"Daraltılmış bölge sistemi temsilde adalet adına iyi bir seçim sistemi"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşle Paketi'nde seçim sisteminin değiştirilmesi de ön görülüyor. Pakette seçim sistemi için 3 farklı alternatif sunuldu. Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan, önerilen seçim sistemlerinden yüzde 5 barajlı 5'li gruplandırmalı sistemde, seçmenle seçilen arasında daha sıcak bir temasın kurulacağını söyledi. Özcan, "Yani ben bölgemde 5 milletvekilinin seçileceğini bileceğim ve 5 milletvekillik bir alanda siyasi faaliyetimi planlamaya çalışacağım. Vatandaş, hangi partiden olursa olsun meclise gönderdiği vekilini tanır. Bence temsilde adalet adına daha iyi bir seçim sistemi." değerlendirmesinde bulundu.

    Barajsız dar bölge sisteminde ise sınırların çizilmesi konusunda ciddi tartışmalar yaşanabileceğini ve istikrar konusunda sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çeken Özcan, "O nedenle sanki bu 3'lü öneriden daraltılmış bölge yani 5 milletvekilinin yer aldığı sistem daha ön planda gözüküyor. Ben dar bölgenin çok realize edilebilecek bir alternatif olmadığını düşünüyorum şuanda." dedi.

    Özcan, bugün Başbakan Erdoğan'ın kamuoyu ile paylaştığı Demokratikleşme Paketi'nin içeriğiyle ilgili olarak Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Özcan, paketin geneline ilişkin olarak, "Bugün sayın Başbakan'ın açıkladığı paketin içeriğine baktığımızda, bugüne kadar kamuoyuna sızmamış, kamuoyunda tartışılmamış bir husus yok." yorumunu yaptı.

    "MUTLAKA OLACAK DENEN BAZI KONULAR PAKETTE YER ALMADI"

    Cemevlerinin ibadethane olup olmaması ile ilgili ya da cemevlerindeki dedelere maaş bağlanması gibi bazı değişiklerin de kamuoyunda tartışıldığını belirten Mehmet Özcan, şöyle konuştu: "Bunlar yüzde 99 olacakmış gibi tartışılan hususlardan birisiydi. Bu çerçevede ruhban okulu konusu yine çok tartışıldı, mutlaka olacak gibi görülüyordu. Yine bunun dışında AB yerel yönetimler özerklik şartı yine Türkiye'nin koyduğu çekincelerin kaldırılacağı beklentileri, tartışmalar vardı. Bunlar bu paket içerisinde yer almadı."

    "AK PARTİ DÖNEMİNDE ADIM ADIM DEMOKRATİKLEŞME OLUYOR"

    AK Parti dönemlerinde adım adım demokratikleşme paketlerinin devreye girdiğine dikkat çeken Özcan, "Bu boyutuyla tedrici bir demokratikleşme sürecine giriyoruz. Bu süreçte de Sayın Başbakan dedi ki bu son nokta olmayacak. O anlamda baktığımız zaman eğer bu gidiş bir tedricilik ifade ediyorsa, bu da önemli adımlardan biridir. Bugün açıklanan paketi kişileştirmenin hiçbir anlamı yok. Önemli bir pakettir, Türkiye'nin demokratikleşmesi adına önemli bir adımdır. Bu adımın ortaya koyacağı düzenlemelerle Türkiye'deki sosyal kürelerin çoğunluğu anlamında bu paket anlam ifade ediyor. Başörtülüler için anlam ifade ediyor, Süryani vatandaşlarımız için anlam ifade ediyor bu açıdan baktığımızda özellikle KCK'nın ve BDP'nin ısrarlı bir şekilde paketi hiçselleştirme operasyonları bir boyutu ile aslında bugün cevabını almış oldu. Paketin içerisinde belki PKK'lıları yada BDP'lileri memnun etmeyecek ama kürt vatandaşlan için anlam ifade eden paket olmuştur." şeklinde konuştu.

    "BDP ÖZEL OKULLARA ANA DİL EĞİTİMİNİ DE KULLANACAK"

    Alevi vatandaşlarımız için Nevşehir Üniversitesi'nin Hacı Bektaşi Veli olarak değiştirilmesi ve Roman enstitüsünün kurulmasının önemli bir adım olduğunu kaydeden Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu adımlar yeterli mi? yeterli değil. Şimdi özel okullarda ana dilde eğitim verilmesi az bir adım mıdır. Bakarsanız eğer BDP'lilere ve PKK'lılara belki tam tersine bunun üzerinden yeniden bir sıkıntı çıkarmaya başlayacaklar. Şuraya gelecekler; 'niye biz bunu devlet okullarında parasız olmayalım da özel okullarda alalım.' Ama bu bir süreç, bu süreç çerçevesinde böyle bir imkan tanınmış. Ben o zaman şunu diyorum, 'silaha harcayacağınız, PKK'ya harcayacağınız parayı getirin bu milletin yaptığı gibi özel okullarda harca burada bir başlat.' Toplumun tüm kesimi çocuğunu ana dilde eğitim yapan okullara mı gönderecek. İkincisi bunla ilgili ne kadar hoca bulabileceksiniz. Yani bir alt yapı meselesidir. "

