Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Güneydoğu'da tarihi Jitem fitnesi

Araştırmacı yazar Mehmet Ali Altındağ tarihi bir gerçeği ifşa etti: 'Hatta Diyarbakır’da yetkili ve kilit noktada bulunan bir Emniyet Müdürü Diyarbakır’dan tayin olup gittikten sonra bir gün Eşref Hatipoğlu ile Bahtiyar Aydın’ın olayı söz konusu olunca özel bir sohbet arasında bana aynen şunları söyledi; “Biz jandarmayla birlikte operasyonlara giderken, havada helikopterden tarla içindeki çalışan insanlara Eşref Hatipoğlu ateş ediyordu”“Anasını ………… Gebersinler de PKK yaptı denilsin”

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-23 14:48:31

Güneydoğu'da tarihi Jitem fitnesi


Dün, saat 16.00 sıralarında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan tarihi ve ciddi bir iddianame internet sitelerine düştü.
Öncelikle ve özellikle bu iddianameyi hazırlayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının şahsiyetinde Cumhuriyet Savcısı Sayın Osman Coşkun’u da kutluyor, tebrik ediyorum ve tüm hayatında başarılar diliyorum.

Çok büyük, tarihi bir fitneyi deşifre etmiştir.

Bölgedeki birçok ailenin dertlerine sahip çıkmıştır.

Kamuoyu nezdinde hazırlanan bu iddianame öyle inanıyoruz ki tarih sayfalarına geçecektir ve daha birçok iddianamede dile getirilip kaleme alınanlardan fazla, daha çok önemli belgeler var.

Eğer başsavcılık ve Savcı Osman Bey tensip buyururlarsa biz de onlara yardımcı olma noktasında bir bir sunabiliriz.

* * *

İnanın, sevgili okurlar.

Bu iddianamenin içeriği ve kapsadığı çok önemli konuları okudukça, geçen 20 senelik bir süreç, bu bölgede olup bitenler bir bir, günü gününe, tarihi tarihine beynimde yeniden yeşermeye başladı.

Diyarbakır ve çevresindeki olup bitenlerin hemen hemen % 90’ı tazeliğini bir sinema şeridi gibi gözümün önünden geçti.

Özellikle 22 Ekim 1993’te Lice’de şehit düşen Jandarma Bölge Komutanı merhum Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şahadeti ile ilgili olunca…

Senaryonun yapımcısı, dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu tarafından gerçekleştirilmiş olduğu birçok yönüyle bilinen bir gerçek.

Çünkü o anda Eşref Hatipoğlu ile Bahtiyar Paşa aynı helikopterle gittiler ve daha garnizonun içine girmeden, “Kanas” kurşunuyla gözünden vurulan Paşa, Eşref Hatipoğlu’nun yanındaydı ve olaydan sonra şov göstererek kolunu ve elini sararak, “Elim yaralanmış” diye aldatıcı rol oynamıştı.

Yani sözde Aydın Paşa ile beraber çatışmaya girmiş, PKK kurşunu Bahtiyar Paşaya isabet ettiği gibi, ancak “Allah beni kurtardı, benim elime isabet etmiş” (!) diye sahte rol oynamıştı.

Eşref Hatipoğlu’nun memlekette kimlerle nasıl cirit attığını, nasıl oyun oynadığını, devletin ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli üniformasını omuzlarında taşıyan bu kişinin, o gün bu sayede oynadığı rolün, tamamıyla şovdan ibaret olduğunu gösteriyordu.

Ve o zaman dahi, kendini yaptığı pisliklerle ele veriyordu.

Dönemin devlet yanlısı görünen ve Jandarmanın kilit noktalarıyla işbirliği yapan ve aynı zamanda diğer gerçek yüzü ise tümüyle

PKK ile iç içe olduğu bilinen Diyarbakırlı bazı iş çevreleriyle işbirliği içindeydi.

Kirveliğinden tut, amcalığına kadar.

Yani Komutan değil, o çevrenin bir Eşref amcası olduğu söyleniyordu.

Ve Cemil kod isimli PKK itirafçısının hep Eşref Hatipoğlu’nun yanında olduğunu ve her yere beraberinde götürdüğünü ve o dönemde ben ve benim gibi gerçek manada ülkenin bölünmez bütünlüğüne, milli birlik ve beraberliğine inanıp, PKK’ya karşı bu mücadeleyi sürdüren işadamlarına karşı suikast tanzim edildiğini, başarısız olunduğunu ve bunların kimler tarafından organize edildiğini o zaman bir bir söylüyorduk.

Tespitlerimiz vardı.

Diyarbakır Söz Gazetesi’nde aynı bu köşeden yazıyorduk.

Ama savcılıklar, özellikle dönemin DGM Cumhuriyet Başsavcılığının bu yazdıklarımızı birer suç duyurusu kabul etmesi gerekirken, bunları yazdığımızdan dolayı tümüyle bizi yargılıyor ve sorguluyordu.

* * *

Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu, 1992’den 1995’e kadar Diyarbakır’da kaldı ve deyim yerindeyse devletin gücünü omzunda taşıyarak, o gölgede çok kirli ve iğrenç işler yapıyordu.

Hatta Diyarbakır’da yetkili ve kilit noktada bulunan bir Emniyet Müdürü Diyarbakır’dan tayin olup gittikten sonra bir gün Eşref Hatipoğlu ile Bahtiyar Aydın’ın olayı söz konusu olunca özel bir sohbet arasında bana aynen şunları söyledi;

“Biz jandarmayla birlikte operasyonlara giderken, havada helikopterden tarla içindeki çalışan insanlara Eşref Hatipoğlu ateş ediyordu”

“Anasını ………… Gebersinler de PKK yaptı denilsin”

Bu tespitini bana anlatmıştı.

Evet, 1992 ile 1995 arasındaki bu bölgede fitne saçan JİTEM’in başı Eşref Hatipoğlu’ydu.

Cizre, Silopi, Şırnak bölgesinde de dönemin Jandarma Binbaşısı Cemal Temizöz ve aveneleri idi.

Ne kadar faili meçhuller varsa, bilaistisna bunlar kesinlikle emir komuta zincirinden geçmiştir.

O dönemde onlar gibi düşünmeyen ne kadar subay, astsubay ve sivil memur varsa, hepsine adeta hıyanet gözüyle bakılıyordu ve dışlanıyorlardı.

Bölgedeki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başında bulunanların, MİT Bölge Başkanlarının başını çeken de Cemal Uzgören’di.

1995’ten 1999’lara kadar Bölge Asayiş Komutanlığını yöneten ve hegemonyasını kuran, tüm akşamlarını Orduevlerinde şarap şişelerini devirmesiyle bilinen, dönemin Korgenerali Çetin Doğan ve Yaşar Büyükanıt idi.

1996’nın ortasından başlamak üzere 2000’li yıllara kadar da bunları himaye altına alan ve suç teşkil ettiği halde hiç soruşturma açmayan, bilakis onlarla fikir birliği yapan ve onların emrini vesayet olarak kabul eden DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Çakar’dı.

* * *

Evet, Eşref Hatipoğlu 1995’in Ağustos aylarında Diyarbakır’dan tayin olup gittikten sonra onun halefi durumunda Jandarma Albay Mecit Korkut, onun tüm geri kalan projelerini bir bir uyguluyordu.

Yani Eşref Hatipoğlu ile dostluk bağı kuran PKK yanlısı bazı sivil kesim ve eli kanlı bir anlayışla hep işbirliği içinde oldukları, onlardan nemalanarak gününü gün etmekte oldukları tespitlerimizdir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Haber Ara