkiye’de. Aslında, bayramın ikinci günü Lübnanlılar geldi. Lübnan istihbarat şefi de geldi. Muhaliflerin serbest bırakılmasını istediği Suriyelilerin serbest bırakılmasını bekledik. Bu süreçte asla para pazarlığı olmadı.

10 yılda 160 vatandaşımızı kurtardık
Türkiye'nin sınır ötesi diplomatik faaliyetlerde büyük tecrübe kazandığını belirten Davutoğlu “Son 10 yıl içinde160 vatandaşımızı burnu bile kanamadan kurtardık” dedi. Davutoğlu şöyle devam etti: “Arefe günü Kenya’dan biri bana tweet atıyor. ‘Bizi tuttular bırakmıyorlar.’ Bengaldeş’ten de Konya’dan giden bir grup yine aynı şekilde ulaştı. Hemen elçiliğe talimat verdim. 5 dakika sonra elçilikten gidildi.”

Esir Rus pilota kelime-i şehadet öğrettiler!
Geçen yıl Afganistan’da Türk şirketinin helikopteri inmek zorunda kaldı. Orada bulunanlarda içindekileri kaçırdı. Kaçırılacaklarını anlayınca Rus pilota bizim Türkler acele hemen Kelime-i şehadet öğretiyorlar. Adam kelime-i şehadet getirince kurtuldu.

Libya aşiretleriyle güvenlik anlaşması
Geçen sene Fizan’da bir şirketin Libyalı işçileri Türk işçileri rehin aldı. Paralarını alamadıkları gerekçesiyle. Bu ülkeye para transferi yapılamıyor. Bu iş için Libya aşiretlerini çok iyi bilen bir kişiyi getirdik. Başbakanımızla görüştü. Para ayarlandı. Fizan’dan Bingazi’ye kadar olan 1500 km. yoldaki aşiretlere görüştü. İşçileri aldık geldik.”

Esad Suriye’nin geleceğinde yok
Davutoğlu, Londra’da Suriye için 11 ülkenin Dışişleri Bakanları’nın bir araya geldiği toplantının ardından yaptığı açıklamada “Esad ve yakın çevresinin, Suriye’nin geleceğinde yer almaması konusunda çok açık bir ifade söz konusu” dedi.

Hakan Bey kapasite artırdı rahatsız oldular
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik ABD ve İsrail medyasında çıkan yazıların da Türkiye’nin değişen güvenlik ve istihbarat paradigması sonucu olduğunu belirtti. AK Parti iktidara geldiğinde ‘bazı elit çevrelerin bunlar yol yapsın, hizmet üretsin ama 3 alana, güvenlik, istihbarat ve Dışişleri alanlarına girmesin” dediklerini anlatan Davutoğlu şunları söyledi: “Son 10 yılda demokratikleşme ile bu paradigma kırıldı. Beklentileri şuydu. Bize gelip tüm bunları danışsınlar. İlgili konularda destek veririz. Bunun dışarıda da ayağı var. Belli politikalar belli çevrelerden yönlendirilebiliyordu. Tüm bunlar entegre bir politika haline gelince kabullenilemedi.”

Amaçları hükümeti sarsmak
Parti kapatma davası ile bu paradigmanın değiştiğini, Hakan Fidan’ın MİT’in başına gelmesiyle muhteviyatın da değiştiğini belirten Davutoğlu bu dönem öncesinde MİT’in tek işinin PKK’yı izlemek olduğunu ifade etti. “Hakan Bey’in yaptığından oluşan rahatsızlık Türk istihbaratının işlevsel olarak diğer alanlara da girecek şekilde kapasite artırımına gitmesi ve istihbarat politikasını kendisi belirleyecek durumuna gelmesi. Rahatsızlık sebebi bu” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: “Şimdi milli irade ile gelen iktidar bu 3 alanı yönetiyor. Kimse bunu geriye çeviremez. Bunun doğurduğu bir rahatsızlık bu. En çok da Başbakanımıza yönelmesi bu iradenin, dirayetin onun liderliğinde ortaya çıkmasıdır. Eskiden Türkün kafasını okuyabiliyorlardı. Belli kodlar vardı ve bu kodlar içinde tutabiliyorlardı. Şimdi beklemedikleri tepkiler görebiliyorlar. Şimdi de, merkezinde Başbakanımızın bulunduğu iradeyi sarsmaya çalışıyorlar.”

Haber Ara