Feyzioğlu'na Diyarbakır'da 'kurucu unsur' hatırlatması
Diyarbakır Barosu'nun staj eğitim programına katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa'nın ilk üç maddesini değiştirme ısrarının, toplumun faylarını daha gereceğini iddia etti. Bunun üzerine Diyarbakır Barosu Ba
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-26 13:40:58
Diyarbakır Adliyesi'nde düzenlenen programa TBB Başkanı Feyzioğlu ve Baro Başkanı Elçi'nin yanı sıraçok sayıda avukat katıldı. Genç meslekdaşlarına ilk dersi veren Feyzioğlu, devletin üç erkinden söz edildiğini, bunların yasama, yürütme ve yargı olduğunu hatırlattı: "Bu üç kuvvet, olmazsa olmazdır. Üç kuvvet ayrılabilmişse ve özellikle yargı erki, diğer iki kuvvetten kalın çizgilerle ayrılmışsa demokrasiyi işletmek mümkün olabilir. Bu üç kuvvetin içinde belki de en çok can sıkan, yürütme organı siyasi iktidarın en çok hoşlanmadığı yargı erki olmalıdır, çünkü yargı, yürütmeyi dinlemez. Bir hukuk devletinde yaşıyorsak, yargı yürütmeyi asla dinlememelidir. Buradan kastım, boyun eğmemelidir. Demokrasiyi, hukuk devletini içselleştirmiş olan bir yürütme organı da kendisine boyun eğmeyen yargıyı şekillendirmeye, boyun eğer hale getirmeye çalışmamalıdır."
Demokratikleşme paketiyle ilgili görüşlerini de getiren Metin Feyzioğlu, son derece gizli kapaklı hazırlandığını iddia ederek, "Hepimizin Godo'yu bekler gibi bekler hale getirdiğimiz bu paket, nasıl bir demokratikleşme sağlayacak ki kendisi demokratik bir yöntemle hazırlanmıyor? Yöntem yanlış. Yanlış yöntemlerle doğru sonuçlar çıktığını maalesef çok görmüş değilim. Oysa bizim bütün sorunlarımızı açık yüreklilikle, birbirimizi hırpalamadan, kırıp dökmeden, gözümüzü çıkarmaya çalışmadan, birlikte yaşama iradesiyle ve eşit yurttaşlık hedefiyle çözmek mümkündür. Bilmediğim bir konuda da daha fazla konuşamıyorum ama bilmememin ayıbının benden kaynaklanmadığını vurgulamak istiyorum." dedi.
Anayasa'nın ilk üç maddesinin eşit yurttaşlığa da demokrasiye de engel olmadığını söyleyen TBB Başkanı Feyzioğlu, "Anayasa'nın diğer maddelerinde sorunlar varsa elbette konuşacağız. Bugün sadece Kürt yurttaşlarımız, farklı etnik kökenden gelenler değil, farklı dinden ve mezhepten gelenler de ve siyasi iktidardan farklı düşünenler de kendisini eşit yurttaş olarak hissetmiyor. Dört fay hattı, her an kırılmaya yol açacak bir şekilde aşırı bir gerginlik içerisinde. Dinî, mezhepsel, etnik ve siyasi düşünce fay hattı üzerine, toplumun taşıyabileceği üzerinde çok fazla gerginlik yüklenmiş durumda. Bunu demokratik yollarla boşaltmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine araya giren Diyarbakır Barosu Başkanı Elçi, kurucu unsur hatırlatmasında bulundu: "Biz uygulamada avukatlar olarak ne yazık ki yargının kurucu unsuru haline gelemedik. Toplumsal olarak da bizim talebimiz, yani Kürt toplumunun talebi Türkiye'de gerçekten kurucu unsur haline gelmemiz. Sayın Başbakan'ın eşit yurttaşlık perspektifi çerçevesinde umarım hem avukatlar olarak yargı hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kısa sürede gerçekten eşit yurttaşlık temelinde gerçek anlamda kurucu unsur haline geliriz."
Feyzioğlu ise buna karşılık, Anayasa'nın ilk üç maddesiyle ilgili konuşmasını keserek demokratikleşme paketinden beklentilerini dile getirdi. YÖK'ün kaldırılmasını, bunun yerine üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak bir yapı oluşmasını beklediğini ifade ederek, "Bu ülkenin bütün üniversitelerine idari, mahalli özerklik ve bilimsel özgürlük bekliyorum. Seçim barajının derhal yüzde 3'e, haydi bilemediniz, çok eleştiriliyor ama yüzde 5'e inmesini bekliyorum. Çok şey mi istiyorum? Ben aslında demokrasi istiyorum. Demokratikleşme paketinden demokrasi istiyorum ama yöntemi demokratik olmayan bir paketin, içeriğinin nasıl demokrasi olduğunu bilmiyorum. Daha çok şey istiyorum. Nerenin ibadethane olacağına birileri karar vermesin. Kime veya neye inandığına göre ahlâklı ya da ahlâksız sayılma dönemi bitsin istiyorum." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara