İşkence ile ölüme 14 yıl sonra 10 yıl ceza
Limter-İş sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'in 1999 yılında gözaltına işkence ile öldürüldüğü iddiasıyla görülen dava karara bağlandı. Firariyken 14 yıl sonra yakalanan eski komiser yardımcısı tutuklu sanık Ahmet Okuducu 10 yıl hapis cezasına ça
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-22 14:17:06
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sendikacı Süleyman Yeter'in işkence sonucu öldürülmesine ilişkin davanın karar duruşmasında tutuklu sanık eski komiser yardımcısı Ahmet Okuducu hazır bulundu. Duruşmaya, Süleyman Yeter'in kardeşi Mustafa Yeter ile Yeter ailesini temsilen 21 avukat katıldı.
SANIK AVUKATI: RAPORDA EKSİKLİKLER VARDIR
Sanık avukatı Ali Çelik, Adli Tıp otopsi ve ihtisas raporlarında maktulün tırnaklarından doku örneği alınmadığı gibi birçok eksik husus bulunduğunu öne sürdü. Maktulün vücudunda birçok travma ve künt darbe izlerinden bahsedildiğini belirten avukat Çelik, "Bu izlerin ne zaman meydana geldiği, ölümcül darbeden sonra maktulün ne kadar yaşadığı veya yaşaması gerektiği hususları da dosyadan belirtilmemiştir." ifadesini kullandı. Ancak avukat Çelik'in bu nedenlerle tekrar Adli Tıp raporu alınmasına ilişkin talebi, dosyadaki raporların yeterli olduğu gerekçesiyle reddedildi.
SANIK, SUÇLAMALARI REDDETTİ
Son savunmasını sorulan sanık Okuducu, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, suç tarihinde maktulün üst düzey yöneticisi olduğu örgüte bakan bölümde görevli olmadığını iddia etti. Süleyman Yeter'in sorgusuna katılmadığını öne süren Okuducu, "Dava dosyasındaki Adli Tıp Raporunda imzası bulunan doktor Şebnem Korur Fincancı, öğrencilik yıllarında MLKP örgütüne bakan TEM şube TİM-4 görevlilerince gözaltına alınıp sorgulanmıştır. Bu konuyu daha önce ben ve avukatlarım ifade etmemize rağmen yeterince araştırılmamıştır. Süleyman Yeter de bu son gözaltı olayından önce TİM-4 tarafından gözaltına alınmış ve şikayette bulunmasının ardından işkence suçlamasıyla polis memurları hakkında dava açılmıştır. Dolayısıyla Şebnem Korur Fincancı'nın imzası bulunan rapor yanlıdır." dedi. Beraatine karar verilmesini isteyen Okuducu, son sözü sorulduğunda "Bir diyeceğim yok." şeklinde cevap verdi.
İŞKENCE İLE ADAM ÖLDÜRMEKTEN CEZA VERİLDİ
Sanık Okuducu'nun avukatı ise müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini, aksi halde 3. Yargı paketindeki sanığa verilebilecek ceza miktarı ile bu cezanın infazı dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini istedi. Avukat Çelik, bu durumun da dikkate alınmaması ve ceza verilmesine karar verilmesi durumunda ise ceza kanunundaki lehe hükümlerin uygulanmasını istedi.
Mağdur avukatı da zaman aşımı yönündeki savunmalarının yerinde olmadığını belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Yaklaşık 20 dakika boyunca duruşmaya ara veren mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, daha önce sanık Ahmet Okuducu'nun firari olduğu dönemde yargılanan ve haklarındaki mahkumiyet kararı kesinleşen diğer sanıklar ile Okuducu'nun birlikte maktül Süleyman Yeter'e işkence ettiklerinin sabit görüldüğünü açıkladı. Yeter'in bu işkence sırasındaki fiiller sonucu öldüğü anlatılan kararda Okuducu önce 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından da olayın failinin birden fazla olması ve asıl failin tespit edilememesi sebebiyle sanığa verilen ceza 10 yıla düşürüldü. Heyet, sanığın kaçma şüphesini dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşmanın ardından Limter-İş sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı ve sanık avukatları, adliye binası karşısındaki meydanda basın açıklaması yaptılar.
Savunmasını yaparken sanığın, kendilerini doğruladığını belirten avukat İbrahim Ergün, "Sanık Süleyman Yeter Tim 4 tarafından zaten daha önce gözaltına alınmış bu nedenle işkence davası açmış ve bu davanın duruşması öldürülmeden 4 gün sonra yapılacaktı. Bizde zaten baştan beri bunu diyorduk. Süleyman Yeter rastgele gözaltına alınmış biri değildir. Daha önce işkenceden geçirilmiş ve sakat bırakılmış birisidir. Sosyalist kimliğinden dolayı kasıtlı olarak gözaltına alıp öldürdüler. Bugün sanık kendini kurtarma çabasıyla bizim tezimizi doğrulamış oldu fakat eksik soruşturma ve yargının bu olaya tutumu nedeniyle sanığında suçlamış olduğu kişiler cezadan kurtulmuş durumdalar. Bugün burada verilmiş ceza bugünkü yargı pratiği içerisinde anlamlı olsada işkence suçları açısından caydırıcı, kamuoyunun vicdanını dindirebilecek kabul edilebilir bir ceza değildir. İnsanların küçücük suçlardan müebbet hapis cezaları aldığı bir ülkede insanları işkencede öldüren bir kişinin 10 yıl gibi hafif bir ceza alması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle verilen kararı temyiz edeceğiz." diye konuştu.
Bu sonucun vicdanları yaraladığını belirten Kamber Saygılı ise "Katil 10 yılla cezalandırıldı. Fakat öldürülen bir insan var. Bunu karşılığı adli makamlarda bu olmamalıdır. Katilin bunlarla sınırlı olmadığını,Tim 4 ve Emniyet müdürlüğününde bundan sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunlarında yargılanması gerektiği inancındayız." ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara