'Esed'in yanında durursanız, kimin kimyasal silah kullandığını göremezsiniz'

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Biz Beşşar Esed'in yanında da olmadık, Esed'in yanına gidenlere rehberlik de etmedik. Eğer Beşşar Esed'in yanında durursanız, kimin kimyasal silah kullandığını görmezsiniz." dedi. Yılmaz, Türkiye'nin savaş istemediğini, mevcut savaşı durdurmak istediğini kaydetti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Başbakanlık Tezkeresi ile ilgili hükümet adına söz aldı. Yılmaz, Reyhanlı saldırısı ile ilgili farklı anlamlara gelebilecek yorumlarda bulunulduğunu belirterek, "Reyhanlı'daki saldırı Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları ile yapılan istihbari çalışmalar, kamera kayıtlarının incelenmesi ve tanık beyanları doğrultusunda, patlamayı gerçekleştiren şahıslar ile araçları temin eden, patlayıcıları Suriye'den getiren, araçlardaki donanımları değiştiren, patlama öncesi keşif yapan, araçları olay yerine getirerek patlatan ve bu kişilere yardım ve yataklık yapan şahıslardan yapılan tahkikat sonucu, faillerin, mevcut Suriye rejiminin istihbarat servisinde görevli subaylarla ve yine terör örgütü ile bağlantılı olarak lojistik ve finansal destek sağladıkları ve bu saldırıyı gerçekleştirdikleri açık ve net olarak tespit edilmiştir. Bu olaya karışan şahısların kimlere rehberlik ettiğini de milletimiz bilmektedir." diye konuştu.

Türkiye'ye patriot füzelerinin yerleştirilmesi ile ilgili yapılan toplantıda, Meclis'teki bir grubun temsilcisinin yaptığı konuşmadan bazı bölümler okuyan Yılmaz, "Tarih önünde ne kadar hatalı olduğunu, zamanın bizi haklı çıkardığını göstermek için okumak istiyorum." dedi. 'Kimyasal silah stoku masallarına gelince, ben bunun bir masal olduğunu düşünüyorum. Çünkü Birinci ve İkinci Körfez savaşları söz konusu olduğunda bütün Batı basını, özellikle Pentagon tarafından manüple edilen basın, sistematik bir biçimde Irak'ta kitle imha silahlarından söz etti. Savaş bitti, Irak mahvoldu fakat bir tane kitle imha silahı deposu bulunamadı.' şeklindeki söz konusu konuşmadan satırlar okuyan Yılmaz, "Bunu diyen insana sormazlar mı? Halepçe'yi görmedin mi? Beş bin masum insanın kimyasal silahlarla öldürüldüğünü görmedin mi? Ama siyasi körlük, Halepçe'deki bu katliamı görmediği gibi bugün Şam'daki katliamı da görmez." ifadesini kullandı.

Konuşmasında, Suriye'deki kimyasal silah depolarının da rivayet olduğuna dair görüşlerin dile getirildiğini aktaran Yılmaz, "Zaman gösterdi ki Suriye, kendi elindeki kimyasal silah listesini BM'ye teslim etmiştir. Ve herkes şunu görmüştür ki Suriye dünyada en fazla kimyasal silah stoğuna sahip ülkelerden birisidir. Tarih bizi haklı çıkarmıştır. Buna rivayet diyene, Halepçe'yi görmediği gibi Halep'i görmeyenlere, Halepçe'yi görmediği gibi Şam'ı görmeyenlerin karşısında belli bir zaman geçtikten sonra hiç şüpheniz olmasın ki tarih bizi haklı çıkaracaktır." dedi.

Türkiye'nin, Suriye konusunda yalnız kaldığı yönünde yapılan eleştirilere de cevap veren Yılmaz, "Türkiye, Suriye ile ilgili politik süreçlerin tam merkezindedir. 16 Şubat 2012'de BM Genel Kurulu'nda Suriye ile ilgili alınan kararda bizim de katıldığımız 137 ülke, Suriye hükümetini kınamıştır, sorumlu bulmuştur. Bir tarafta 137 kişi, bir tarafta 12 tane red var. 12'nin yanında olmaya devam edenlere milletimiz zamanı geldiğinde gereken desteği ya da desteksizliğini gösterecektir. Yine 3 Ağustos 2013 tarihinde BM Genel Kurulu'nda Suriye ile ilgili olarak alınan kararda bizim de dahil olduğumuz 133 kabul, 12 red. Sorarım size 12 red diyen mi dünya Suriye politikasında yalnız, 137 ülkenin yanında olan mı? Biz 133 ülkenin yanındayız."

Adı ne olursa olsun masum insanları öldürenlerin terör örgütü olduğunu kaydeden Yılmaz, "Biz Beşşar Esed'in yanında da olmadık, Esed'in yanına gidenlere rehberlik de etmedik. Eğer Beşşar Esed'in yanında durursanız, kimin kimyasal silah kullandığını görmezsiniz." dedi. Yılmaz'ın bu sözleri üzerine muhalefet sıralarından tepki sesleri yükseldi.

Tezkerenin gerekliliğine olan ihtiyacın, 4 Ekim 2012'den bu yana arttığını aktaran Yılmaz, "Bu nedenle Meclis'in onayına sunduğumuz tezkereye destek verilmesi, ülke çıkarlarının korunmasına katkı sağlayacaktır. Biz savaş istemiyoruz, mevcut savaşın durdurulmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.