Akademisyenler demokratikleşme paketini yetersiz ama umut verici buldu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini değerlendiren Fatih Üniversitesi Öğretim Üyelerinden siyaset bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil ile Doç. Dr. Savaş Genç, ortaya konan tablonun umut verici olduğunu söyledi. Ergil, paketin
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-01 10:54:15
Siyaset Bilimci ve Sosyolog Prof. Dr. Doğu Ergil, Demokratikleşme Paketi ile ilgili, "Bazı tatminsizliklere rağmen bana göre geciken bir ihtiyaca verilen cevaptır." dedi. Tartışılabilecek bir çok madde olduğunu, bunların başında seçim barajının geldiğini aktaran Ergil, "Demokratikleşme sürecine uygun olan tavır budur. AK Parti de bu konuda karar vermiş değil o yüzden bunu teklif olarak sundu. Üç ay önce yüzde 10 barajı değiştirilmeyecek dediler ama şu an demokrasinin ruhuna uygun bir davranış ortaya koyarak teklifte bulundular. Bildiğiniz gibi Kürtlerin ve dindarların seçilmemesi için baraj getirilmişti. Müslümanlara ve Kürtlere engel olamadılar, tek tek girdiler meclise ve parti kurdular." ifadelerini kullandı.
Prof. Ergil, Alevilerle ilgili yeterince değişikliğin yapılmadığını belirterek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ismine karşılık Nevşehir Üniversitesi'nin adının değiştirildiğine dikkat çekti. Konunun; Nevşehirlilere, öğrencilere ve üniversiteye sorulmadan yapıldığını ifade eden Ergil, "Alevilere ilişkin pakette bir şey yok. Ben hala Sünni reflekslerimizle hareket ettiğimizi düşünüyorum. Kolay kolay aşamıyoruz bu duygularımızı. Gerçekler yasakların ötesine geçti ve anlamı kalmadı." diye konutu.
"BİZ KLAVYEYİ DEĞİL KAFAMIZI ÖZGÜRLEŞTİRİYORUZ"
Anadilde eğitimin oldukça hassas bir konu olduğunu ve atılacak adımların yıllardır süregelen yanlışları tamir etmeye yönelik olması gerektiğini belirten Ergil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kürtçe eğitimi engellersen gençler Kürdistan bölgesine gidip burslu eğitim alırlar. Türkiye'de partiler ana dilde eğitime hala direniyor. Klavyeye özgürlük getirdik derken Başbakan mizah yapıyordu bence. Kürtçeye özgürlük getiriyor aslında bu durum. Ama biz Latin alfabesini aldığımızda x, q ve w harflerini almadık. Almayınca sanki Latin alfabesi millî oldu. Alfabe üzerinden milliyetçilik yaptık. Ama iki devlet bir millet dediğimiz Azeriler bu harfleri aldılar. Peki, ne oldu, hani biz aynı millettik? Bu tamamı ile ahmaklık ve paranoyalarımızın esiri olmaktır. Biz klavyeyi değil kafamızı özgürleştiriyoruz. Temizleye temizleye örümcek ağlarını yok edecek ve ufku daha güzel göreceğiz."
"PAKET GENEL HATLARI İLE SEVİNDİRİCİ"
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Savaş Genç'in de paket ile ilgili ilk yorumu, "Umut verici ancak yeterli değil. Aleviler ihmal edilmiş." şeklinde oldu. Bazı maddelerin sevindirici olduğunu ancak, bazılarının ise sembolik olması dışında bir anlam ifade etmediğini ileri süren Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Genç, şunları söyledi:
"Bu paket genel hatları ile sevindirici. Başörtüsü, andımız ve özel eğitimde anadilin önünün açılması devrim mahiyetinde şeyler. Ancak, paketin Alevi ayağı tam anlamıyla sembolik kalmış. Aleviler unutulmuş hatta ihmal edilmiş. Nevşehir Üniversitesi'ne Hacı Bektaşi Veli isminin verilmesi yerine daha anlamlı adımlar atılabilirdi. Hükümet bu konuda Ortadoğu ülkelerinde yaşanan mezhep çatışmalarına benzer bir yansımanın önüne geçmek için Alevilerin haklarını gözetmesi gerekmekteydi. Batı basınında başörtüsü özgürlüğü ve anadilde eğitim ön plana çıktı. En yoğun ve teknik tartışmaların seçim sistemi etrafında şekilleneceğini düşünüyorum. Paketin en etkin değişiklik önerisi bu. Bundan sonra yaşanacak süreçte demokratikleşmemiz anayasa ile güvence altına alınmalı ve lütfedilmiş haklar yerine anayasal haklarımız olmalı. Ayrıca şunu da belirtmeliyim; kadın akademisyenler Başbakan'ın sözünü senet kabul edip derslere başörtüleriyle girebilirler. Onlara dur diyebilecek bir güç yok."
SON VİDEO HABER
Haber Ara