Suriye kaynaklı saldırılarda 71 kişi öldü
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) dün kabul edilen ve bir yıl uzatılan Suriye tezkeresi, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlandı. Bugüne kadar Suriye kaynaklı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşların sayısının 71'e ulaştığı, Türkiye'd
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-04 07:32:45
Suriye'deki ihtilaf, bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik giderek artan bir tehdit oluşturulduğunun dile getirildiği kararda, Türkiye'nin bu tehdidi her geçen gün daha fazla ve yakından hissettiği vurgulandı. Bugüne kadar Suriye kaynaklı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşların sayısının 71'e ulaştığının anlatıldığı kararda, Türkiye'ye yönelik göç baskısının boyutları giderek arttığı ifade edildi.
Halihazırda Suriye halkıyla mevcut kardeşlik ve komşuluk hukuku çerçevesinde Türkiye'de misafir edilen Suriyelilerin sayısının ise 500 bini aştığının belirtildiği kararda, "Suriye içinde yerlerinden edilmiş kişilerin sayısının ise 5 milyona yaklaştığı hesap edilmektedir. Rejimin izlediği şiddet ve zulüm politikaları çerçevesinde her an sınırlarımıza yönelik ve ülkemiz üzerinde baskı oluşturacak daha büyük bir kitlesel göç hareketiyle karşı karşıya kalınması muhtemeldir. Suriye kaynaklı kitlesel göç hareketi de muhtemel sonuçları itibarıyla ülkemiz yönünden dolaylı bir tehdit oluşturmaktadır. Rejim, uluslararası hukuku hiçe sayarak halka yönelik balistik füzeler dâhil, ağır silahlar ve ayrım gözetmeksizin havadan yaptığı bombardımanlara ilaveten, kimyasal silah da kullanmaya başlamış; son olarak 21 Ağustos 2013 günü Şam'da kimyasal silahlarla yaptığı saldırıda önemli bir çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 1400'ü aşkın Suriye vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı insanlığa karşı işlenmiş bir suç olup, bu husus 16 Eylül 2013 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan '21 Ağustos 2013 tarihinde Şam'ın Gota Bölgesinde Kimyasal Silah Kullanımı İddialarına İlişkin Rapor'da da teyit edilmiştir. Suriye rejiminin kimyasal silah da dâhil uluslararası hukuk (1925 tarihli Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Bakteriyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Protokol) tarafından yasaklanmış silahları kullanması, başta ülkemiz olmak üzere Suriye'nin komşularına yönelik yakın ve ciddi tehdidi de azami düzeye çıkarmıştır. Suriye'deki gelişmelerin seyri, bu tarz silahların kullanılmasının engellenmesi ve caydırılmasının sağlanmasına yönelik tedbirlerin alınmasını, ulusal güvenlik çıkarlarımız açısından zaruret arz eden seviyeye ulaştırmıştır." denildi.
Gelişmelerin Suriye rejiminin uluslararası normlara aykırı her türlü yöntemi ve silahı kullanabileceği noktaya vardığını gösterdiğinin dile getirildiği kararda, Türkiye'nin, rejimin yapabileceği her türlü saldırıdan ve Suriye'deki belirsizlik ve kaos ortamından en çok etkilenecek ülke konumunda olduğuna dikkat çekildi.
Nitekim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 27 Eylül 2013 tarihinde kabul ettiği 2118 sayılı Karar da Suriye'de kullanılan kimyasal silahların uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu teyit ettiğinin anlatıldığı kararda, "Yukarıda belirtilen tüm gelişmeler, ulusal güvenliğimize yönelik Suriye kaynaklı açık ve yakın tehdit oluşturan her türlü eyleme karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız doğrultusunda gereken tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu mülahazalarla; ülkemizin muhtemel tehlikelere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, hadiselerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve buna imkan sağlayan gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Hükümete verilen bir yıllık izin süresinin, 4/10/2012 tarihli ve 1025 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı'nda belirlenen ilke ve esaslar dâhilinde, Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca, 04.10.2013 tarihinden itibaren bir yıl daha uzatılması, Genel Kurulun 03.10.2013 tarihli 3'üncü Birleşiminde kabul edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara