Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

AK Partili İçten: Sahabe kabirleri arkeolojik kazılara kurban edilmek isteniyor

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 27 şehit sahabe kabrinin arkeolojik kazılara kurban edilmek istendiğini söyledi. İçten, " Maalesef birileri Diyarbakır'ı Romalılara ait, Bizans'ın memleketi olduğunu ispatlamaya yönelik arkeolojik kazılar

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-26 09:42:51

AK Partili İçten: Sahabe kabirleri arkeolojik kazılara kurban edilmek isteniyor
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 27 şehit sahabe kabrinin arkeolojik kazılara kurban edilmek istendiğini söyledi. İçten, " Maalesef birileri Diyarbakır'ı Romalılara ait, Bizans'ın memleketi olduğunu ispatlamaya yönelik arkeolojik kazılar yapmak istiyor. Bu arkeolojik kazılar Hz. Süleyman gibi birçok değerin çevre düzenlenmesini engelleyen bir faktördür." dedi.

Dünyanın dört bir yanında yaşayan sahabe âşıkları başta olmak üzere Diyarbakırlıların şehit sahabe kabirlerinin olduğu bölgenin inanç turizmine açılmasını dört gözle beklediğini belirten İçten, TOKİ'nin sahabe kabirleri çevresindeki ahır ve gecekonduların yıktırılması ve bölgenin boşaltılması için hane sahiplerine konut yaptığını bunun yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne 70 milyon TL'den fazla nakit para aktardığını hatırlattı. Buna rağmen belediyenin görevini yapmadığını ve çevreyi hala boşaltmadığını anlatan İçten, "Bölge üÜzgünüz ki hakkettiği bir çevre düzenlemesine ve tanıtıma maalesef sahip değil. Ben birilerini Diyarbakır'a şikâyet etmek istiyorum. Müze Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü bir de yerel yönetimler, Hz. Süleyman'ın çevre düzenlenmesi ve hak ettiği değere, özelikle İslam eserlerinin hak ettiği değer noktasında çok gevşek davranıyorlar. Siz bir şehre hizmet etmek istiyorsanız mevcut tarihi eserlerin düzenlemesini yapıp o bölgenin yaşanabilir hale getirmek zorundasınız." diye konuştu.

BÖLGENİN İNANÇ TURİZMİNİN MERKEZİ YAPMAK İSTİYORUZ

Diyarbakır'ın fethi sırasında şehit düşen ve aralarında İslam'ın büyük komutanı Halid bin Velid'in oğlu Hz. Süleyman'ın kabrinin de olduğu camii çevresini inanç turizminin merkezi haline getirmek istediklerini belirten İçten, bölgeyi İstanbul'da bulunan Eyüp Sultan gibi inanç turizmine uygun olacağını kaydetti. İçten, "Eğil ilçemizde 2 Peygamberimizin kabri var. İkisinin de ismi Kuran'ı Kerim'de geçiyor. Biz burada inanç turizmini açtığımızda ülkenin her bölgesinde milyonlarca insan akın akın Diyarbakır'a gelecek. Bu değerler çok önemli. Bunun altyapısı için kentsel dönüşümüne başladık. Bu harabelerin hepsinde insan yaşıyor. Ve TOKİ bunların hepsine ev yaptı. Anahtarlarını teslim ettik ve insanlar burayı boşaltı. Şimdi ben belediyeye sesleniyorum. Belediyenin bir an önce gelip buradaki harabeleri kaldırması gerekiyor. İlk yapılması gereken iş bu." diye konuştu.

DİYARBAKIR'A İNANÇ TURİZMİ İSTEMEYEN BÖLGEDE ELLE ARKEOLOJİK KAZI YAPMAK İSTİYOR

Çevredeki gecekonduların kaldırılmasının ardından Müslümanlara ait önemli değerlerin gün yüzüne çıkacağını anladan Diyarbakır Milletvekili İçten, " Sadece bu alanda 9'a yakın mescit ve camimiz var. İslam tarihçileri bu bölgeye gelip el attığında bu kalıntıların cami ve mescit olduğunu medrese olduğunu söylerken art niyetli görevliler, Diyarbakır'ın gelişmesini engellemeye çalışan ve Diyarbakır'ın inanç turizmin merkezi olmasını istemeyen birileri buradaki arkeolojik kazıları elle yapılmasını istiyor. Bu şu demektir. Siz 100 yıl boyunca belki Hz. Süleyman'ın etrafını hep kapatmış olacaksınız. Diyarbakır halkı bunu istemiyor. Ben Diyarbakır çocuğuyum, ben bunu istemiyorum. Burada benim için çok kıymetli bir değer var. Bu değeri benim Türkiye'ye, dünyaya ve İslam âlemine anlatmam lazım." şeklinde konuştu.

