Şahin: Bir kadın ve anne olarak kamuda başörtüsü serbestliğini önemsiyorum

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bir kadın ve bir anne olarak demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü serbestliği getiren maddeyi çok önemsediğini söyledi. Demokratikleşme paketine bakıldığında 76 milyonu kucaklayan herkesin yaşam hakkını koruyan demokratik ölçüler içinde temel hak ve özgürlükleri ilerleten bir bakış açısı olduğunu kaydeden Şahin, "Bunlardan biri de kamuda baş örtüsü ile ilgili bir süreç. Bakıldığında aslında toplumda ciddi bir olgunlaşma süreci var. Toplumda bir beklenti var. Bize düşen kısım da biz çözüm makamıyız. Bu engelleri kaldırıp ülkenin ileri demokrasiye gitmesine ve normalleşmesine yardımcı olmak paketin içerisine baktığımız zaman herkesim için bu bakış açışını görüyoruz. Kamuda başörtüsü ile ilgili düzenlemede bunu gösteriyor. Ben bir kadın olarak bir anne olarak bunu çok önemsiyorum." diye konuştu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen 'Engelli Bireyler İçin Hizmetlerin Geliştirilmesi Projesi' kapsamında 'Toplum Ruh Sağlığı Hizmeti: Sosyal İçermeye Doğru' başlıklı uluslararası konferansın açılışı yapıldı. 2-3 Ekim tarihlerinde Rixos otelde gerçekleştirilecek konferansın açılışına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr Maria Cristina Profili, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ve birçok davetli katıldı.

Konferansın açılış töreninin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin "Demokratikleşme paketi ile kamuda başörtüsü serbestliği getiriliyor. Neler söyleyecek siniz?" şeklindeki sorusuna Bakan Şahin şu cevabı verdi: "Demokratikleşme paketine bakıldığında 76 milyonu kucaklayan herkesin yaşam hakkını koruyan demokratik ölçüler içinde temel hak ve özgürlükleri ilerleten bir bakış açısı var. Bunlardan biri de kamuda baş örtüsü ile ilgili bir süreç. Bakıldığında aslında toplumda ciddi bir olgunlaşma süreci var. Toplumda bir beklenti var. Bize düşen kısımda biz çözüm makamıyız. Bu engelleri kaldırıp ülkenin ileri demokrasiye gitmesine ve normalleşmesine yardımcı olmak paketin içerisine baktığımız zaman herkesim için bu bakış açışını görüyoruz. Kamuda başörtüsü ile ilgili düzenlemede bunu gösteriyor. Aslında ülkemizin ne kadar hızlı değiştiğini gösteriyor. 2007 yılında bizim parti kapatma ile ilgili süreç yaşadığımızda üniversitede başörtüsü ile ilgili yapılan bir düzenlemede toplumun ne kadar kutuplaştırıldığını ve ne kadar büyük sorunlar yaşatıldığını gördük. O sırada üniversitede başörtülü kızlarımız için benim yaptığım bir yorum bir gazetede manşet olmuştu. Benim orada söylediğim şey özgürlüklerin adım adım ilerlemesi lazım demokratik olgunluk toplumsal olgunlukla beraber gitmesi lazım dediğim beyanat bir gazetede manşet oldu ve bir gün sonra Yargıtay başsavcısı benim demecimi parti kapatma için delil olarak gösterdi. Daha bu 3-5 yıl önce olan bir olay artık bugün bunun önündeki engellerin kalktığı artık bunların yaşanmadığı bir Türkiye'ye gidiyoruz. Ben bir kadın olarak bir anne olarak bunu çok önemsiyorum."

Artık insanların birbirinin şekline göre değil, birbirinin başındaki örtüye göre değil, ehliyetini liyakatine, insanlığına, kalbine ve vicdanına göre değerlendirdiği bir toplumun yaşaması ve yaşatılması gerektiğini hatırlatana Şahin, "Bunların hepsi bir zenginlik. Ve birbirimizin hakkını korumamız lazım. Başörtülü başörtüsüzün, başı açık olan başı kapalı olanın hakkını koruması lazım. Bunu bir toplumsal birlik ve beraberliğe dönüştürmemiz lazım. O yüzden toplum bunu kendi içinde yaşıyor parlamentoda bunun gereğini yapıyor. O yüzden ben çok mutluyum."diye konuştu.

"BİR ÇOK GENCİMİZ VE KADINIMIZ BEDEL ÖDETENLERE UMARIM HAKLARINI HELAL EDERLER"

Demokratikleşme paketi ile ilgili görüşü sorulan Bakan Müezzinoğlu ise şu açıklamalarda bulundu; "Esasında üzüldüğüm taraf ülkemizde bunların konuşuluyor olması. Bunlar insan hakları ve özgürlükler anlamında hiç konuşulmaması, çağdaş hukukun üstünlüğü olan demokrasinin yerleştiği toplumlarda ülkelerde bu tür konular asla konuşulup tartışılmıyor. Ama inşallah önümüzdeki süreçte bu konular bizim ülkemizin gündeminden çıkacak. Her insan kendi hak ve hukuku ile isteği gibi inanabilen inandığı gibi yaşayabilen ülkesini milletini seven ay yıldızlı bayrağın altında özgürlüğünü yaşayan kendi haklarını da olabildiğinde en ileri düzeyde kullanabilen vatandaşlar istiyoruz. Seviniyorum bunların bu ülkede artık tartışılıyor olmaktan çıktı. Üzüntü duydum yıllarca niye tartışıldı anlamlı bulmadığım için üzüntü duydum. Birçok gencimiz bir çok kadınımız birçok öğrencimiz ağır bedeller ödedi. Onlarda bu bedeli onlara ödetenlere umarım haklarını helal ederler."