Dolar

34,8786

Euro

36,7036

Altın

3.042,43

Bist

10.058,47

'Çocuklar medya araçlarını tüketmek yerine kullanmayı öğrenmeli'

Çocuk ve gençler, medya araçlarını kullanmıyor; tüketiyor. Bağımlılık, yalnızlık, şiddet, ırkçılık ve sanal mobbing gibi sonuçları beraberinde getiren medya aracı tüketiminde
anne-babaların çocukları üzerinde etkisi yok denecek kadar az. Çocuk v

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-11 08:11:46

'Çocuklar medya araçlarını tüketmek yerine kullanmayı öğrenmeli'
Çocuk ve gençler, medya araçlarını kullanmıyor; tüketiyor. Bağımlılık, yalnızlık, şiddet, ırkçılık ve sanal mobbing gibi sonuçları beraberinde getiren medya aracı tüketiminde
anne-babaların çocukları üzerinde etkisi yok denecek kadar az. Çocuk ve gençler yeni medya araçlarını tüketmede daha ziyade yaşıtlarının etkisi altında kalırken, uzmanlar anne-babaların bilinçlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Frankfurt Kitap Fuarı'nın ilk gününde düzenlenen 'Medya Dünyası Çocukların Dünyası' başlıklı eğitim kongresinde çocuk ve gençlerin medya kullanımında gelinen nokta ve
anne-babalara düşen görevler masaya yatırıldı. Hessen Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen kongrede konuşan Darmstadt Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Prof. Franz Josef Röll, "Gençlerin medya kullanımı üzerinde anne babaların herhangi bir etkisi yok. Gençler yaşıtlarını örnek alıyor." dedi.

"Çocuklar medyayla ne yapıyor? Medya çocuklara ne yapıyor?" başlıklı sunumunda Röll, geçen yıl yapılan bir araştırmanın sonuçlarını kongreye iştirak eden öğretmenler, çeşitli alanlarda çalışan pedagog ve eğitmenlerle paylaştı. Buna göre 6-13 yaş arası çocuklar her gün televizyon izliyor.

Çocukların yüzde 57'si ise nadiren televizyonsuz yapabiliyor. 6-13 yaş arası bin 220 çocuğun katıldığı araştırmada çocukların yüzde 95'inin evinde en az bir bilgisayar veya dizüstü bilgisayar olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre çocuk ve gençler medya araçları arasından en çok televizyon, internet ve akıllı telefonları kullanıyor.

Medyanın sunduğu tehlikelere dikkat çeken Röll, bağımlılık, yalnızlık, şiddet, ırkçılık ve sanal mobbingin çocuk üzerinde tehlike oluşturduğunu söyleyerek uyardı. Aile ve eğitimcilerin problemlerin farkında olması gerektiğini belirten öğretim görevlisi, "Çocuk arkadaşlarından uzaklaşıyor, uyku düzeni bozuluyor, başarısında düşüş yaşanıyorsa ortada bir tehlike var demektir." şeklinde konuştu.

Erlangen Üniversitesi Beyin Araştırma Görevlisi Prof. Holger Schulze ise medya araçlarının sınırlı kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Schulze, "Çok iyi bir bilgisayar programı bile bir öğretmenden daha iyi öğretemez. Çocuk gerçek hayattan bir şey öğrenirken yine gerçek hayattan bir öğretici arıyor." dedi.

Fazla bilgi akışının olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünen Schulze, "Kontrolsüz kullanılan medya araçları öğrenim sürecine zarar veriyor. Beyin bir bilgiyi ancak yirmi dört saatte kaydediyor. Aynı anda iki süreci yaşayamıyor. Her iki süreç de birbirine zarar veriyor. Nöronlar hangi bilginin önemli olduğunu bilmiyor." dedi. Çocuklara medya tüketimi ve medya kullanımı arasındaki farkı öğretmek gerektiğine vurgu yapan profesör, "Çocukların medya araçlarını kontrollü bir şekilde ve kendilerine zarar vermeden kullanması gerekiyor." diye konuştu.

Emekli okul müdürü Wolfgang Boehl ise medya eğitiminde daha fazla uzmana ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Wolfgang, "Derslerde öğretim şekli değişmeli. Çocuklara öğrenmeleri için daha fazla vakit ayrılmalı." şeklinde konuştu.

Hessen Kültür Bakanı Nicola Beer ise sosyal paylaşım sitelerinin çocuk ve gençlerin hayatında önemli bir rol oynadığını belirterek, "Medya eğitimi demek medya araçlarını kullanarak öğrenmek demek. Çocukların okullarda medya araçlarını kullanmayı öğrenmesi gerekiyor." dedi.

Haber Ara