"Alzheimer hastasıyla çocukla konuşur gibi konuşmayın"
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi, Acıbadem Bursa Hastanesi Nöroloji Kliniği'nden Doç. Dr. Çiğdem Doğulu, Alzheimer hastalığının (AH) 65 yaş ve üstü kişilerde en sık görülen bunama nedeni olduğunu söyledi. Doğul
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-21 07:27:30
Dr. Çiğdem Doğulu, AH'yi bellek ve düşünme yeteneğini yavaşça harap eden ilerleyici bir beyin hastalığı olarak nitelendirdi. Her ne kadar AH gelişme riski yaşla birlikte artmakta ise de normal yaşlanmanın bir parçası olmadığını vurgulayan Doğulu şu bilgileri verdi: "Beyinde bir akson ve birçok dendrite sahip milyarlarca nöron vardır. Sağlıklı kalabilmek için, nöronlar birbirleri ile ilişki içindedirler, metabolizmayı sağlayıp, kendilerini tamir ederler. Alzheimer hastalığı bu görevlerin tümünü bozar. Hastalığın ilk belirtisi bellek bozukluğudur, para kullanmada bozukluk, yargılamada zayıflama, ruh durumu değişiklikleri, endişede artma başlangıç bulgularıdır. Hastalık ilerledikçe bellek bozukluğu artar, kişileri tanımada problemler, lisan ve düşüncede güçlük, huzursuzluk, ajitasyon, amaçsızca gezinme, tekrarlayan cümleler tabloya eklenir, hastalığın şiddetlendiği dönemde ise hastalar bakımları için tamamen başkalarına bağımlı hale gelirler, kilo kaybı, nöbetler, deri enfeksiyonları, inleme, homurtu, artmış uyku, mesane ve barsak kontrol kaybı izlenir."
"BELLEK BOZUKLUĞUNA KARŞI NOTLARLA YARDIMCI OLUN"
Hastaların, uzak geçmişi ayrıntılı olarak hatırladığını ancak birkaç dakika önce gelişen olayları hatırlamakta zorluk çektiğini ifade eden Dr. Doğulu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ancak ileri dönemlerde uzak geçmişle ilgili ayrıntılar da yavaş yavaş silinmeye başlar. Hastalığın erken evrelerinde ortaya çıkan bellek bozuklukları ile baş edebilmek amacı ile liste, not, takvim gibi anımsatıcılar kullanılabilir, ancak ileri dönemlerde hasta artık bu faktörlerden yararlanamaz hale gelir. Genelde günlük aktivitelerin rutine bağlanması, bu konuda bellek sorunlarının ortaya çıkması riskini azaltabilir. Kişiye sürekli gün, ay ve yıl hatırlatılabilir. Hatırlayamama problemi nedeniyle yaşayabileceği depresif duygu durumunu engellemek için fotoğrafların ve eşyaların üzerine hatırlatıcı notlar konulabilir."
"İLETİŞİMDE BASİT VE KISA CÜMLELER KURUN, ÇOCUK GİBİ KONUŞMAYIN"
Alzheimer hastası ile konuşurken basit kelimeler ve kısa cümleler kullanılmasını öneren Doğulu, şöyle devam etti: "Ses tonu hafif ve nazik olmalıdır. Alzheimer olan bir kişiyle çocuk gibi ya da o orada yokmuş gibi konuşulmamalıdır. Cevap vermesi için yeterli süre tanınmalı, cevaplandırırken onu kesmemeye çalışılmalıdır. Eğer Alzheimer olan kişi bir kelimeyi ya da sonucu ifade etmekte zorlanıyorsa yavaşça aradığı kelime ona hatırlatılmalıdır. Kişinin daha önceki yeteneklerini göze alarak planlanmış, basit aktiviteler en uygunu olacaktır. Çok fazla beklenti olmamalıdır. Aktiviteye başlamasına yardımcı olmak ve aktiviteyi küçük parçalara bölmek yardımcı olacaktır. Öfke ve ajitasyon işaretleri açısından dikkatli olunmalı ve böyle bir durumda nazikçe yardım edilmeli ya da hastanın ilgisini başka bir yöne çekmeye çalışılmalıdır."
"KENDİ KENDİNE GİYİNMESİNE SABIR GÖSTERİN"
Alzheimer hastasının giyinmesinin de sorun olduğuna dikkat çeken Doğulu, "Ne giyileceğinin seçilmesi, giysilerin giyilmesi veya çıkarılması, düğmeler ve fermuarla başa çıkmak bunların içindedir. Kişinin günün aynı saatlerinde giyinmesini sağlayarak bunu günlük rutinin bir parçası haline getirmeye çalışılmalıdır. Kişi kendi kendine giyinmesi konusunda cesaretlendirilmeli, yeterli süre tanınmalıdır. Sınırlı sayıda seçeneklerden kişinin kendi tercihini yapmasına izin verilmeli eğer favorisi olan giyecekler varsa yeni bir şeyler alırken bunlara benzeyen giysiler alınmalıdır. Giysileri giyinme sırasına göre yerleştirilmeli, eğer yardıma ihtiyacı olursa kısa ve adım adım açıklama yapılmalıdır. Kolay giyilip çıkarılan kıyafetler tercih edilmeli, elastik bluzlar ya da fermuar veya düğme yerine velcrolu birleştiriciler tercih edilmelidir." diye konuştu.
"YEMEĞİ SINIRLI SAYIDA VE KÜÇÜK PORSİYONLARLA VERİN"
Yemek için sakin bir ortam oluşturulmasını tavsiye eden Dr. Doğulu, şu tavsiyelerde bulundu: "Yemek sınırlı sayıda çeşit ve küçük porsiyonlar halinde sunulmalıdır. Pipetler ve kapaklı fincanlar içimi kolaylaştıracaktır. Hasta kaplarla yemek yemekte zorlanıyorsa elle yenilebilen yiyecekler verilebilir. Yine düz tabak yerine derin tabaklarda yemek önerilebilir. Ağız ve diş sağlığı için düzenli ağız ve diş bakımı yaptırılmalıdır."
"GÜVENLİKTE OLDUĞU KONUSUNDA İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILMALI"
Her gün banyo yaptırmak yerine aralarda süngerle silerek de temizlik yapılabileceğini belirten Doğulu, tuvalet konusunda da hastayı tuvalete götürmek için rutin oluşturularak buna riayet edilmesini istedi.
Alzheimer hastasının uyuması için sakin ve huzurlu bir ortamda uyuyabileceğinin altını çizen Dr. Doğulu, hastanın halüsinasyon görebileceğini, bu durumda onunla tartışmak yerine dikkatini başka konuya çekmenin doğru olacağını vurgulayıp şunları söyledi: "Televizyonda rahatsız edici ve şiddet içerikli bir program varsa kapatılmalıdır. Alzheimer hastası televizyon programını gerçekten ayırt edemeyebilir. Hasta güvenlikte olduğu konusunda ikna edilmeye çalışılmalı ve başkalarına zarar verebileceği objeler ortadan kaldırılmalıdır. Kapıların kilitli tutulması ve hastanın alışkın olduğu kilidi açabildiği durumda ek kilit uygulaması yardımcı olacaktır. İçeride ya da dışarıda tehlike yaratabilecek eşyalar ortadan kaldırılmalıdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara