Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Üç ilin deprem verileri Sivas'tan anlık olarak izleniyor

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Deprem İzleme Merkezi, meydana gelen depremleri anlık (on-line) olarak takip ediyor. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, "Sivas- Erzincan ve Tokat'ta toplam 14 istasyonunun tümünü Jeoloji Mühe

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-17 09:10:12

Üç ilin deprem verileri Sivas'tan anlık olarak izleniyor
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Deprem İzleme Merkezi, meydana gelen depremleri anlık (on-line) olarak takip ediyor. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, "Sivas- Erzincan ve Tokat'ta toplam 14 istasyonunun tümünü Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nde kurulu merkezden izleyebiliyoruz. Dolayısıyla bölgesel anlamda bir deprem izleme istasyonumuz var. Bu istasyonların verilerinin anlık takip edilmesi büyük önem taşıyor." dedi.

CÜ Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, yaptığı açıklamada, Deprem İzleme Merkezi'nin 2007 yılında kurulduğunu belirtti. Prof. Dr. Tatar, projeyi 6 yıl önce Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) desteğiyle başlattıklarını hatırlattı.

Projenin Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde Tokat civarından başlayıp Erzincan'a kadar tüm yerleşim alanlarındaki afet risk analizini kapsadığını açıklayan Prof. Dr. Tatar, "Projeye ODTÜ, İTÜ, Yıldız Teknik, Karadeniz Teknik, Ankara ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nden 40'a yakın araştırıcı katkı sundu. Projeyi başarılı bir şekilde 2009 yılının sonunda tamamladık ve Devlet Planlama Teşkilatları'na bugünkü adıyla Kalkınma Bakanlığı'na sunduk. Bu proje ile bölgedeki önemli yerleşim alanlarının afet risk analizi yapılmış oldu." şeklinde konuştu.

BÖLGESEL İZLEME İSTASYONLARI

Prof. Dr. Orhan Tatar, proje kapsamında mikro bölgeleme çalışmalarında kullanılan geniş bant (broadband) sismometre cihazlarının proje sonrasında atıl duruma düşmemesi için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile bir protokol imzalayarak Sivas ve civarındaki yerlere deprem kayıt istasyonların kurulması önerisini getirdiklerini dile getirerek, şöyle devam etti: "Bu tabi çok olumlu karşılandı. İmzalanan protokol kapsamında Sivas il sınırlarında olmak koşuluyla 5 tane istasyonumuzu AFAD ile birlikte Zara, Altınyayla, Gürün, Kangal ve Şarkışla'ya kurduk. Bu protokolde sadece Sivas il sınırları içinde değil aynı zamanda Sivas'ın dışındaki yerlerde hali hazırda kurulmuş olan istasyonların da bütün anlık deprem bilgilerini alma imkânına sahibiz. Dolayısıyla şu anda 5 tanesi bize ait olmak üzere toplam 14 istasyonundan tümünü Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nde kurulu merkezden izleyebiliyoruz. Dolayısıyla bölgesel anlamda bir deprem izleme istasyonumuz var. Bu istasyonların verilerinin anlık takip edilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle Jeoloji Mühendisliği Bölümümüzün Yapısal Jeoloji Tektonik Bölümü ile Jeofizik Mühendisliği Bölümümüzün Sismoloji Anabilim Dalı'nın ciddi çalışmaları var. Bu verilerin ortak çalışmalarla muhakkak değerlendirilmesi ve anlık takibinin yapılması büyük önem taşıyor."

"TOKAT'TAKİ KAPLICALAR FAY ÜZERİNDE"

"Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde Erzincan'dan Amasya'ya kadar uzanan hat boyunca CÜ'nün işlettiği, özellikle deprem kestirimi diye adlandırabilecek yani bir depremin öncesinde depremin olabileceğini öngörebilecek birtakım verileri gözlemleyen istasyonlar bulunduğuna dikkat çeken Prof. Tatar, şöyle devam etti:

"Bunlardan bir tanesi fay zonları üzerinde, radon gazının yer kabuğunun sığ kesimlerinde anormal biçimlerde artışından kaynaklanan bir durum söz konusu. Bunun takibinin yapıldığı istasyonlarımız var. Bunun dışında Erzincan-Tokat-Amasya arasındaki hat boyunca fay zonu üzerinde birtakım kaplıcalar var biliyorsunuz. Bunlardan bir tanesi Erzincan'da Ekşisu-Ilıca diye adlandırdığımız yer. Bir başkası Reşadiye kaplıcaları. Yine Tokat civarında Niksar Ayvaz suyunun çıktığı bölgede ve Amasya Terziköy'de benzer sular var. Bu kaplıcaların olduğu yerler aynı zamanda fay zonunun üzerinde olan yerler. Dolayısıyla bu kaplıcalardaki sıcaklık, elektrik iletkenliği ve Ph diye adlandırdığımız değerleri biz online bir şekilde burada kurulu istasyonlar vasıtasıyla izleyebiliyoruz. Bu kaplıca sularındaki kimyasal değişimler, sıcaklık ve elektrik iletkenliği değişimlerinde veya radon gazı istasyonlarındaki anormal radon gazı artışlarını takip ederek, gerekli yerlerle bunları paylaşıyoruz."

"İSTASYON SAYILARI ARTTI"

Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, AFAD'ın işlettiği şu an 200'e yakın deprem kaydı istasyonu olduğunu belirterek, "Sevinerek şunu söyleyebilirim ki bu istasyonların öncesinde yani CÜ'nün işlettiği ve Cumhuriyet Net adını verdiğimiz 5 istasyon öncesinde Sivas il sınırları içerisinde AFAD'ın ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün işlettiği çok az sayıda istasyon var iken, bugün Sivas sınırları içerisinde bizim işlettiğimiz ve kayıtlarını aldığımız 7 deprem kayıt istasyonu var. Bu sayı önemli ancak özellikle ilin yüzölçümü ile deprem üretebilecek fay zonlarına yakınlığımız dikkate alındığında, Sivas il sınırları içerisinde kurulu istasyonların sayısının daha da artması lazım. Çünkü ne kadar çok düzenli bir şekilde deprem kayıt istasyonu kurarsanız o oranda da çok daha küçük ölçekteki depremleri kaydetme olasılığınız artıyor." ifadelerini kullandı.

"BÖLÜME ÖĞRENCİ ALIMINDA SIKINTI YAŞANIYOR"

Cumhuriyet Üniversitesi'nde yer bilimleri bölümlerinde önemli bilimsel çalışmalar yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Tatar, "Özellikle Türkiye'de yer bilimleri dendiğinde CÜ'nün yeri ayrıdır. Gerek öğretim elemanı kalitesiyle gerek bölümlerde yapılan bilimsel araştırma potansiyeliyle bunu söylemek mümkün. Bizim temennimiz bölümlerimizin daha iyi tanıtılıp, daha nitelikli öğrencilerin bu bölümleri tercih etmesinin sağlanması. Son yıllarda biliyorsunuz üniversitelerin bu tür bölümlerine öğrenci alımında sıkıntı var, bu potansiyelin Türkiye'ye çok iyi anlatılıp, öğrenci akışının bir an önce normal düzeye gelmesi çok büyük önem taşıyor. Bu da tabi bizim yaptığımız çalışmaların çok daha iyi bir şekilde anlatılması, tanıtılmasıyla doğru orantılı. Bu bölümlerimizin yeni bir yapılanma ve öğrenci açısından daha cazip ve dinamik bir hale getirilmesiyle tercihte yaşanan sıkıntıların da aşılacağına inanıyorum."

Haber Ara