Katliamdaki 'Ölümsüz aşk'

Birbirine sarılmış iki cansız beden... Çevrelerinde 10’dan fazla kurşun deliği ve yiyemedikleri son bir hamburger... Yaşamını insan hayatı kurtarmaya adayan 8.5 aylık hamile Elif Yavuz’un son fotoğrafı o kadar çok şey anlatıyor ki...

Hollanda’ya göç eden Yavuz ailesinin büyük kızıydı Elif.. Eğitimini Hollanda’da tamamladı. Siyaset bilimi okumuştu ama istediği bu değildi. Kendine hayatta bir amaç arıyordu. Okulunun en başarılı öğrencisiydi. Dünyanın en prestijli okullarından Harvard Üniversitesi’ne kabul almıştı. O içindeki kıpırtıyı gerçeğe dönüştürmek için ‘Küresel sağlık’ alanında doktora yapmaya karar verdi. Bu sırada Dünya Bankası’nda sağlık politikaları alanında çalıştı. Artık zamanı gelmişti. Gerçekten hayat kurtarmak için dünyada sağlık alanında imkanların en kısıtlı olduğu Afrika’yı seçti. Hem tezini hazırlamak hem de oradaki hayatları değiştirmek için Uganda’ya gitti.

Gülücük ve sevgi götürüyordu

Ölümünün ardından Harvard Üniversitesi Dekanı Julio Frenk’in yayınladığı mesajdaki gibi, ‘Uganda’da çocukların hayatlarını aydınlatıyor, gittiği her yere gülümseme ve sevgi götürüyordu.’ Hayatının aşkıyla burada tanıştı. Kendisi gibi yaşamını yardıma adamış olan Avustralyalı genç mimar Ross Langdon (32), dünyanın bir ucundan Uganda’ya hiçbir ücret almadan bir AIDS kliniği inşa etmeye gelmişti. Elif, Bill Clinton Vakfı bünyesinde Ruanda’da, Tanzanya’da sıtma aşısı konusunda araştırmalar yaparken aşkları büyüdü. Bu yılın başında Elif hamile olduğunu öğrendi.

Kenya ‘güvenli’ dediler

İki sevgili, hayatlarını Afrika’ya adamıştı. Bebeklerini de burada dünyaya getirmeye karar verdiler. Mayıs ayında Ross’un klinik mimarisi projeleri için Uganda’dan Tanzanya’nın Dar Es Selam kentine taşınmışlardı. Ancak doğum yaklaştıkça Uganda’nın sağlık koşulları açısından bebeklerini dünyaya getirmek için iyi bir yer olmadığına karar verdiler. Hem sağlık hizmetlerindeki kalite hem de nispeten ‘güvenli’ olması nedeniyle Kenya’nın başkenti Nairobi’ye yerleştiler. Daha yeni geldikleri şehirde bebek alışverişi için geçen cumartesiyabancıların ve Kenyalı zenginlerin ortak buluşma yeri olan Westgate Alışveriş Merkezi’ne gittiler. Sonra o baskın oldu... Elde kalan ise bu yardım meleğinin sevgilisine sarılmış bu fotoğrafı... Ama o fotoğraf o kadar çok şey anlatıyor ki aslında...

O alçak kurşunlar...

33 yaşındaki Elif, 8.5 aylık hamileydi. Canı hamburger ve patates kızartması istemişti. Ama onu yemek kısmet olmadı. Kendisini öldürerek cennete gideceğini düşünen alçakların kurşunları yağmaya başladı. Ross, aşkını ve bebeğini korumak için sevgilisinin üzerine kapandı. Onlarca kurşun bedenlerine saplanırken birbirlerine sarılmaktan vazgeçmedi. Yiyemedikleri son yemekleri için bekledikleri bankodaki kurşun delikleri insanlığın bittiği noktaya tanıklık ederken Elif’in ‘cinsiyeti sürpriz olsun’ diyerek ultrason almadığı, hem erkek hem de kız ismi belirleyip beklediği bebeği bu dünyaya ayak basmadan ölümle tanıştı. Her akşam arkadaşlarıyla Skype aracılığıyla konuşurkenki cıvıl cıvıl hali, yerini boşluğa bıraktı.

(VATAN)

Katliamdaki 'Ölümsüz aşk'

Elif ve Ross’dan geriye son yemekleri kaldı.Bir de mezara kadar kendisiyle giden aşkları...