KCK ana davasında delillerin ikamesine devam edildi

Terör örgütü PKK'yı da bünyesinde barındıran KCK ana davasının Diyarbakır'da görülen duruşmasında delillerin ikamesine devam edildi. Dosyanın gizli tanıkları, delil ikamesi yapılan sanık Mehmet Nimet Sevim'in, PKK'nın Kandil'deki kamplarında eğitim gördükten sonra Diyarbakır'a döndüğünü ve cezaevinden çıkan örgüt mensuplarından sorumlu olduğunu söyledi. Gizli tanık, sanık Sevim'in gençleri 'işçi gönderiyorum' şeklinde şifreyle dağa gönderdiğini savundu.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 96'sı tutuklu, 175 sanıklı KCK ana davasının 59'uncu duruşmasının birinci oturumu tamamlandı. Duruşmayı; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri Altan Tan ve Nursel Aydoğan ile Berlin Barosu'ndan bir heyet izledi. Mahkeme heyeti, sanıklarla ilgili delil ikamesine devam edeceğini belirtti. Sanık Mehmet Nimet Sevim, Kürtçe savunma yapacağını belirterek, tercümanın hazır olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, tercümana, "Bildiklerimi Türkçe'ye doğru çevirip mahkemeye doğru ileteceğime yemin ederim" şeklinde yemin ettirdi. Sanık Sevim, iddianamenin önyargılı olduğunu ve komplovari yazıldığını ileri sürdü. 5 yıldır tutuklu olduğunu anlatan Sevim, Kürt sorununun kriminal bir sorun olmadığını, emniyetin çalışmasıyla çözülemeyeceğini belirtti.

Daha sonra mahkeme başkanı Bekir Soytürk, sanık Sevim'le ilgili dosyada yer alan delilleri okumaya başladı. Mahkeme başkanı, sanığın sahte kimlikle yakalandığını, kardeşinin evinde yapılan aramada ise kendisine ait cep telefonu ve digital verilere el konulduğunu söyledi. Bu sırada söz alan avukat Feride Laçin, müvekkilinin sim kartında sanatçı Diyar'a ait bir türkünün bulunduğunu ve bunun delil olarak mahkemeye sunulduğunu belirterek, "Bunu, vicdanen kabul etmek mümkün değildir." dedi.

GENÇLERİ DAĞA GÖNDERME İDDİASI

Mahkeme, sanığın 'Sadet Aksu' adına düzenlenmiş bir pasaportla Kuzey Irak'a geçiş yaptığının fiziki takiple ortaya çıkarıldığını belirtti. Sanıkla ilgili dosyadaki gizli tanık beyanları da okundu. Gizli tanıklardan X, sanık Mehmet Nimet Sevim ile birlikte örgüt mensuplarının bulunduğu dağa gidip geldiklerini söyledi. X, "Sanıkla birlikte PKK kamplarında ideolojik ve siyasi eğitim gördük. Daha sonra şehre döndük. Sanık ideolojik eğitimler vermeye başladı. KCK TM içinde görevli 10 kişiden biridir. KCK'nın Yönetim Konseyiyle irtibatlı olarak şehirde faaliyetlerde bulunur. PKK'dan ceza almış ve 10 içeride kalmıştır. Çıktıktan sonra yine örgüt kamplarında yapılan konferanslara katıldı. Sonra cezaevi çıkışlıları koordine eden kişi oldu. Ondan önce bu görevi Hüseyin Delibaş isimli kişi yapıyordu. Bir seferinde PKK'nın Hakurk kampı sorumlusu Dr. Savaş'la telefonla görüştü "işçilerle sana geliyorum" dedi. Örgüte kazandığı elemanları götürüp ona teslim etti." ifadelerini kullandı.

Dosyanın gizli tanıklarından Günışığı, Papatya ve Mercek de benzer ifadeler kullandı. Sanık avukatı Feride Laçin ise tanıkların yalan konuştuğunu savundu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, Milletvekili Selma Irmak ve Kemal Aktaş ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 175 sanık hakkında 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak', 'terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak' ve 'terör örgütüne yardım ve yataklık etmek' suçlarından 15 yıldan ağırlaştırılmış müebbete kadar değişen hapis cezaları isteniyor.