"Kimse veto hakkını bir halkı olumsuz etkileyecek şekilde kullanmamalı"
Fransa'nın başkenti Paris'te, ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye Dışişleri Bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Suriye gündemli toplantı sonrası konuşan Ahmet Davutoğlu, toplantının gerekli ve doğru zamanda yapıldığını söyledi.
BM'nin ü
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-16 20:20:22
BM'nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, 'BM güvelik konseyi ikinci dünya savaşının sonrasında ortaya çıkan dengeler içerisinde 5 ülkeye özel bir veto hakkı sunmuştur. Kimse bu veto hakkını bir halkı ve komşularını olumsuz etkileyecek şekilde kullanmamalıdır. Hak sorumluluk getirir.' dedi. BM'ye Suriye ile ilgili sunulacak karar tasarısının sadece kimyasal silahların kullanımıyla sınırlı kalmasının doğru olmayacağının da altını çizen Davutoğlu, 'Kimyasal silah önemli bir unsurdur. Ancak Suriye krizi sadece kimyasal silahlarla sınırlı bir kriz değil. Kimyasal silah kulanılmadan önce 120 bini aşan ölümler, milyonlarca mülteci var. Türkiye ve bütün komşuları etkileyen durumlar var. BMGK'nin buna atıfta bulunması beklenir. Kimyasal silahların çözülmüş olması da krizi ortadan kaldırmıyor. Kriz kimyasal silah kullanılmadan daha da tırmanabilir. Biz bu karar tasarısında insani unsurların olması gerektiğini kendilerine ilettik. " dedi.
BM karar tasarısında mülteci ve sivil halkların korunması konusunda atıflar bulunması gerekdiğini kaydeden Davutoğlu, Rusya ve Çin'in itirazlarından çekinen T3 üyelerinin tasarının kapsamını dar tutmayı tercih ettiklerini ifade etti. Suriye'nin 21 Ağustos'taki kimyasal saldırı nedeniyle müeyyide uygulanmamasını eleştirerek, bu uygulamanın diğer şiddet yanlısı rejimler için de kötü bir örnek teşkil edeceğini savundu. Atılacak her adımın Suriye'de kalıcı barışı temin edecek şekilde düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, Suriye rejiminin bundan sonra benzer saldırılarda bulunmaması için ciddi bir caydırıcılık gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Ahmed Davutoğlu, 'Kimyasal saldırı gibi bütün uluslararası normlarca tamamiyle insanlık suçu gibi görülmüş eylemin cezasız kalması benzer eylemi yapacak olanları cesaretlendirir. ' diye konuştu.
Rejim teslim süresini uzatarak kendisine avantaj sağlayacak bir ortam hazırlıyor vurgusunda bulunan Davutoğlu "Biz aylar alacak bir sürecin rejim tarafından suistimal edileceğini düşünüyoruz. Haziran ayına kadar beklemenin Suriye'ye barış getirmeyeceğini, savaşı daha da kötüleştireceğini düşünüyoruz. Mevcut kimyasal silahların en kısa sürede güvenli bir bölgeye taşınarak rejimin kullanmasına mani olunmalıdır." diye konuştu. Davutoğlu sürecin çok daha kısa sürede 2014 ortalarına uzanmayacak şekilde tamamlanması gerektiğini kaydetti.
Davutoğlu, bugün açıklanan BM raporunun da kimyasal saldırının Esed rejimi tarafından yapıldığına dair hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı, 'Rejim elinde şimdiye kadar sahip olduğunu kabul etmediği kimyasal silahları deklare etmekle bu suçu kabullenmiştir. Esed rejimi, çıkacak sonucu anlamsızlaştırmak için elindeki kimyasal silahları teslim ederek kurtulma yoluna gitti.' diye konuştu. Ahmet Davutoğlu, uluslararası topluma, bu rapordan sonra geleceğe yönelik kimyasal silahların tasfiyesine yönelik çabayı sürdürmek ve bu suçun müsebbiplerini yargı önüne getirmek görevinin düştüğünün de altını çizdi. Davutoğlu, Suriye'de daha fazla acının yaşanmaması için bu kanlı yöntemleri kullanan bu rejimin bu yöntemleri kullanmasının önüne geçilmelidir .' diye konuştu.
Rusya ile yapılan görüşmelerle ilgili de Davutoğlu, 'Rusyayla bizim ilişkilerimiz köklü komşuluk ilişkileridir. Bu konuda Rusya Türkiye'nin komşu ülke olarak kaygılarını en üst düzeyde dinlemişlerdir, farkındalardır." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara