Oyan: 1980 darbesinin asıl hedefi CHP'ydi
Güneydoğu gezisi kapsamında Diyarbakır'da bulunan CHP heyeti, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde 12 Eylül 1980 askeri darbesini kınadı. Heyet adına açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, 12 Eylül darbesinden en çok CHP'nin etkilendiğin
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-12 10:43:02
CHP heyeti, 12 Eylül 1980 drarbesinin yıl dönümü münasebetiyle Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Cezaevinin bir utanç müzesi haline dönüştürülmesini istediklerini ifade eden CHP'li Oyan, "Bunun takipçisiyiz. İlk iktidar günümüzde yapacağımız işler arasındadır." dedi. Güneydoğu gezisine; CHP'nin Kürt politikasıyla ilgili görüşlerini anlatmak için çıktıklarını ifade eden Oyan, Diyarbakır halkına sevgi ve selamlarını ilettiklerini dile getirdi.
CHP'nin, 12 Eylül rejiminin kapattığı parti olduğunu ifade eden Oyan, "12 Eylül rejiminin ve darbesinin yapılmasının ana amaçlarından birisi CHP'yi kapatmaktır. Tabi garnitür olarak Adalet Partisi'ni de kapattılar. Ülkede solun kafasını ezdiler. CHP'yi bir daha açılamayacak biçimde kendilerine göre kapatmışlardır. Dolayısıyla CHP, bütün darbelerden zarar görmüş bir partidir. Ne zaman iktidara en yakın olduğu dönemse 1960'dan da başlatabiliriz. 71'e, 80'e bakın hep CHP iktidara yakınlaştığı bir dönemde darbeler olmuştur. CHP her zaman bundan önce ve bundan sonra darbelere karşıdır. Karşı olmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Bölgede CHP'ye dönük algı çarpıklığı olduğunu düşündüklerinden dolayı Güneydoğu turu yaptıklarının altını çizen Oyan, şöyle devam etti: "Biz bunu düzeltmek için buradayız. Çözüm süreciyle ilgili CHP'nin önerileri yazılı, iktidarın ise yazılı bir metni yok. Şu anlamda çok olumlu oluyoruz. Biz şunu söylüyoruz, CHP'nin bu konudaki çözüm önerileri kağıt üzerine yazılı, altında imzası olan bir belge biçimindedir. Bana iktidar partisinin bir sayfalık, yarım sayfalık bir yazılı metnini gösterin. CHP bunun gerisinde deyin. CHP, demokrasi mücadelesinde bütün partilerin önündedir. Çözüm sürecinin kendisine değil bunun yöntemine karşıyız. Kapalı kapılar ardında ve özgürlüğü sınırlanmış bir hükümlüyle yapılan görüşmelerin gideceği yer yoktur. Çözümün yeri Meclis'tir. Seçilmiş bölgenin siyasetçileri vardır. Çözüm yeri Meclis'tir."
Haber Ara