Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

İşte Yargıtay'ın Balyoz Davası kararı hakkında ilk tepkiler

Yargıtay, Balyoz Davası'nda kararını açıkladı. Emekli kuvvet komutanlarının hapis cezaları onandı. 36 sanığa verilen beraat kararını da onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 88 sanığa verilen mahkumiyet kararlarını ise bozulmasına ayrıca sanıklardan tutuklu olanların da tahliyesine karar verdi. Ak Parti'den Balyoz kararlarına ilişkin ilk değerlendirmeyi Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş yaptı. Elitaş, 'Yargı mahkemenin kararını onamış. Herkes buna uymak zorundadır' dedi

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-09 12:37:06

İşte Yargıtay'ın Balyoz Davası kararı hakkında ilk tepkiler
‘MINTIKA TEMİZLİĞİ YAPILDI’

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal Yargıtay'ın kararı hakkında Hürriyet'e konuştu. Kocasakal şunları söyledi: “Bu davanın hukuki olduğuna asla inanmadım. Bu dava bir dönem yargılamasıdır. Bazı dönemlerde böyle dönem yargılamaları olur. Bu da bir dönem yargılamasıdır. Bana göre, Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirilmesi için yapıldı bunlar. Bu bir mıntıka temizliği davasıydı. Eğer bu davalar (Balyoz, Ergenekon) olmasaydı, ‘açılım- saçılım’ gerçekleşmezdi. Son çıkan paket de dâhil olmak üzere, Türkiye bu şekilde paketlenemezdi. Bakın nerelere getirdiler ülkeyi. Cumhuriyet’e ait izler ve bellek silinmeye çalışılıyor.

O İNSANLARIN TAHLİYE OLMASI GEREKİR


Hafif hafif hukukun ufukta göründüğü günlere doğru yol alıyoruz sanki. Bunu en azında mahkumiyet kararlarının tamamını onanmamış olması nedeniyle söylüyorum. Mahkumiyeti onanan kişilerin hukuk açısından ne kadar isabetli karara bağlandığı her türlü tartışmaya açık.

Yine de en azından delil yetersizliğinden bazı mahkumiyet kararlarının bozulmuş olması adalete ve hukuka yeniden dönüşün bir hazırlığı gibi görünüyor. Mahkemelerde son söz savunmanındır. Son sözün verilmediği delil olarak sunulan CD'lerin geçersizliğini hiç olmazsa Yargıtay görmüş bulunuyor. Uzun yıllar sonra ilk kez hem iddia sahiplerini, hem de mahkumiyet alan insanların hiç olmazsa bir kısmını rahatlatabilecek bir ortama doğru yol alıyoruz.

Mahkumiyet kararları bundan sonra hep anayasa mahkemesine ve oradan da Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gidecek. Yeniden yargılamalarda ise hukuk açısından bence asıl olan tahliyedir. O insanların tahliye olması gerekmektedir

Bir format atılıyor. Şimdi çıkan karara bakıyorum, kuvvet komutanlarının ki onanmış, diğerlerinin ki kısmen bozulmuş. Bu bile planı gösteriyor. Esas, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temsil eden kuvvet komutanlarının ki onanmak suretiyle TSK’nın darbe teşebbüsünde bulunduğu böylece tescil edilmiş oluyor. Bu yargılamada o kadar, ama o kadar çok usul hatası oldu ki… Şimdi aynı yerde aynı davada yargılanan birileri için usul hataları var, diğerleri için yok denemez ki. Avukatsız karar verildi. Bu mümkün değil. Yargıtay beni şaşırtmadı. Yeni oluşan HSYK’dan sonra, 160’ı aşkın yargıcın blok oy kullandığı bir ortamda benim bu Yargıtay’a zerre kadar güvenim yok. Bir hukukçu açısından bunu söylemek çok zor ve çok üzücüdür. Şimdi birileri diyecek ki, ‘Hakim kararı, yargı kararı…’. Nazi Almanya’sında da hakim kararları vardı.

"HUKUKA İNEN BALYOZDUR"


CHP Milletvekili ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıçlarından Rıza Türmen, bu kararın hukuka indirilmiş bir balyoz olduğunu söyledi. "Bundan sonra herkesin başına her şey gelebilir. Yargıtay da ÖYM'lerin adaletsizliğine ortak olmuştur" dedi. Türmen, özel yetkili mahkemelerin verdiği kararların bir hukuk faciası olduğunu belirtirken, Yargıtay'ın da bu kararıyla faciaya ortak olduğunu savundu. ÖYM'lerde sanıkların doğru düzgün savunma yapamadıklarını, somut delillerin mahkeme tarafından değerlendirilmediğini vurgulayan Türmen, şöyle konuştu:

"Bu delillerin üretildiği, sahte olduğuna dair hem ulusal hem de uluslararası kuruluşlardan alınan kanıtlar varken, mahkemeler bu kanıtları görmezden geldi, incelemeyi reddetti. Bu kadar kuşkulu, inandırıcılığı olmayan kararlarda Yargıtay'ın hukuktan yana tavır sergileyip, düzeltmesi beklenirdi. Adalet ve hukuka olan inanç duygusu Yargıtay kararıyla sağlanabilirdi. Bu Yargıtay açısından Türkiye'de yargının bağımsız olup olmadığının testiydi. Şimdi Ergenekon'da da aynısı olacak. 240 kişi hakkındaki cezayı onayarak Yargıtay da Özel Yetkili Mahkemelerle aynı sepete girmiş, adaletsizliğe ortak olmuştur. Hukukun olmadığı ülkede insan haklarının, adaletin güvencesi yoktur. Bu kararları çok ürkütücü buluyorum. Üzücüdür. Türkiye'de yargının içinde bulunduğu durumu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır. Üst derece yargıda da hukuksuzluk ve adaletsizlik vardır."


"YARGI, OLMAYAN DELİLLERLE HUKUKSUZLUĞA İMZA ATTI"


CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan ve semineri planlayan arkadaşlarının seminerin icrasında amaç dışına çıktıklarını söyledi. Amaç dışına çıkan bir seminer nedeniyle ilgili mevzuata göre gerekli soruşturma ve kovuşturmanın yapılması gerektiğini vurgulayan Hamzaçebi, ancak yargının büyük bir hukuksuzluğu imza attığını savundu.

Hamzaçebi, nerede üretildiği belli olmayan ve bilirkişi raporlarına da yansıdığı gibi sonradan bilgisayarlara yerleştirilen dijital verileri delil kabul ederek karar verdiğini ifade etti. "Olmayan delillere dayanarak hüküm verilmiştir. Asıl hukuksuzluk budur" diyen Hamzaçebi, Türk Ceza Kanunu'nda eksik teşebbüsün suç sayılmadığını belirtti. Ancak üçüncü kişiyle yapılan planlamalarla ilgili şüphesiz ki önlem alınması gerektiğinin altını çizen Hamzaçebi şöyle konuştu:

"Ortada darbeye teşebbüs suçunun delilleri yoktur. TSK'yi darbeyi düşünenlerden kurtarmak gerekir. Darbeyi düşünenlerin TSK'de yeri olmamalıdır, bunlar tasfiye edilmelidir. Ama her şey hukuk çerçevesinde olmalıdır. Bu yargılamada kişilerin savunma hakkı çiğnenmiş, kuvvetler ayrılığının olmadığı Ergenekon, Balyoz yargılamalarıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır."

"HERKES BUNA UYMAK ZORUNDADIR"

Ak Parti'den Balyoz kararlarına ilişkin ilk değerlendirmeyi Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş yaptı. Elitaş, "Yargı mahkemenin kararını onamış. Herkes buna uymak zorundadır" demekle yetindi.


"ENGİN ALAN BEDEL ÖDEDİ, YA BAŞBAKAN..."


Yargıtay'ın Balyoz davasında sanıkların büyük çoğunluğunun cezasını onamasına en sert tepki MHP'den geldi. MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, kararın "toplumu genel affa rıza göstermeye hazırlamayı amaçladığını" söyledi. Türkkan, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve başladığı ilk günlerde, kendisi odaya girdiğinde ayağa kalkmayan Engin Alan için "Bedel öder" dediğine ilişkin söylentilerin yayıldığını hatırlatarak, "Engin Alan bedel ödedi. Ya Başbakan?" dedi. Türkkan, şöyle konuştu;

"Başbakan Erdoğan henüz bedel ödemedi. Kendisini Yüce Divan bekliyor. Yeri de hazır; İmralı. Artık İmralı'da farklı projeler üzerinde çalışırlar" diye konuştu. Yargıtay kararının "hukuki alt yapısı bulunmadığını" da söyleyen Türkkan, "Türk toplumunu resen genel affa rıza göstermeye hazırlayan bir karar. Genel manada bakarsak, hukuki hükmü yok. Ancak biz MHP olarak buna karşıyız. Zaten Balyoz sanıkları 5-6 sene yattılar. İçerde yatacakları bir 3-4 sene daha var. İmralı'daki caninin kurtarılması için genel affa biz razı olmayız. Biz Başbakan'ı bu 3-4 sene içinde İmralı'ya göndereceğiz" dedi.

‘KARAR ÇOK TARTIŞILACAK’

İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş Yargıtay'ın kararı hakkında şunları söyledi: “Savunma avukatlarının, başından itibaren söylediği, ‘Burada adil bir yargılama yok. Savunmanın talepleri hiçbir şekilde dinlenilmedi taleplerimiz ile ilgili olarak, mahkeme reddedebilir, ama taleplerimizi dinleyip karara geçirerek reddetmelidir. Savunmayı, yargılamada bir aksesuar olarak, bir teferruat olarak gören bir yargılama faaliyetinin adil bir yargılama faaliyeti olmadığını belirtiriz’ dediler. Ve bu nedenle ‘fonksiyonsuz olarak kalmaktansa, duruşmalara girmiyoruz’ dedi arkadaşlar. Çünkü hiçbir talepleri, hiçbir şekilde dinlenilmedi, reddedildi demiyorum, dinlenilmedi. Burada sıkıntı budur. Temyiz sebeplerinin de önemli bir kısmıydı bu. Yargının verdiği karar her bakımdan insanların içine sinmesi gereken bir karar olmalıdır. Bu noktada eksik incelemeydi. Adil yargılanma hakkı gözetilmeksizin tesis edilen bir karar olması sebebiyle tartışmalı bir karardı. Yargıtay’ın en azından bu itirazları karara bağlayarak, kararın usulü eksikliklerini tamamlaması gerekir diye düşünmekteydim ben. Fakat buna cevap veren bir karar olmamıştır Yargıtay’ın kararı. Bu yönü eleştirilecek yöndür. Millet adına kullanılan bu yetki adil olmalı. Bu karar, Türk hukuk tarihinde uzun yıllar tartışılacak ve insanların içine sinmeyecek bir karardır.”

Hürriyet

İLGİLİ HABER

Balyoz davasında karar açıklandı



Haber Ara