Erzincan 120 Baş Organik Süt Üretim Tesisi'nin temeli atıldı
Erzincan'da, 2 milyon 400 bin TL'ye mal olacak olan Mutaş 120 Baş Organik Süt Üretim Tesisi'nin temeli atıldı. Vali Abdurrahman Akdemir, "Nüfusunun yüzde 40'ı köylerde yaşayan ve temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir şehir düşünün, eğer s
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-18 13:57:51
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Erzincan İl Koordinatörlüğü hibe faydalanıcılarından Mutaş 120 Baş Organik Süt Üretim Tesisi'nin temeli atıldı. Erzincan Aydoğdu köyünde düzenlenen temel atma törenine; Vali Abdurrahman Akdemir, Belediye Başkan Yardımcısı Halit Mutlu, İl Genel Meclis Başkanı Ünal Tuygun, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Saim Sezer, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Erzincan İl Koordinatörü Metin Bektaş, işletme sahipleri, davetliler ve köylüler katıldı.
Düzenlenen temel atma töreninde konuşan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Erzincan İl Koordinatörü Metin Bektaş; köylü, vatandaş, kurum, devlet işbirliğinin Vali Abdurrahman Akdemir ile bir kez daha burada görmüş olduklarını ifade etti. Bektaş, "Erzincan Kırsal Kalkınma Koordinatörlüğü 2012 yılında kuruldu. Biz binamızı ve ofislerimizi ayarlamamızdan sonra Erzincan'a Avrupa Birliği hibelerini aktarabilmemiz için önümüzde iki büyük viraj vardı. Bunlardan bir tanesi hiç yoktan olmayan bir kurumu yapısal yolu ile oluşturmaktı. Bunun daha ötesinde daha zorlu bir viraj vardı ki bu da Avrupa Birliği'nden Erzincan'a hibe aktarabilmemiz için hem yetki devri almamız gerekiyordu hem de akreditasyon almamız gerekiyordu. Biz alışılagelmiş mevcut 657 anlayışının ötesinde, uzmanlarımızla birlikte bu süreçte ofislerimizde çalışarak Erzincan'a hizmet için çalıştık." diye ifade etti.
Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir ise şunları söyledi: "Erzincan'da bir şeyi öğrenmemiz gerekiyor. Önce bunu kendimiz öğreneceğiz daha sonra da kamuoyu ile paylaşacağız. Bu da şu kaynağını kendisi oluşturan, yatırımını kendisi yapan sonra da bunun sürdürülebilirliğini kendisi yapan bir kültür. Bir öz eleştiri yaparsak biz şuna alışmışız. Bir sorunumuz olduğu zaman bir yerlere aktarıp hazır paraya hazır kaynağa ulaşıp onunla da bir şeyler yapmaya alışmışız. Zannediyoruz ki hep böyle devam edecek. Sorunumuzu bir yerlere anlatıp hiçbir emek sarf etmeden bir şeylere kolay erişip, kaynağı bulup sonra da onu plan program yapmadan istediğimiz yerlere harcayıp bir şeyler yaptık diyeceğiz. Bunlar uzun süreli işler değil. Balık tutmayı öğretmek lazım. Bizim bunu yapmamız gerekiyor. Erzincan'da görev yapan, başta kamu görevlileri, bizler olarak ve bu şehre gönül veren insanlar olarak, önce kendi kaynağımızı kendimiz oluşturacağız. Bu işe kafa yoracağız. Erzincanlıya bunu bir şekilde öğretmemiz gerekiyor. Aksi şekilde bu işi burada sürdürmemiz mümkün değil. Çünkü Erzincan'ın şöyle bir durumu var. Erzincan 1939 da bir deprem yaşamış sonra büyük bir nüfus kaybı yaşamış. Daha sonra 1992'de bir deprem yaşamış ve yine nüfus kaybı yaşamış. Sonrasında nüfusu artmayan ve dışarıya göç veren bir il olmuş. Son yıllarda Erzincan dışarıya bir göç vermiş ama Erzincan'a köylerden ve dışarıdan aldığı göçlerle bu stabil durumu bitirmiş. Nüfusunun yüzde 40'ı köylerde yaşayan ve temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir şehir düşünün, eğer siz tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlara destek olmaz önünü açmazsanız, bu işin kültürünü buradaki insanlara öğretmez, bu iş için gayret sarf etmez, kafa yormazsanız biz ileriki yıllarda Erzincan olarak göç vermeye devam edeceğiz. Çünkü artık hiç kimse 50 yıl önce uğraştığı gibi tarımla uğraşmak istemiyor. Siz ne kadar da köylerde bu yaşamı sürdürmeye çalışın, eğer onların yaşamını kolaylaştırmazsanız şehirdeki nimetleri köye taşımazsanız, o insanlar burada geçim kaynağını temin ederken sürekli bir endişe ve kaygı yaşarlarsa bunun önüne geçme şansımız yok. Dolayısıyla siz bu insanlara bildiği iklimi ve coğrafyasıyla bölgede tarıma ve hayvancılığa en müsait olan bir ilde bunu biz yapmayı başaramazsak dikkatimizi ve enerjimizi bu sektöre değil de çok daha sanal sektörlere verir orada zaman kaybedersek, Erzincan da hem göçün engellenmesini yapamamış oluruz hem de Erzincan'a gelecekte bir projeksiyon çizememiş oluruz."
Haber Ara