Dolar

34,8704

Euro

36,7226

Altın

3.050,82

Bist

10.058,47

İlhan: "2025 yılında dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi olacağız"

Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı Dr. Osman İlhan, Dünya Sağlık Teşkilatı verilerine göre 2025'de Türkiye'nin dünyada en hızlı yaşlanan ikinci ülke olacağını açıkladı.

    Yaşam kalitesini kaybetmeden uzun süre yaşama

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-28 11:04:21

İlhan:
Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı Dr. Osman İlhan, Dünya Sağlık Teşkilatı verilerine göre 2025'de Türkiye'nin dünyada en hızlı yaşlanan ikinci ülke olacağını açıkladı.

    Yaşam kalitesini kaybetmeden uzun süre yaşamanın insanların hedeflerinden birisi olduğunu belirten İlhan, "Türkiye yakın geçmişte genç nüfusa sahipti. Bugün ise erkeklerde ortalama yaşam 73, bayanlarda 79 yaş olup Aralık 2012 sayımlarına göre toplam nüfusun yüzde 7,5'i 65 yaş üstünde olup toplam 5 milyon 750 bin kişidir. Buna karşılık 2025 yılında 65 yaş üstü nüfusun yüzde 14 olması beklenmektedir ve yaşlı nüfusun ise 15 milyona ulaşacağı öngörülmektedir." diye konuştu.

    Geriatrik Hematoloji Derneği, 2. Geriatrik Hematoloji Kongresi 27-29 Eylül tarihlerinde Ankara Üniversitesi'nin Sıhhıye'de bulunan Morfoloji Binasında yapılıyor. Kongreye ilişkin basın toplantısı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda düzenlendi. Toplantıya, Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı Dr. Osman İlhan, Geriatrik Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Dr.Zafer Gülbaş ve Dr. Ali Bayram Kasım katıldı.

    Yaşam kalitesini kaybetmeden uzun süre yaşamanın insanların hedeflerinden birisi olduğunu vurgulayan İlhan, "Türkiye yakın geçmişte genç nüfusa sahipti. Bugün ise erkeklerde ortalama yaşam 73, bayanlarda 79 yaş olup Aralık 2012 sayımlarına göre toplam nüfusun yüzde 7,5'i 65 yaş üstünde olup toplam 5 milyon 750 bin kişidir. Buna karşılık 2025 yılında 65 yaş üstü nüfusun yüzde 14 olması beklenmektedir ve yaşlı nüfusun ise 15 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Dünya Sağlık Teşkilatı verilerine göre 2025'de ülkemiz dünyada en hızlı yaşlanan ikinci ülke olacak." şeklinde konuştu.

    Sağlıkta dönüşüm programı ile insanların sağlık hizmetlerine zamanında ulaşması ve yararlanmasının, hem yaşam süresinin uzamasını hem de yaşam kalitesinin yükselmesini sağlayacağını anlatan İlhan, "Yaşlı nüfus artışı yaşlılık hastalıklarının da artmasını birlikte getirecek. Yaşlı nüfusun artması ile birlikte lösemi, lenfoma, myeloma, myelodisplastik sendrom görülme sıklığı artmakta. Ülkemizde 2013 yılında 65 yaş üstü nüfusta yeni tanı alan hematolojik kanser vakasının 10 bin civarında olacağı düşünülmekte. 2025 yılı için ise bu sayının 30 bini geçmesi beklenmekte." açıklamasında bulundu.

    "YAŞLILIK TIPKI ÇOCUKLUK VE ERGENLİK GİBİ ÖZEL TANI VE TEDAVİ GEREKTİREN BİR SÜREÇ"

    Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sınırlı mali kaynakların bu hastaların tedavisine yetmesi mümkün görünmediğini anlatan İlhan şunları söyledi; "Kişiselleşmiş tedavi yöntemi ile doğru hastayı doğru zamanda doğru tedavi etmeyi gerekli kılmakta. Yaşlılık kendine özel dinamikleri olan ve tıpkı çocukluk ve ergenlik dönemi gibi konunun uzmanları tarafından takip ve tedavi edilmesi gereken bir süreç. Özellikle yaşlı hastalarda komorbidite (eşlik eden hastalıklar, sorunlar) yetişkinlere göre farklı ve sık. Örneğin hasta semptomları farklıdır kemik kırığı olanlarda yaşlılık neden olabileceği gibi myelomada sık olarak kemik kırığına neden olmaktadır. Bu nedenle hastaların tedavilerini komorbid faktörlere göre belirlemek zorunlu hale gelmekte."

    65 yaş üstü hastalarda hematolojik hastalıkların sıklığı, biyolojisi ve tedavisinin farklılıklar gösterdiğini vurgulayan İlhan şu açıklamalarda bulundu; "Yaşlı hastanın; performans durumu, hastada bulunan diğer hastalıklar, normal yaşam beklentisi ve günlük yaşam aktivitesi , aletli yaşam aktivitesi hastayı değerlendirmede ana faktörler olup, tedavi kararında biyolojik yaş yerine bağımsız, yarı bağımlı(kısmi düşkün), bağımlı(düşkün) değerlendirmesi önerilmekte. Bütün bunlar yaşlılarda hematolojik hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgili klinik çalışmaların artmasını ve tedavi yaklaşımlarının tartışılmasını zorunlu hale getirmekte. Tanı ilişkili tedavi gruplarının hazırlanmasında yaşa göre tedavi belirlenmesi de bu nedenle önem kazanmaktadır. Sınırlı ekonomik kaynaklarla pahalı ilaç yerine hedefe yönelik kişiselleştirilmiş tedavi ile sağlıkta kaynak kullanımı daha ekonomik olacak. Hematolojik kanserli hastalarda, hedefe yönelik tedavileri palyatif bakım, hospis(yaşam sonu bakım), evde bakım ile desteklemek ve organizasyonu sağlamak; hastaların hastaneye yatışını azaltacak dolayısı ile hem maliyeti azaltacak, hem de yaşlıların kaliteli yaşamını sağlayarak aile fertlerinin ve hastanelerin iş gücü kaybını azaltacak. Bu yaklaşım ile yaşlı hasta tedavi maliyetleri yapılan çalışmalara göre yüzde 30 azalmakta."

    Hematolojik kanserlerde; yaşlı hastalarda palyatif bakım, hospis(yaşam sonu bakım), evde bakım hizmetlerinin iyi şekilde sunulması içinde sertifikalı yetişmiş hemşire, aile hekimleri, hematolog gerekliliği bulunduğunu belirten İlhan, "Bu konuda ilgili dernekler ve sağlık bakanlığı ile çalıştaylar ve sertifika programları düzenleme çabasındayız." dedi.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara