Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Skandal üstüne skandal yaşanıyor

Tam 22 yıl aradan sonra Bosna-Hersek’te nüfus sayımı, geçtiğimiz günlerde başladı. En son 1991’de yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre Bosna-Hersek’te 4,4 milyon insan yaşıyordu. Onlardan yüzde 43’ü Müslüman, yüzde 31’i Sırp ve yüzde 17’si Hırvat idi, yüzde 5’i ise kendini Yugoslav olarak tanımlamıştı. Nüfus sayımının tek özelliği 22 yıl aradan sonra yapılıyor olması değil.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-05 08:33:11

Skandal üstüne skandal yaşanıyor
Öncelikle bu nüfus sayımı Bosna-Hersek’in geleceği açısından önem taşımaktadır. Doğru ve güvenilir istatistik bilgiler olmadan Bosna-Hersek, AB’ye üyelik için başvuruda bulunamaz. Ayrıca nüfus sayımının getireceği net bilgilerle Bosna-Hersek’in AB fonlarından yararlanmak için daha büyük şansı olacak. Nüfus sayımının 22 yıl aradan sonra yapılıyor olması onu zaten önemli kılmaktadır, fakat yapılması için en büyük baskı AB’den gelmektedir; yeni bilgilerle Bosna’nın AB’ye entegrasyonu yolunda büyük bir engel kalkmış olacak.

Ancak bu nüfus sayımı özellikle Bosna-Hersek’te yaşayan Boşnaklar için önem taşımaktadır. Zira sayımdaki oyunlar, onlara yönelik hazırlandı. Mesela etnik-millî tanımlama sorusunun seçenekleri Boşnaklar açısından sorun yaratabilecek şekildedir: 1) Boşnak 2) Hırvat 3) Sırp 4) Cevapsız 5) Diğerleri. Millî ve etnik kimliğin tek bir soruda birleştirilmesi ayrı bir sorundur, cevaplar kısmında ise verilen seçenekler Boşnakların sayısını azaltma tehlikesini taşımaktadır. Şöyle ki 1991 yılında yapılan nüfus sayımında, ülkenin çoğunu oluşturan bugünün Boşnaklarına “Müslüman” seçeneği verilmişti.

Bu yüzden Bosna-Hersek’te birçok Boşnak kendini “Müslüman” yahut “Bosnalı ve Hersekli” olarak tanımlamaktadır. Nüfus sayımında ise bir Boşnak kendini “Müslüman” veya “Bosnalı” olarak tanımladığı anda “Diğerleri” kategorisine girmektedir. İşte bu, Boşnakları az göstermek için yapılmış bir seçenek oyunudur. Çok sayıda Boşnak bu kimliğe uzaktır ve kendini Müslüman olarak tanımlamaktadır. Eğer bir bölgede Boşnaklar azınlık olurlarsa bu gelecek seçimlerde Boşnaklar için sıkıntılar doğuracaktır. Ayrıca sayımda sorulan tüm sorular için ilk olarak verilen cevabı değiştirmek mümkünken, bir tek etnik-millî ve din sorusunda bu mümkün değildir. Yani, alışkanlık yüzünden biri “Müslüman’ım” derse ve daha sonra “Boşnak’ım” olarak onu değiştirmek isterse, onu yapamayacak. Bu yüzden tüm ülkede, nüfus sayımından aylar öncesinde, yazılı, görsel ve sosyal medya aracılığıyla yapılan “Boşnak olmak önemlidir” kampanyasıyla bu oyun anlatılmaya çalışılıyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da desteklediği bu kampanyayı, Boşnak Aydınlar Kongresi Konseyi, Boşnak Kültür Topluluğu Preporod, Boşnak Enstitüsü, yardım kuruluşu Merhamet gibi birçok sivil toplum kuruluşu yürütüyor.

Öte yandan, geçen yıl ekim ayında yapılan deneme amaçlı pilot nüfus sayımının sorularında sadece “ülke vatandaşlığı” sorulmuştu. Özellikle Bosna’daki Sırpların ısrarlarıyla, gerçek nüfus sayımında, “ülke vatandaşlığı” sorusunun yanında bir de “entite vatandaşlığı” sorusu yer aldı ve cevap seçenekleri şu şekildedir: 1) Bosna-Hersek Federasyonu 2) Sırp Cumhuriyeti 3) Bildirmek istemiyorum. Entite vatandaşlığı sorusu en çok Bosna-Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in istediği bir şeydi. Bu durum, Boşnaklar ve genel olarak Bosna-Hersek açısında büyük sorunlar getirebilir. Bu oyun öyle bir oyun ki birçok Boşnak, vatan sevgisini göstermek isterken ona bilmeden zarar verecektir. Çünkü örneğin “Bosna-Hersek Federasyonu” olarak entite vatandaşlığını belirttiği anda Bosna-Hersek’i entite ülkesi yapmaktadır ve bu, Sırp Cumhuriyeti’nin gelecekteki bağımsız olma planlarına fırsat vermektedir.

