Kılıçdaroğlu: Bizim terörümüz yetmezmiş gibi bir de El Kaide çıktı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, El Kaide terör örgütünün İstanbul ve Ankara'da intihar eylemleri düzenleyeceği yönünde açıklamaları sorulması üzerine, "Bizim terörümüz bize yetmezmiş gibi şimdi bir de El Kaide çıktı ka
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-03 13:40:27
Kılıçdaroğlu, Gaziantep Sanayi Odası'nı (GSO) ziyaret etti. Ziyarette basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, El Kaide'nin Türkiye ile ilgili intihar eylemi açıklamalarına ilişkin, "Türkiye hukukun üstünlüğüne inanan bir devlettir. Hukukun üstünlüğünü savunan bir devlettir. Öyle olması gerekir. Biz evrensel dünyanın, çağdaş dünyanın bir parçası olmak durumundayız. Radikal unsurları Türkiye'ye getirip, onlara kamp açıp, onları burada eğitip, eline silah verip, Katar'dan gelen parayı cebine koyup Suriye'ye göndermek Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmaz. Radikal unsurları eğittiniz, gönderdiniz, şimdi onlar geriye dönüp Türkiye için sorun olmaya başladılar. Reyhanlı'da patlayan bomba, 53 yurttaşımızın hayatını kaybetmesi terörün ithali anlamına geliyor. Bu ülke terörden çok şey çekti. Hala da çekiyor. Bizim terörümüz bize yetmezmiş gibi, şimdi bir de El Kaide çıktı karşımıza. Bunu savunmak mümkün değil. Daha acı olanı 21'nci yüzyılın Türkiye'sinde pek çok ilde El Kaide Türkiye'den eleman devşiriyor. Çok kişi, bizim gençlerimiz, Suriye'ye gittiler ve hayatlarını kaybettiler." şeklinde konuştu.
Rize'den bir babanın kendisini aradığını belirten Kılıçdaroğlu, "Benim oğlum Suriye'de öldürüldü. Bana telefon ettiler 'Oğlun şehit oldu' diye. 'Ben anlamıyorum' diyor. Müslüman'ın Müslüman'ı öldürmesi ne zamandan beri şehadet sayılıyor.' Bana söylüyor bunu. Yine bana şunu söylüyor. 'Bu ülkenin sınırları yok mu? Sınırları kim koruyacak? Benim oğlum nasıl gitti Suriye'ye?' Şimdi siz sınırları açtınız. Yol geçen hanına döndü. Suriye'deki çatışmaları teşvik ettiniz, destek verdiniz. Şimdi destek verdiğiniz örgüt sizi tehdit etmeye başladı. Meşru devletler hukukun üstünlüğüne inanan ülkeler terör örgütleriyle iş birliği yapmazlar. Bunun bedelini bu devletler ağır öder. Türkiye'nin bu konuda izlediği politika ile başının beladan kurtulamayacağını bilmesi gerekir. Özellikle iktidarın bilmesi gerekir. Biz ısrarla bölgemizde barışı savunuyoruz, kendi bölgemizde huzuru savunuyoruz." ifadelerini kullandı.
"EL KAİDE'NİN AĞZI YOK MU 'BİZ BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPMADIK' DİYE"
Irak ziyaretinin eleştirildiğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Gidin oradaki Türk işadamlarına sorun bakalım. Hangi zorluklarla karşı karşıya kaldılar. Biz orada işadamları ile hükümet yetkililerini bir araya getirdik. Terör, bir insanlık suçudur. Teröre karşı hepimizin ama hepimizin ortak tavır alması gerekir. Rahmetli Uğur Mumcu, bir dönem şöyle demişti. 'Teröristin sağcısı, solcusu olmaz. Terörist teröristtir.' demişti. O nedenle 'Benim adamım, onun adamı' değil. Ülkeyi kan gölüne kim döndürüyorsa, hangi terör örgütü döndürüyorsa, görüşümüz ne olursa olsun, sağ olabilir, sol olabilir, orta olabilir, hep beraber karşı çıkmalıyız ve karşı durmalıyız. Daha acı olanı şu. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu konuda yaptığı açıklama. El Kaide diyor öyle bir açıklama yapmadı gibi bir açıklama yapmış. Emniyet Genel Müdürlüğü niye böyle bir açıklama yapıyor. El Kaide ile işbirliği mi var? El Kaide'nin ağzı yok mu 'Biz böyle bir açıklama yapmadık' diye. Bu tabloya baktığınızda ve bu açıklamanın ortaya çıkardığı gerçek, Türkiye'nin, iktidarın El Kaide ile işbirliği yaptığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Bu acı bir gerçektir. Bu uluslar arası alanda Türkiye'nin meşruiyetine zarar getirir."
"ULUSLARARASI SURİYE KONFERANSI DÜZENLENMELİ"
Suriye'de akan kanın durdurulması için hükümetin sağlıklı ve tutarlı adımlar atması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Çağrı yapması lazım 'Silahları susturun' diye. İlk atılacak adım budur. Arkasından, İstanbul'da veya Ankara'da bir Uluslararası Suriye Konferansı'nın toplanması lazım. Bu konferansa Amerika, Arap Ligi, Avrupa Birliği, Rusya, Çin, İran ve Suriye'deki taraflar davet edilmelidir. Soruna çözüm bulma noktasında Türkiye'nin önemli adımlar atması gerekir. Gerek tarihsel birikimi Türkiye'nin, gerek bölgedeki konumu itibariyle Türkiye'ye yakışan budur. Siz çatışmanın bir parçası olursanız, sonunda o size sıçrar. Nitekim sıçradı. Cilvegözü ve Reyhanlı bunun tipik örneğidir. Biz hükümete defalarca çağrı yaptık. Akan kanı durdurun dedik. Taraf olmayın dedik. Taraf olursanız Türkiye buradan zarar görür dedik. Ama 'Hayır biz taraf olacağız' dendi. Bugün Suriye tezkeresi görüşülüyor. 'Bir şey olursa biz Suriye'ye saldıracağız, Suriye bize saldırırsa.' Suriye bize niye saldırsın. Gücü var mı? Tezkere de yanlıştır, doğru değildir. O nedenle dış politikada Türkiye ciddi bir ivme kaybetmiş, bölgede yalnızlaşmıştır. Kapısını çalabileceğimiz bir komşu bile kalmamıştır. Ne Suriye, ne Irak, ne İran, ne Mısır, Ermenistan'ı zaten biliyorsunuz, Yunanistan ile ilişkileri zaten biliyorsunuz. Ne oldu bize? Biz bu bölgede saygınlığı olan bir devlettik Herkese kucak açan bir devlettik." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara