Sahabe türbesinin elektriğini kestiler, tadilat araba farıyla yapılıyor (Özel)

KKTC'de borçlu camilerin yanı sıra türbelerin de elektriği kesildi. Kıbrıs'ın Eyüp Sultan'ı olarak görülen Hz. Ömer Türbesi de bunlar arasında. Turistik açıdan da önem taşıyan türbenin tadilatı artık araba farlarının ışığıyla yapılabiliyor.

Hz. Muaviye zamanında Kıbrıs'ın fethi sırasında şehit olan ve adının Ömer olduğu sanılan sahabe ile altı mücahidin kabrinin bulunduğu Hz. Ömer Türbesi'nin tadilatı gönüllüler tarafından iş çıkışında yapılıyor. Tadilatı kurban bayramına kadar yetiştirmek isteyen hayırseverleri, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) elektriği kesmesi de yıldırmamış. Gönüllüler, gece geç saatlere kadar sürdürdükleri tadilatı araba farının ışığını kullanarak aksatmamaya çalışıyor.

CEMAAT ZOR DURUMDA

KKTC'de yıl başında çıkan yasa ile elektrik borcu olan abonenin enerjisi kesiliyor. 1974'ten bu yana elektrik faturası ödemeyen camilere çıkarılan borçlar cemaati zor durumda bıraktı. Ülkede çok büyük işletmeleri de aralarında olduğu birçok abonenin de elektrik borcu bulunuyor. Fakat öncelikle camilerin elektriğinin kesilmesi infiale neden oluyor. Camilere yönelik bu tavır, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'nun (Kıb-Tek) özelleştirme çalışmalarına karşı gelen sendikanın tutumuyla da ilişkilendiriyor. Sendika yöneticileri ise kanunun açık olduğunu ve elektrik borcu bulunan tüm abonelere aynı muamelenin yapılacağını savunuyor.

KKTC'deki 100'e yakın caminin elektriğini kesen Kıb-tek, son olarak Kıbrıs'ın Eyüp Sultan'ı olarak görülen Hz. Ömer Türbesi'nin şalterlerini indirdi. Birkaç gündür karanlığa gömülen türbede, tadilat işleri görmezden gelindi. Türbeye gelen turistler ise karşılaştıkları bu durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Türbe imamı ve cemaat kesilen elektriklere aldırış etmeden namazlarını mum ışığında kılmaya devam ediyor. Konu ile ilgili olarak Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklama yapan Hz. Ömer Türbesi İmamı ve Sorumlusu İbrahim Demir, "Bize Allah Resulünden emanet olan bizim sorumlu bulunduğumuz bu mekanın elektriğini kesmek hangi vicdana sığar. Hangi düşünceye, hangi akla mantığa sığar, bunu anlamadım." dedi. Yetkili kurumlarla görüşmeler yapıldığını, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını kaydeden Demir, bu sorununun ne zaman çözüleceğini bilemediklerini aktardı.

'SOKAK AYDINLATMALARI CAMİ FATURASINA YANSITILIYOR'

Türbeye uzun uğraşlar sonucunda 2009 yılında elektrik verilmeye başlandığını ifade eden Demir, 2009'dan bu yana geçen süre için kendilerine 27 bin lira dolaylarında fatura geldiğini belirtti. Demir, "Ancak baktığımızda 6 bin TL'si faiz görünüyor. Bizim mevcut binanın içerisinde çalışan iki klimamız var. Birkaç avize ve de bir tek dolabımız var. Bunların giderlerini hesaplayarak yola çıktık. Aylık 200 lira civarında elektrik giderinin olacağını hesapladık. Bu faturanın neden bu kadar kabarık olduğuna baktığımızda sokak aydınlatmalarının da Hz. Ömer Türbesi'ne bağlı olduğunu gördük. Bizim harcadığımız elektrikten daha çok hem yol aydınlatması hem de projektörlerin elektrik sarf ettiğini gördük." şeklinde konuştu.

Türbenin durumundan dolayı yüreklerinin burkulduğunu dile getiren Demir, böyle bir mekanın elektriğinin kesilmesini kimseye anlatmanın mümkün olmadığını belirtti. İbrahim Demir, camilerin elektriklerinin kesildiğini duyanların şoke olduğunu vurguladı.

ARABA FARIYLA GÖNÜLLÜ TADİLAT

KKTC'deki camilere Vakıflar İdaresi'nde herhangi bir bütçe ayrılmaması, cami imamlarını zor durumda bırakıyor. İmamlar kırılan, dökülen cami mekanlarını kendi imkanlarıyla onarmaya çalışıyor. Çevredeki duyarlı hayırsever vatandaşlar da gündüz işlerine gidip akşam iş çıkışlarında Hz. Ömer Türbesi'ndeki tadilata yardım etmeye geliyor. Bu türbeye herhangi bir ödenek ayrılmamasının yanı sıra bir de elektriklerinin kesilmesi hayırseverleri gene de yıldıramadı. İsimlerinin ve kimliklerinin açıklanmasını istemeyen gönüllü kişiler, arabalarını türbeye doğru yanaştırıp araba farlarıyla türbeyi baştan aşağı yenilemek için her akşam çaba sarf ediyor.

SENDİKAYA GÖRE VAKIFLAR İDARESİ SORUMLU

KKTC'de cami mülkleri ve diğer vakıf gelirleri Vakıflar İdaresi adı altında toplanıyor. Bu yüzden Vakıflar İdaresi ile Dinişleri Başkanlığı arasındaki derin anlaşmazlıklar olduğu biliniyor.

Kıbrıs-Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-sen) Başkanı Çağlayan Cesurer, Vakıflar İdaresi ve Dinişleri Başkanlığı ile 2 yıldır resmi yazışmalar yapıldığını ve cami elektriklerinin kimin sorumluluğunda olduğunun bir türlü netleşmediğini ifade etti.

Vakıfların binlerce arazisinin olmasına karşın camilerin elektriğini sorumluluğunu almadığını belirten Cesurer, cami elektriklerinin kesilmesinde Vakıflar İdaresi'nin ön plana çıktığına vurgu yaptı.

Kıb-tek'in özel sektörden yakıt aldığını, alınan bu yakıt ile adaya elektrik verildiğini dile getiren Cesurer, borçların tahsil edilememesi durumunda KKTC'nin genelinde uzun süreli bir elektrik kesintisinin oluşabileceğini savundu.

Hz. Ömer Türbesi'nin civarında bulunan sokak aydınlatmalarının cami faturasına yansıtıldığı iddialarına da cevap veren Çağlayan Cesurer, "Cami ile ilgili araştırma yapılırken yasa gereği sokak aydınlatmalarının cami faturasına yansıtılmasını kabul etmiyoruz. Ancak yanlış bir düzenleme olabilir, bu konunun detaylı bir şekilde araştırılması gerekir." dedi.