    DENGELİ BİR PAKET

    Özcan, "Eğer biz toplumları tamamen koparacak bir sürecin içerisine girecekseniz, biz kaynaştırmak isterken, tam aksine bölebiliriz de. BDP ve Kandil başından beri maksibolik bir taleple bu süreci zorladı. Bence şuanda dengeli bir paketle hükümetin attığı bir adım var. Bundan adımları nasıl göreceğiz? Bu paketteki düzenlemelerle bir adım daha ileri gidilecek. Türkiye'de çeşitli toplumsal katmanların taleplerine cevap verebilecek bir paket. Fakat 'yetmez ama Evet' hatırlarsanız 2010 referandumun da 'yetmez ama evet' demiştik. Bence bu pakete öyle bakılması gerekiyor." dedi.

    Paketteki önemli başlıkların başında gelen seçim sistemi alternatiflerini de değerlendiren Özcan, "Burada daraltılmış bölge denen sistemde 5 milletvekilinin seçilebileceği bölgeler ortaya çıkacak. Yani seçmenle seçilen arasında daha sıcak bir temas kurulacak. Yani ben bölgemde 5 milletvekilinin seçileceğini bileceğim ve 5 milletvekillik bir alanda siyasi faaliyetimi planlamaya çalışacağım. İstanbul ve Ankara'da vatandaşlar milletvekillerini tanımaz ama daha küçük yerlerde daha iç içedir. Niye? dar bir bölgedir, çok sayıda milletvekili yoktur. Hangi partiden olursa olsun Meclis'e gönderdiği vekilini tanır. Bence temsilde adalet adına daha iyi bir seçim sistemi. Buradaki sorunlar şu, burada sınırları nasıl çizeceksiniz. Ankara'daki bu 5'li grubu nasıl oluşturacaksınız. 5'erli gruplara ayırırken o sınırı nasıl oluşturacaksınız. Bloklaşma olur mu, oradaki bazı partilere dezavantajlı duruma geçer mi? Sayın Başbakan'ın da bunu Meclis'e havale etmesi, bunun tartışılmasını önermesinin nedeni de budur." ifadelerini kullandı.

    "DAR BÖLGENİN REALİZE EDİLEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"

    "Bir diğer öneride 'dar bölge' yani her bölgeden bir isim milletvekili seçilir. Yani Türkiye 550 bölgeye ayrılacak, o bölgeden en fazla oyu alan hangi parti ise onun vekili çıkacak." diyen Mehmet Özcan, "Burada da kafalarda soru işareti oluşabilir. Burada baraj da olmayacak. Burada da yine o sınırların çizilmesi konusunda ciddi tartışmalar yaşanır. İstikrarsızlık konusunda sıkıntılar yaşanabilir. O nedenle sanki bu 3'lü öneriden daraltılmış bölge yani 5 milletvekilinin yer aldığı sistem daha ön planda gözüküyor. Ben dar bölgenin çok realize edilebilecek bir altenatif olmadığını düşünüyorum şuanda." sözlerini dile getirdi.

    Burada BDP'nin özellikle bölge üzerinde avantajlı bir durum ortaya çıkartabileceğini aktaran Özcan, bütün partilerin şuanda bu konuda harıl harıl çalışıp bir hesap yapacağını ve bu hesaplar örtüştüğü sürece bu sistemin devreye gireceğini kaydetti.

    "DEMOKRATİK YAŞAMI DİZAYN EDECEK BİR DÜZENLEME"

    Siyasi partilere devlet yardımı konusuyla ilgili olarak ise Özcan, halkın iradesi eğer meclise yansıyacaksa burada yarışta bir adaletin olması gerektiğini belirterek, yarışta adalet sağlanamazsa temsilde de adaleti sağlayacak alt yapının sağlam kurulamayacağını ifade etti. Bunun aşağı çekilmesinin, şu konjöktürde biraz BDP'nin işine geldiğini anlatan Özcan, fakat fotoğrafı bu şekilde okumamak gerektiğini söyledi. Özcan, yüzde 3 oy alan partilere yardım konusunda önlerinin açıldığına işaret ederek, bunu sadece BDP olarak düşünmemek gerektiğini, uzun vadeli Türkiye'nin demokratik yaşamını dizayn edecek bir düzenleme olarak bakılması gerektiğini vurguladı.

    "TÜRKİYE'NİN TÜM KATMANLARINI İLGİLENDİREN BİR DÜZENLEME"

Pakette Türkiye'nin farklı kesimlerini ilgilendiren düzenlemelerin yer aldığını yineleyen Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu düzenlemeler Türkiye'de çok önemli adımdır. Bu adımın daha da ileriye götürülmesi gerekiyor. Bu adım hiçtir, bu adım yoktur, bu adım içinde hiçbir şey yoktur' gibi bir algıyı oluşturmanın hiçbir anlamı yoktur. Türkiye'nin birçok katmanını ilgilendiren bir düzenleme olmuştur."