'Ahlaki değerlere kıymet verilmemesi şiddeti artırıyor'
Almanya'nın Mannheim şehrindeki tarihi Schwetzingen Sarayı'nda 'barış eğitimi'ni ele alan uluslar arası bir konferans gerçekleştirildi. Mannheim Türk-Alman Eğitim Derneği'nin düzelnlediği bilimsel etkinliğe katılan farklı ülkelerden bilim adamları, ş
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-21 09:25:56
Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi'nden Prof. Dr. Havva Engin, okullarda göçmen ailelere mensup çocukların anadilinin diğer diller kadar değer görmediğini söyledi. Schwetzingen'de düzenlenen 1.Uluslararası Barış Eğitimi Konferansı'nda çok dilli ve çok kültürlü eğitim hakkında konuşan profesör, çocukların etnik kökenlerinden önce sosyal statülerine önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Kültürlerin değişebileceğini söyleyen Engin, "Toplum değişiyor. Almanya on yıl sonra bugünkü gibi olmayacak." dedi. Konferansın ana konusu olan 'Barış Eğitimi'ne de değinen Engin, "Barış eğitimi sadece şiddetten uzak durmak demek değil, aynı zamanda kişinin davranışlarını müzakere etmesi ve değiştirmesidir." şeklinde konuştu.
Mannheim Türk-Alman Eğitim Derneği'nin düzenlendiği "Barış Pedagojisi. Okullar Nasıl Katkıda Bulunabilir?" başlıklı konferansa katılan bilim adamları şiddeti önlemek için geliştirdikleri metotları tanıttı. Öğrencilerin okullarda ayrımcılık ve dil baskısı ile karşı karşıya kaldığını söyleyen pedagog Uli Jäger ise barış eğitimi için yeni konseptler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Gazeteci Dr. Jochen Thies Türk müteşebbislerin açtığı okulların devlet okullarından daha farklı olduğunu söyledi. Bu okullarda barışın hüküm sürdüğünü söyleyen Thies, "Çocuklar agresif değil. Kimse okulda şiddet uygulamıyor." dedi.
Almanya'da 'barış pedagojisi' dendiğinde akla gelen ilk isimler arasında yer alan Heidelberg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Volker Lehnert, barış eğitiminin okul kitaplarında işlenmesi gerektiğini söyledi. İsrail eğitim sistemini örnek veren Lehnert, Yahudi ve Arap çocukların aynı sınıflarda ders gördüğünü ve başarı elde edildiğini söyledi. Konferansa İsrail'den katılan Prof. Dr. Gavriel Salomon da empati kurarak ve klişelerden kurtularak barışın elde edilebileceğini dile getirdi. Çatışma ortamlarında barış eğitiminden söz edilemeyeceğine dikkat çeken Salomon, 'barış eğitimi'nin ciddi emek ve efor istediğini söyledi.
On beş yıl boyunca iç savaş yaşadıklarını söyleyen Liberya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Jonathan C. Taylor ise on yıldır 16 farklı etnik kökenden gelen savaş çocuklarına barışı öğrettiklerini ifade etti. Taylor, eli silah tutan çocuklara barışı anlatmanın kolay olmadığını belirtirken Irak'tan katılan Dr. İdris Hadi Salih, toplumu değiştirmenin yolunun eğitimden geçtiğini kaydetti. Salih, "Değişim programı için karşı tarafın statüsünü kabul etmek önemli." diye konuştu.
İsviçre'de barış eğitimi için başlatılan çalışmada yer alan Agneta Ucko da dinin önemine değindi. Ucko, "Ahlaki değerlerin değer görmemesi şiddeti arttırıyor. İnsani değerler ön plana çıkmalı. Diğer dinlere hoşgörüyle yaklaşmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Mannheim Belediyesi'nin himayesinde gerçekleşen programa Almanya, Güney Afrika, Irak, İsviçre ve İsrail'den eğitimciler katıldı. Çok sayıda okul müdürü, öğretmenler ve üniversite öğrencilerinin katıldığı bilimsel etkinlik, Dünya Barış Korosu'nun verdiği konserle sona erdi. Sekiz ülkeden gelen elli çocuk katılımcılara söyledikleri şarkılar ve yaptıkları danslarla barışı anlattı. Konferansta edinilen bilgilerle Mannheim Sema Okulları'nda şiddete karşı bir pilot proje başlatılacak. Proje kapsamında okulda öğrenci, öğretmen ve velilere barış eğitimi verilecek.
SON VİDEO HABER
Haber Ara