Ban, 68. Genel Kurul dönemine ilişkin düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Suriye'ye ilişkin sorularını yanıtladı.
Suriye'deki acıların son bulması gerektiğini ifade eden Ban, gelecek hafta BM Genel Kurulu toplantısında dünya liderlerine bu konuda güçlü bir çağrı yapacağını belirterek, "Suriye'de kimyasal silah kullanımı buzdağının sadece görünen yüzü" dedi.
BM Güvenlik Konseyi üyelerinin bu sorun karşısında birlik olmaları gerektiğini ifade eden Ban, buradan çıkarılacak kararın "zorlayıcı" olması gerektiğini söyledi.
ABD ve Rusya arasında varılan anlaşmaya da değinen Ban, "Bu güzel anlaşmanın eyleme dökülmesi gerekir. Hiçbirimizin bu konuda boşa harcayacak zamanı yok. Ake Sellström ve ekibinin bulguları tartışılmaz gerçekleri ortaya koydu. Bu bulgular bilimsel gerçeklere dayanıyor. Rusya ve ABD'nin liderlik sergilemesini ve özellikle BMGK'nın daimi üyelerinin Suriye krizini çözmede çok önemli tarihi, siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesini umuyorum" dedi.
Ban, "BMGK'dan çıkarılacak kararın 7. bölüm altında ve güç kullanma yetkisi sunacak şekilde çıkması gerektiğini mi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de, bu kararı BM Güvenlik Konseyi üyelerinin kendi aralarında vermesi gerektiğini söyledi.
BMGK'nın çok hızlı hareket etmesi gerektiğini ifade eden Ban, "Güvenlik Konseyi'nin Suriye konusunda alacağı karar zorlayıcı olmalı" ifadesini kullandı.
"Sözler yerine getirilmedi"
Kimyasal Silah Sözleşmesi'nde bir çok yükümlülükler bulunduğunu ifade eden BM Genel Sekreteri Ban, "Bu yükümlülükler yerine getirilmeli. Geçmişte verilen taahhütlerin yerine getirilmediği çok vaka gördük" diye konuştu.
Ban, savaş devam ederken kimyasal silahların nasıl imha edilebileceği sorusu üzerine, "Tam bir ateşkes olmadan da bu işlem gerçekleşebilir. Kısmi ateşkeste de bu işlem yapılabilir. Ülkeler etkili oldukları taraftan bunu sağlamalarını isteyebilir" dedi.
Ban, Suriye'de kimyasal saldırının faillerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmesi konusuyla ilgili olarak, sorumluların mutlaka cezalandırılması gerektiğini ama bu konunun BM üyeleri arasında ve özellikle BMGK'da tartışılması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: AA