Tüm bu oyunlara karşı Boşnakları temsil eden bazı partilerden tepkiler geldi, özellikle rahmetli Aliya İzetbegoviç’in kurduğu SDA partisi ve ZABİH partisi. Fakat, bakanlar kurulu tarafından nüfus sayımı için yapılan görüşmelerde Boşnakları temsilen görevlendirilen, İletişim ve Ulaştırma Bakanı Damir Haciç’in bu konuda Boşnakları temsil etmediği görüldü. Zaten kendisi bile “Boşnak” olmaya karşı ve kendini “Bosnalı” olarak tanımlamaktadır. Diğer taraftan yapılan görüşmelerde “Müslüman” diyenlerin de “Boşnak” olarak sayılmasına karşı çıkmıştır ki, bu kabul edilseydi büyük bir problem çözülmüş olurdu. Boşnaklığı kabul etmeyen birinin Boşnakları temsil etmesinden çok şey beklenemezdi, dolayısıyla karşı çıkanların tepkileri yetmedi.

SAYIMIN MUHTEMEL SONUÇLARI

Sayımın getireceği sonuçlar, yazının başında belirttiğim gibi, Bosna-Hersek’in AB yolundaki kapısını biraz daha açacaktır. Bu kadar zamandan sonra ülkede kişi başına düşen GSYİH’nin doğru hesaplanması sağlanacak ki böylece ekonomideki yaşam standardı belirlenecek, sosyal politikaların geliştirilmesi, mevcut ve gelecekteki işgücü hakkında bilginin netleşmesi, eğitim, ev, meslek gibi birçok konuda özellikleri belirlenecek. Vurgulanması gereken bir başka nokta da şu: Bosna’da 90’lı yıllarda yaşanan savaşta kaç kişinin öldüğü, kaç kişinin yerini terk etmek zorunda kaldığı, kaç kişinin kayıp olduğu gibi bilgiler de nüfus sayımı sonuçlarına göre belirlenecektir. Her ne kadar Bosna’da yaşanmış savaşın sebepleri ve sonuçları açık olsa da, yapılmak istenen etnik temizlemeye dair resmî bir veri yok. Belki sadece, önceden Boşnakların çoğunluk olduğu, savaştan sonra azınlık duruma düştükleri Banya Luka, Foça, Vişegrad gibi şehirlerde kabataslak bir sayı belirlenebiliyor.

Nüfus sayımı 15 gün sürecek, 18 binden fazla görevli var ve sonuçları ise yılbaşından sonra bekleniyor. Sayım, ilk günden hatalarla devam etmekte. Örneğin, Srebrenitsa’da iki görevlinin kafeteryada sayım yaptıkları belirlendi, oysa sayım işlemi sadece evlerde yapılmalıydı. İlk günlerde, sayım kâğıtlarının tutulacağı merkezî depo belli olmadığı için doldurulmuş sayım kâğıtlarını görevliler evlerine götürmek zorunda kaldılar ki bu da yasaklar arasındadır. Kişinin verdiği cevaplar özeldir ve başka birinin buna erişmesi yasaktır ama evlere götürülen evrakların hiçbir güvencesi yoktur. Bosna medyasında, daha küçük şehirlerde birçok görevlinin yol, yemek, telefon harcamaları karşılanmadığı için görevi bıraktığı yer aldı. Sayıma başlamadan önce görevlilerin imzalaması gereken sözleşmenin sayımın ikinci gününde hâlâ “çıktı için hazır” durumda olduğu duyuruldu. Bazı iddialara göre Sırbistan’dan 750 bin Sırp, sayım için Bosna’ya gelecek. Belli şehirlerde Sırp vatandaşların, görevlinin Boşnak olması halinde sorulara cevap vermek istemediği de görülüyor. Bazı kaynaklardan gelen bilgilere göre, Sırpların az olduğu bölgelerde, istenilen sonuçları alamadıkları için sayımı geçersiz saymak isteyecekleri belirtiliyor. Daha ilk günlerde o kadar şikâyet geldi ki bazı uzmanlara göre sayımın meşruiyeti bile tartışmalı olabilir. Sayım bitene kadar kim bilir daha ne durumlar yaşanacak? Öyle karışık sistemle yönetilen bir ülkede, böyle karmakarışık nüfus sayımının olması da normal olmalı. Tek umudumuz ve duamız, sonuçların Boşnaklara zarar verecek şekilde olmamasıdır. 

EMINE ŞEÇEROVIÇ / Zaman

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara