Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye Çinli direnişçiyi Çin'e teslim etti

Ülkesinde idam edilme ihtimali olan Çinli Müslüman Yusuf, Türkiye tarafından Çin'e iade edildi. Yusuf, daha önce Suriye'de Esed rejimine karşı çarpışmıştı. Çinli Yusuf'un Çin'e teslimi hakkında konuşan eşi Sultan Hanım, 'Eşimin öldürüleceğini bile bile Çin'e nasıl teslim ettiler, anlamadım' dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-12 12:52:40

Türkiye Çinli direnişçiyi Çin'e teslim etti

IncaNews'in haberine göre; Bilecik Emniyet Müdürlüğü, daha önce Suriye’de muhalifler safında savaşa katılan Çinli bir Müslümanı Çin’e teslim etti. Wang Hu (Yusuf) uluslararası hukukun iade etmeme hakkı tanımasına rağmen apar topar Çin’e gönderildi. İdam cezasının yaygın olduğu Çin’de, Esed'e karşı çarpışan Yusuf'un akıbetinden endişe ediliyor.

Seyyid Kutub’un Yoldaki İşaretler kitabını okuduktan sonra Müslüman olduğunu söyleyen Yusuf, Arapça öğrenmek için gittiği Libya’da devrim süreci başlayınca devrimcilerin yanında mücadele etmişti.
Esed'e karşı çarpışmak için Libya’dan sonra Suriye’ye giden ve direnişe katılan Yusuf, Baas rejimine destek veren Çin hükümetini eleştirmişti.

Bilecik’te Yaşıyordu
Suriye’de bir süre savaştıktan sonra Türkiye’ye iltica başvurusunda bulunan Yusuf, haftada bir Bilecik Emniyet Müdürlüğü'ne imza vermeye gidiyordu. 16 Ağustos’ta imza vermeye gitti ve bir daha geri dönmedi. 22 Ağustos’ta da Çin’e gönderildi.

EŞİMİN İDAM EDİLECEĞİNİ BİLE BİLE NASIL TESLİM ETTİLER



Türkistan İslam Bülteni Haber Ajansı, Çinli Yusuf'un eşi Sultan Hanım’a ulaştı ve bir röportaj yapmış. İşte Yusuf'un eşinin aktardıkları...


SULTAN HANIM:
Bir hafta nezarette kalan eşim Yusuf (Wang Hu) 22 Ağustos Perşembe günü akşam saatlerinde beni aradı ve “Beni gönderiyorlar, arabaya bindirdiler İstanbul’a götürüyorlar. Havaalanına gel benim eşyalarımı da havaalanına getir” dedi. Havaalanına gittiğim zaman yanında iki tane polis vardı. Her hafta imza atmaya gittiğimizde görüp tanıdığımız Bilecik Emniyet Müdürlüğü'nde görevli iki polis vardı yanında.

Birleşmiş Milletler yetkililerini aramaya çalıştım fakat Türk yetkililer bunun hesabını yaparak iadesini gece yarısı 00:30’da kaçırırcasına yaptı. Biliyorlar ki o saatte hiçbir kuruma ulaşamayacağız. Açıkçası Türk hükümetinin eşimi para karşılığı teslim ettiğini düşünüyorum. Bu kadar kolay bir şekilde göndermeleri benim bu iddiamı da bir nevi doğruluyor…

Polis memurları bana “Onun sınır dışı edileceğini belli etmiyoruz. Onu bir yolcu gibi uğurluyoruz. Merak etmeyin başına bir şey gelmesi pek mümkün değil” dediler. Beni aldattılar, yumuşak ve sakin tavırlarıyla eşimi idama gönderdiler…

Peki siz Türk Hükümetine, Çin’e iade edilirse idam edilir, zulüm görür, bir üçüncü devlete iade edilsin. Çin’e idam edileceğini bilerek teslim edilmesin diye belirtip resmi kurumlara dilekçe verdiniz mi? Bir üçüncü ülkeye niçin teslim edilmedi?

Bir üçüncü ülkeye niçin gönderilmedi bunu bilmiyorum. Ben resmi kurumlara defalarca dilekçe verdim. Eşim Çin’e iade edilirse idam edilecek diye belirttim. Fakat sesimizi duyan olmadı. Açıkçası iade beklemiyorduk. Türkiye bu iadeyi nasıl yapar idam edileceği bilinen bir ülkeye anlamış değiliz…

Avukatınız var mıydı?

Avukatımız yoktu. Mazlumder’in yönlendirdiği bir avukat vardı o da sadece bize izlenmesi gereken yol hakkında bilgi veriyordu.

Konuşmanızda Çin’e teslim edilirse öldürüleceğini bildirdim dediniz. Söz konusu bu dilekçeyi hangi makama verdiniz?

Bilecik Emniyet Müdürlüğü’ne verdim. Bir kez iltica başvurusu yaptık reddedildi. İkinci kez başvurduk biz de. Bir gece yarısı uçağa bindirdiler eşimi… Ertesi sabah saat 06:30’dan itibaren de eşimle irtibatım kesildi. Telefonu tamamen kapalı, kendisi de arayamıyor. Hemen ailesine haber verdim. Ailesi de araştırmaya başladı. Kaybedildikten birkaç gün sonra ailesi bana Çin polisinin kendilerini aradığını, “Merak etmeyin çocuğunuz bizim elimizde ve güvende” dediğini bildirdi. Ailesi nerde olduğu, akıbeti ve ne ile suçlandığı konusunda bilgi vermedi. Niçin bilgi vermiyor bunu da bilmiyorum.

Eşim Libya’da savaşmış bir mücahittir, Kaddafi’nin devrilmesi sırasında eşim de Libya’da bulunuyordu.

İstanbul Taksim’de şubesi bulunan BM’ye başvurdum, Birleşmiş Milletler yetkilisi “Bir insanın öldürülme riski varsa sınırdışı edilemez” dediler fakat eşimi öldürüleceğini bile bile Çin Hükümetine nasıl teslim ettiler anlayamadım. BM yetkilileri “Bir üçüncü ülkeye ancak teslim edilir” dedi. Açıkçası ben biraz da onların sözlerine güvendim.

Libyalı Müslüman arkadaşları da bu işin peşini bırakmıyor. Bulundukları ülkede Çin Konsolosluğu önünde eylem yapıyorlar.


SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara