Kılıçdaroğlu: Tazminat davalarımın tamamını mümkünse AİHM'e götüreceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yargının değişmesiyle birlikte tazminat davalarının da bir kısmının aleyhine döndüğünü söyledi. "Büyük bir tazminat yükümlülüğü söz konusu olmadı." diyen Kılıçdaroğlu, "Ama tamamını mümkünse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götüreceğim." dedi.

    Ekonomi Muhabirleri Derneği'ne konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak demokratikleşme paketinin içeriğini bilmediklerini ifade etti. "Ama bizim gerçekten inandığımız demokratik yolunu açacaksa biz her türlü desteği veririz." diyen Kılıçdaroğlu, cemevlerinin ibadethane olması için defalarca yasa teklifi verdiklerini ancak AK Parti tarafından bunların reddedildiğini kaydetti. Şimdi böyle bir teklif getirilirse olumlu bakacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Din para değildir. Dini, para gözüyle göremezsiniz. Din inançtır, çok güçlü bir duygudur. Manevi dünyasıdır. Bunu paraya indirgediğiniz de büyük zarar verirsiniz." diye konuştu.

    Köklü bir anayasa değişikliği olacağına inanıp inanmadığının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Niçin olmasın, olabilir." karşılığını verdi. Arkadaşlarının samimi olarak destek verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, yeni Anayasanın ilk üç maddenin güçlendirilerek devam edilmesi gerektiğini vurguladı.

    12 Eylül darbe hukuku değişmeden Türkiye'nin de demokratikleşemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, askerlerin demokrasi alanını daralttığını şimdi genişlemesi gerektiğini söyledi. "Askerlerin getirdiği darbe hukukunu değiştirmek gerekiyor." diyen Kılıçdaroğlu, "AKP bunu diyor mu?" diye sordu.

    Hakkında açılan tazminat davalarına ilişkin bir soruya da Kılıçdaroğlu, yargının değişmesiyle birlikte tazminat davalarının da bir kısmının aleyhine döndüğünü söyledi. "Büyük bir tazminat yükümlülüğü söz konusu olmadı." diyen Kılıçdaroğlu, "Ama tamamını mümkünse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğim. Kalpazan dedim diye tazminata mahkum oldum. Kendi imzası var. Yargıç bunu görmüyor. Görüyor da görmezlikten geliyor. Ona yargıç denmez. Yargı siyasallaştığı anda kendisi güç kaybeder." şeklinde konuştu.