İÇKALE'NİN BİTİRİLEMEMESİ DİYARBAKIR'A YAPILAN İHANETTİR

Diyarbakır'da 10 yıldan fazladır devam eden İçkale projesinin bitirilmediğini anlatan İçten, bunun bitirilmemesinin Diyarbakır'a yapılmış bir ihanet olduğunu söyledi. İçten sözleri şöyle sürdürdü: "Hz. Süleyman'ın ve burada yatan 27 sahabenin torunlarıyız. Biz bu değerlerimizi ön planda çıkartmak istiyoruz. Bir yıl sonra çözüm süreci başarıya ulaştığında sadece inanç turizmine yönelik milyonlarca kişi buraya geldiğinde bu insanların abdest alabilecekleri bir mekan yok. Ben 2 yıldır çalmadığım kapı kalmadı. Ama şimdi Türkiye bir hukuk devleti. Allah'ın izniyle bizler burada abdest alabilecek bir mekân oluşturacağız."

SAHABENİN BİZE BIRAKTIĞI MİRASI KORUMAKYA MÜKELLEFİZ

İslam ordularının 639 yılında Diyarbakır'a geldiklerinde fetih için nedenlerinin olduğunu dile getiren İçten şöyle devam etti: "Bizans buradaydı çocukları diri öldürüyorlardı. İnsanları katlediyorlardı. Bizans'ın masum çağrılarını Halid Bin Velid duymuştur ve fetih için gelmiştir. Biz burayı fethettikten sonra da İslam'ın kapıları Diyarbakır'a açıldı. Anadolu'ya ve bölgede Müslümanlığı seçen ilk Kürtlerdir. Ama Halid bin Velid'in bana vermiş olduğu bir miras var. Ben bu mirası korumakla mükellefim. Çünkü benim dedem diye hitap ettiğim şehitler var burada. Burası fethedildiği zaman yapılan bir anlaşma sonucu mevcut kiliselerin korunması ve yeni bir kilisenin yapılmaması anlaşması var. Kiliselerimiz, camilerimiz elbette ki bir değerdir. Aynı zamanda camilerimiz de bizim değerlerimizdir."

SAHABE KABİRLERİNİN ÇEVRESİ ÇÖPLÜKTEN GEÇİLMİYOR

Çevredeki çöpleri gösteren, " Hz. Süleyman'ın ve 27 sahabenin mekanı Diyarbakır'a yakışıyor mu?" diye soran İçten, çöpleri temizlemeyenlerin kendi zihniyetlerini temsil eden yerleri sürekli temiz tuttuklarını kaydetti. İçten şunları söyledi: " Birileri Diyarbakır'da yaşamamakla birlikte Diyarbakır'ın kaderini belirlememeli. Bu noktada ben mücadelemi vereceğim. Benim ders aldığım okuduğum bir medresedir Hz. Süleyman. Aynı zamanda tüm Diyarbakırlıların uğrak yeridir. İster ibadet etsin etmesin, ister Müslüman olsun olmasın, tüm Diyarbakırların mirasıdır burası. Bu mücadeleyi verirken sayın valimizden destek alıyoruz. Kültür Bakanlığımızdan başka destek alıyoruz. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde 27 şehit sahabenin adı üzerinde bir kabir bulamazsınız."

BUNU ENGELLEYENLER SAHABE TORUNLARI DEĞİL

Diyarbakır'da 4 tane burcun onarımını yaptıklarını 25 tane burcun onarımını yapmak için proje hazırladıklarını ancak birilerin bunu engellediğini belirten İçten sözleri şöyle tamamladı: "İşte böyle zihniyet var. Bu zihniyet Halit bin Velid'in torunu değil. Bunu engellemeye çalışan Hz. Süleyman'ın torunları da değil. Çünkü biz İstanbul'da Ayasofya'nın restorasyonu yaptık. Müze olarak duruyor ayrım yapmıyoruz. TOKİ kendi üzerinde düşeni fazlasıyla yaptı. Şimdi bu kalıntıların belediye tarafından kaldırılması gerekiyor. Bu belediye başkanları buraya gelip gittiklerinde utanmıyorlar mı? Ben buranının parasını verdik, neden kaldırmıyorsun bu senin görevin. Burada 9 mescidin ayağa kaldırılması gerekir. Kimse kusura bakmasın. Tarihte yeri olan bir cami var, bunu ayağa kaldırmam gerekiyor. Ben cami yapmak isterken kalıntılarından dolayı birileri camilerin altını deşip Romalıların kalıntılarına ulaşmaya çalışıyor. İyi de benim bir geçmişim var. Halit bin Velid'in buradaki kalıntıları benim için hiç mi önemli değil. Sen benim tarihimi yok edemezsin. Dolayısıyla burada dönen dolapları çok iyi biliyoruz. Ama İslam eserlerine saldıran zihniyetlere asla müsaade etmeyeceğiz. "

Haber Ara